Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
İnsan diğer varlıklarla beraber içinde doğduğu âlemde her ân içinden ve dışından çimdiklenmektedir. Bu karşılıklı uyarmaların mânâ ve mahiyeti nedir? Bu kâinatı dolduran varlıklar birbirlerine bir şey mi söylemektedirler? Her varlık bir diğer varlığın kabuğuna, derisine, içine, dışına dokunmakta, gözlerine çarpmakta, kulaklarına fısıldamaktadır. Kâinat hücre hücre, lif lif birbirine bir sır aktarıp durmaktadır. Evet sahiden bu kıpırdanışın mahiyeti nedir? Bir bütün mü parçalanmaktadır? Parçalar mı bir bütünde birleşmekte ve erimektedir?
"Birdenbire bul aşkı Bu tuhfe* bulanındır” Şeyh Galib * Lutfedilen, ihsan edilen
Reklam
"Kişilere, eşyaya ve sembollere tapmaya da tövbeli olmak. Övülme hoşlanmalarına, yerilmeye dayanamamaya, kritik tahammülsüzlüklerine de ruhun içinde ve dışında paydos diyebilmek."
"Aslında insanın kendini veya başkasını putlaştırması, sonuç olarak, aynı yere çıkar: şifası güç bir aşağılık duygusu saplantısına."
"Ruh, ölüm dikkatinde yaşar. Ölüm dikkatinin aleviyle yıkanmış bir ebedilik hücresinde çilesini doldurur ve onu yaşatan balözünü orada emer."
Reklam
Mən heç kəsə bu haqda deyə bilmirdim, desəydim, hətta anam da məni başa düşməzdi.
Sayfa 756 - CəmiləKitabı okudu
Zamanda "kadim” sökülüyor, "mucize ruhu” iğnelerle çıkarılıyor, "vahiy diriliği" çekiliyor; insan, eşyada ruhsuz bir kımıldama olmaya mahkûm oluyor. Daha doğrusu kendini mahkûm ediyor buna.
Kalp temizliği diye bir şey var. Öyle işliyor ki ilahi adalet, her şeyi, Herkesin yüzüni görüyorsun. Sabret...
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.