İki insan birbirinin farkına varınca iletişim başlar ve insanlar sezgisel olarak iletişim ortamındaki ilişkileriyle ilgili 5 soru sorar:
1- Umursanıyor muyum?
2- Kabul ediliyor muyum?
3- Değerli miyim?
4- Yeterli miyim? Gücümün olduğuna ve işi yapabileceğime güvenilir mi?
5- Sevilmeye layık mıyım?
Yaşam bize bağışlanmamış, bir yükümlülük olarak verilmiştir.
İyi bir ruh bilimcisi olan Dostoyevski şöyle der: "Bir insanın karakterini uzun süren psikolojik araştırmalardan çok, gülüşünden anlamak mümkündür."
İnsanların kendi algı, yargı, kemikleşmiş inançlarından oluşan bir duvarları var ve sizinle o duvarın arkasından iletişim kuruyorlar. O duvarı kişi kendi istemedikçe yıkmıyor, inceltmiyor. Siz ne yaparsanız yapın. Her ilişki türü için bu böyle.