Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Kadın olmak zor!
Yazar
Halil Cibran
Halil Cibran
nın öncelikle
Ermiş
Ermiş
eserini okumuştum ve çok beğenmiştim. Tabi yıllar önceydi bu. Yazarın başka kitaplarını da okumaya yeni karar verdim. İlk olarak
Kırık Kanatlar
Kırık Kanatlar
başlama kararı aldım. Çok da iyi etmişim
Kırık Kanatlar
Kırık Kanatlar
kitabın dili çok güzeldi bayıldım o şiirsel cümlelere.
Halil Cibran
Halil Cibran
ne muhteşem cümleler, altan alta eleştiriler yazmış. Beni oldukça etkiledi. Bir edebi şölendi benim için. Belki herkeste aynı duyguları uyandıramayabilir ama dil olarak kesinlikle çok yalın, sade ve şiirsel bir anlatımdı. Kitap Lübnan da yaşanan bir aşk hikayesini anlatıyor. Genç adamın Selma Karami ye aşkı aynı zamanda da Selma Karami nin ona karşı saf ve temiz aşkı o kadar güzel anlatılmış ki, betimlemeler harikaydı, duygular o kadar saf ve temizdi ki aşk hikayelerinden hiç etkilenmeyen beni bile etkiledi.Hatta kitabın sonlarında birkaç damla gözyaşı dökmüş olabilirim. Bir insanın yüzü hiç mi gülmez ama. Selma Karami ye gerçekten içim çok acıdı. Çünkü Selma Karami sadece bir kitap kahramanı değil toplumda yüzlercesi var. Anlatılan şeyler o kadar gerçek ki o yüzden insanın gerçek anlamda içi acıyor. Tabi bu kitaba sadece aşk hikayesi demek haksızlık olur. Alttan alta toplumda kadının yerini, bir mal görülüp hiç söz hakkı tanınmamasının, zengin olsa bile kaderini kendinin belirleyememesi de kitapta eşleştiriliyor. Oysaki yazıldığı dönemle şu dönem arasında hala değişen bişey yok. Kadın olmak hala çok zor. Orta Doğu yüksek bırakın ülkemizde bile hala çok zor. Gelecek kadınlar içi daha güzel olur umarım.
Kırık Kanatlar
Kırık KanatlarHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20189,6bin okunma
127 syf.
9/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Yazarın bir arkadaşına yardım için verdiği on beş öğütlük manifesto. Aynı zamanda 2012 yılı Tedx konuşması da metin olarak kitapta mevcut.(konuşmayı izlemenizi de tavsiye ederim keyifli) TEDx'te iki konuşma yapmış. Bunda konferas organizatörlerinden olan kardeşinin etkisi var mı bilemem ;) Bizi ilgilendiren kısmı, metin kısmı. Adichie feminizmi benimsemiş, onu doğru şekilde savunan bir feminist. Bu yönüyle diğer feminist yazarlardan ayrılıyor bana göre. Bir kere çok saldırgan değil. İkincisi ve belki de en önemlisi ise pozitif ayrımcılığı değil, tam eşitliği savunan bir görüşü var. Kadınların kayırılmaya ihtiyacı yok diyor. Zaten erkeklerden bir farkı yok diyor. Doğru söylüyor aslında. Tek bir ufacık eleştirim olabilir, Adichie görüşlerinde hassasiyet ayarını çok yüksek yapmış. Yani buna da alınmazsın diyebileceğiniz şeylere de takılıyor. Bence önemli değil ama onca önemli. Saygı duyuyorum da, satırların arasında kadın düşmanı ilan edilmeden seke seke okudum :) Her an her şey olabilirdi maazallah :) Son derece ufuk açıcı bir okuma oldu. Çok memnun kaldım. Bu ufak boyutlu(enine boyuna) kitabı sokakta, toplu taşımada, bir çırpıda okuyabilirsiniz. Feministlik öcü değil, ne diyor Neşet Baba, "Kadınlar insandır, biz de insanoğluyuz."
Feminist Manifesto
Feminist ManifestoChimamanda Ngozi Adichie · Doğan Kitap · 20191,378 okunma
Reklam
165 syf.
·
Puan vermedi
Duygu Asena'nın kadın ve erkek ilişkilerinin temelinde değindiği ve beni rahatsız eden şeyi buldum: ikiyüzlü erkekler. Bu kitapta şöyle bir cümle geçiyor: ''O öyle özgürlükçü, eşitlikçi gibi görünüp beraberlik eskidikten sonra kadına el koyan tiplerden değildi.'' Yazdığı hikayelerdeki erkekler, eşitlikçi görünen ama aslında hiç öyle olmayan, içindeki dar görüşü yaşamak için biraz daha kadını kendine bağlamayı bekleyen tipler. İlk tanıştıklarında çok modern bir profil çizen fakat evlenince ya da işler ciddileşince kadını binbir türlü sebeple kısıtlamaya çalışan tipler. Bu erkek tiplemesinin gerçek hayatta o kadar çok örneği var ki böyle olmayan erkekler elle sayılır diyebiliriz. Hepsi ataerkil düşünce sistemini o kadar benimsemiş ki. Ahlaktan bahsederken kadını özne alan hiçbir görüş ile aynı yerde değilim. Erkeklerin yaşadığı bu çirkin çifte standartı kabul etmiyorum. Kadını cebine koyup onu bir kafese tıkıp özgürlüğünü ve diğer kadınları yaşayabilen erkeklerden tiksiniyorum. Sadece erkeklerin hormonları yok, sadece erkeklerin ihtiyaçları yok. Kadının konuşamamasını, kadının düşünememesini, kadının erkekle eşit hak etmemesini, eşit şartlarda olmamasını, bir adım geride durmasını, öyle yerlerde olmamasını, böyle yerlere gitmemesini, şöyle şeyler giymemesini... Kadının ne yapıp ne yapmayacağı ile ilgili bir fikir beyan edilmesini kabul etmiyorum. Bu kitap 90'larda yazılmış olmasına rağmen hala güncelliğini koruyor. Bu da erkeklerin ayıbı olsun.
Kahramanlar Hep Erkek
Kahramanlar Hep ErkekDuygu Asena · Doğan Kitap · 2008411 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Cahileye döneminde; kadınlar mal gibi alınıp satılan ,kadınlar diri diri toprağa gömülen , erkek çocuk dünyaya getirmeleri için erkekler tarafından birbirleriyle değiştirilip kullanılan ve bunun gibi alçakça sayabileceğimiz durumdayken kadınlar , peygamberimiz tarafından bu bataklıktan çıkarılıp değer verilen varlıklar haline getirilmiştir . Ama
Kadına Yönelik Şiddetin Kültürel Temelleri
Kadına Yönelik Şiddetin Kültürel TemelleriMustafa Tatar · Nobel Bilimsel Eserler · 202247 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
şahsi fikirlerim.
bu kitabı okumaya başladığımda ankarada bir kahvecideydim. kitabı okurken yaşlı sayılabilecek bir kadının dükkan dükkan dolaşarak para istediğini, sonrasında girdiği dükkandan bir erkek tarafından çıkarıldığını, uzaklaştırıldığını ve kimsenin fark etmediğini gördüm. o an bir kadının kendine ait bir odaya ve beş yüz pounda ihtiyaç duymasıyla ilgili bahsedilenleri anladım. o kadının parası yoktu, kendine ait bir odayı bırakın, bir evi olduğundan şüpheliyim. 19. yüzyılda dünyaya gelmemişti ama onun için benzer şartlar geçerliydi. bugün başka bir kahvecide başka bir kitap okurken bir grup erkek tarafından rahatsız edilen bir kadınım. kitap yazmayı bırakın, kitap okumak için bile kendime ait bir odaya ihtiyacım var. başıma gelen iki örnekte de kadınların yaşamlarını sürdürebilmesi için de, kendilerini eğitebilmeleri veya en ufak şekilde zevk alabilmeleri için de erkeklerin iznine, onayına veya en " zararsız " olarak desteğine ihtiyaç duyduğumuzu görüyorum. bu nedenle kadınların neden ilerleyemediğinin sebepleri ve nasıl gelişebilecekleri hakkında ¡ bir kadının ¡ fikirlerini anlatan bu kitabın önemli olduğunu düşünüyorum. p.s: sanırım okurken rahatsız eden tek şey çevirinin bozukluğu. mantıklı ve anlaşılır olmayan cümleler vardı. bu nedenle can yayınlarının baskısını tercih edeceğim bir daha okursam.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Ren Kitap · 202438,1bin okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
ÇOK GÜZEL BİR KİTAP
Bu kitap kadınların eskiden ne kadar zorluk çektiğini ve bu zorlukların altından nasıl bir yazar olarak çıktığını anlatıyor. Bir kadından Shakespeare olur mu sorusuna yanıt olarak yazılmıştır. Yazar bu soruya tabi ki de olamaz çünkü o zamanki Shakespeare'in ve kadınların imkanları aynı değildi olarak yanıtlar. "Bir kadının parası ve kendine ait bir odası olmalı." Yazar bu konuda o kadar haklı ki. Ortak kullanılan bir alanda nasıl odaklanır bir insan? Charlotte Brontë, Emily Brontë, Jane Austen gibi kadın yazarlar da bu zorluklar altında kitaplarını yazmıştır. Kısacası bu kitabın konusu budur. Ben kitabı beğenerek okudum ve eskiden kadınların ne zorluklar çektiğini bir kere daha hatırlamış oldum.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Koridor Yayıncılık · 201738,1bin okunma
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
Mutlaka Okunmalı!
Hayatımda okuduğum en çok bana dokunan kitaplardan biriydi. Bazı yerlerde çok ağladım. Her şey çok gerçek… Bunların hepsi yaşanıyor ne yazık ki. Kadınlar sırf kadın oldukları için binbir çeşit sorunla mücadele etmek zorunda kalıyor.
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi · Metis Yayınları · 201613,6bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Günümüz feminizm algıları, erkek düşmanlığı olarak tasvir edilmekte. Fakat çağın epey ilerisinde olan Virginia Woolf bu eserinde neden kadınların geri kalmaması ve edebiyata yönelmesini anlatıyor. Sebeplerini ve o döneme kadar olan kadın yazarların yazdığı eserleri güzel bir şekilde inceleyen Virginia Woolf kadınlara sesleniyor: "Sizlerden her türlü kitabı yazmanızı istiyorum. Konu ne kadar anlamsız ya da ne kadar büyük gözükse bile hiçbir konudan korkmayın." Umarım dileğini gerçekleştirebilirim Virginia Woolf.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Ren Kitap · 202438,1bin okunma
121 syf.
·
Puan vermedi
Dünyanın farklı yerlerinde farklı dilde konuşan farklı ailelerde büyüyen farklı düşünen ama aynı kaderi paylaşan kadınlar.Kadın olmak bir ceza mı, diye sormadan kendini kabullenemiyorsun . Çünkü toplum tarafından en çok ihtiyaç duyulan bir nesne gibisin aynı zamanda da çok değersiz bir cisim.Arada sıkışıp kalıyorsun.Sevemiyorsun kendini çünkü sen kadınsın, "kadın olmak kötü bir şeydir." Sen buna inandırıldın.Toplumun yaptığı yetmezmiş gibi sende kendine eziyet ediyorsun.Kendini sevemiyorsun.Hayat anlamsizlasiyor senle, tüm günahları işleyen günahkar olan sadece kadındır.Herşeye katlanmak zorundasın yoksa cennete giremezsin.İstedigini yapamazsın çünkü sen bir kölesin ve eşinde senin sahibin.Ona hayır diyemezsin.istedigi zaman, istediği yerde, istediği kişiyle... Tüm bunları yapan kadının doğurduğudur. O zaman kadına kıyan yine kadındır.Senin dogurdugun,senin büyüttüğün bütün bunları nasıl yapar?Bu döngü ne zaman bitecek?Ya bütün günahkarlar ölecek yada var olmanın parçası olan kadın dimdik duracak . Kadının doğurduğu kadına kiymayacak.Bir anne yaşadıklarını kızına yasatmayacak onu sahiplenecek, onunla konuşacak sevgisini verecek yaşadıklarının hırsını ondan çıkarmayacak.
Kadının Cennette Yeri Yok
Kadının Cennette Yeri YokNevâl El-Seddavi · Everest Yayınları · 2008117 okunma
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.