i̇
İnceleme
172 üye · 15 yeni gönderi
Engin Geçtan okumayı çok sevdiğim bir yazar. Daha önce kurgu şeklinde yazdığı 
Kızarmış Palamutun Kokusu kitabını okumuştum ve hem ters köşe hem kafa karışıklığı yaşamıştım. 
Kuru Su kitabında ise allak bullak oldum. Ben ne okudum ne oldu bu neydi şimdi? Sorularını sorup durdum. Çoğu insana bu ne böyle dedirtecek bir kitaptı ama bana göre anlamsız değildi. Yazarın diğer kitabını okumuş olan herkes, yazarın bir anlamda paralel evrenlere, evrenler arası seyahate ilgili olduğunu anlar.
Paralel evrenler teorisi nedir ve ben yazarın neden buna inandığını düşünüyorum?
Bu teoriye göre her birimizin yaşamı paralel evrenlerde farklı şekillerde sürmeye devam ediyor. Yaşadığımız her evrende kendimize ait bilincimiz anılarımız var. Yazarın hem kızarmış palamutun kokusu kitabında hem de Kuru Su kitabında insanların farklı zamanlarda farklı karakterler olarak farklı
yaşantılara sahip olduğunu görüyoruz.
Engin Geçtan’ın kurgu kitapları yoğun bir sembolizm etkisi altında. Okuduğunuzda biraz da ürperiyorsunuz doğrusu. Kafanız karışacak, allak bullak olacaksınız ama kendinisi okutan ve merak ettiren bir kitaptı okumaya değer.
Engin Geçtan
68 syf.
7/10 puan verdi
Ölüler bu dünyada yaşamazlar mı?
"Bu nasıl bir bağış tanrım Ölüm, yaşarken acı veriyor insana."
Şükrü Erbaş'tan okuduğum ilk eserin bağbozumu şarkıları olması kadar başka güzel bir rastlantı olamaz sanırım :) önceleri şiirler ile pek içli dışlı birisi vs şiir tutkunu bir insan olmamama rağmen sanırım bu önyargımı kırmaya vesile oldu sevgili yazarımız.
İlk bölümde yalnızlık, aşk acısı, ölüm temalı betimsel benzetmeler ile şiire sanatsal yaklaştığını farkettim her bir konudan birçok anlam çıkarabileceğimiz bazı konuların üstünde çok durmuş şahsen..
"Ayrılığa bırakma beni
Ölüm bir gün nasılsa sürecek hükmünü..."
Bu alıntı sizin için ne ifade ediyor bilmiyorum ama benim için birçok şeyi ifade ettiği kesin..
Ölümün ayrılık üzerindeki etkisinden o kadar çok söz etmiş ki bu alıntı sadece fragman okuduğunuzda..
Şükrü Erbaş'tan ilk defa okumama rağmen rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir şiir kitabı oldu çünkü başta dediğim üzere şiirler ile ayrı dünyalarda yaşamamıza rağmen ikimizi aynı dünyada buluşturan bir yazar oldu kendisi:)
Umarım okuduktan sonra sizde benim kadar seversiniz yazarın kalemini..
şimdiden okuyacak olanlara çok teşekkür ediyorum..
İncelemeye değer verip okuduğunuz için minnet duyuyorum efenimm güzel günler keyifli okumalar dilerim :))
Şükrü Erbaş
RİSK TOPLUMUNDA ŞÜPHE ETİĞİ
Bunun panzehiri şüphedir. Esasında kesinlik, dogmatik olmak zorundadır; şüphenin ise, önemli bir ahlâki değeri vardır. Bunu nereden çıkarıyorum? Şöyle: Kesinliğe ait olan "Ben biliyorum" tutumu kolaycacık körlüğe yol açar; özellikle de en doğrusunun evet demek olduğunu biliyorsanız. Diğer taraftan, şüphe, açıklığa, farklı davranış biçimlerine ve dünyayı yeni anlamlandırma biçimlerine yol verir. Eğer biliyorsam, dinlememe gerek yoktur. Ama eğer şüphedeysem, başkalarının bakış açılarında daha çok anlam bulurum. Şüpheyle ilgili sorun, hız kültüründe yavaş kalması ve geçmişi anımsatmasıdır. İçinizdeki sese ve pozitifliğe dayanan hızlı kararlar almaya müsait değildir.
Sayfa 63Kitabı okudu
