Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Sanat ve felsefe terimleri
ART NOVEU: Üsluplaştırılmış, bitkisel, eğrisel nitelikte benzeme anlayışı. zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı, kıvrımların ve bitkisel desenlerin sıklıkla kullanıldığı bir sanat akımıdır.
Kitapta, art noveu olarak geçmesine rağmen Art Nouveau olarak bilinir.Kitabı okudu
Sanat ve felsefe terimleri
ARKAİK: İlk devir ve eserlerine verilen ad. Yapıldığı tarihten daha eski zamanların işine benzeyen eserler.
Reklam
KAİDE: Esas. Temel. Düstur. Nizam. Dip taraf. Bir şeyin meydana gelmesine temel ve düstur olan. Bir ilim ve fennin düsturlarından her biri. “Kürsî”… NAKL: Bir şeyi başka bir yere götürmek, taşmak, yer değiştirmek. Ahlatmak. FİİL-Müessirinin tesiri. Amel, iş. Hâdise ve zamana delâlet eden kelime… SEMİ’-İşiten, duyan. Allah’ın 99 güzel isminden biri...
Sayfa 772 - 773 İBDA YayınlarıKitabı okudu
Lügat, insan dilinin aynasıdır.
Vülgarize etmek: Halkın anlayacağı duruma getirmek.
ULVÎ...
- "Bir azamet ve kudret tarafından telkin edilen estetik heyecanı "ulvî" kelimesiyle vasıflandırırlar... Güzel bir çok bakımdan ulvî'ye benzer... "Güzel" gibi ulvî de bizde, atılması mümkün olmayan, bütün ve zarurî bir hissi tatmin eder; bununla beraber "güzel", birçok noktada ulvî'den ayrılır... Evvelâ güzel, sınırlı bir mevzuu ilgilendirir; ulvî ise, sonsuzluğun ve sınırsızlığın mahsulüdür... Güzelin tesiri altında zevk ânidir; ulvî ise, evvelâ hayatî kuvvetlerin boşalmasını gösterir ve sonra kuvvetlerin taşkınlığı başlar... Burada zevk, bir ıstırabı takip eder; ayrıca, güzelin mevzuu muhayyilemiz için evvelden hazırlanmış gibi olduğu hâlde, ulvî olan şey, muhayyilemizi tazyik eder ve aşar... Tamamıyla ulvî olan bir şey yoktur; bir şey yalnız düşüncede mevcut olan ulvîyetin zuhuruna sebebiyet verir... Eğer güzelin prensibi bizden hariçte aranmak icap ediyorsa, ulvîyetin prensibi de kendimizde, "hayatın tasavvuruna ulvî bir karakter veren fikrin bir temayülünde" aranmalıdır...
Sayfa 178 - 179, 3.Levha -Tenkid, Tahlil ve Tesbitler- III. Mülâkat (Lügatçe), İBDA YayınlarıKitabı okudu
HATT-I Ruhsar: “dudak üzerinde beliren ayva tüyleri” denilen... SİRET: Bir kimsenin içi, hâli, ahlâkı. İnsanın tutmuş olduğu manevî yol… BERCESTE: Sağlam ve lâtif. Seçme. Zahmetsizce hatıra geliveren çok kıymetli söz. Bir gazelde en kıymetli beyit: Su: Hayat, ilim…
Sayfa 385 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kullanıcı adı stoğu +1
Müteferriç; derdini sıkıntısını gezerek atan kimse, yürüyerek rahatlayan dolaşarak sıkıntısından kurtulan kişidir. Teferrüç, “ferahlama, gezinti” kelimesiyle aynı kökten gelen sözcük dilimize Arapçadan girmiştir.
Sayfa 22
Celâl - Cemâl - Kemâl
«Celâl ve Cemâli birleştirdiğimizde, bir bakabildiğimizde kemâli buluyoruz. Cemâl içinde Celâli, Celâl içinde Cemâli gören Kemâli buluyor. [İstifade]» (Enfûs Lügati, s. 33)
«Belki Kelime olarak ihtimal mânâsı taşısa da, Risalelerde ekseriyetle kesinlik mânâsını ifade eder. [İstifade]» (Enfûs Lügati, s. 27)
Reklam
HATTÂ: Harf-i atıftır, gaye bildirir. Ve, “fazla olarak, hem de” mânâlarına gelir. Meselâ, bir şeyi işaret ederken pekiştirici olarak, “yanımda filân vardı, hattâ falan da vardı” dememiz gibi. Atıf: Bağlama. Bağ. Ekleme. Meyletme. Şefkat. Sevgi. Eğilme. İkiye bükme, iki kat etme. Geriye döndürme. Geri çevirme. Bir kimsenin üzerine tekrar hamle etme…"
Sayfa 534 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Hadsiz: Sınırsız, hesapsız. TDK, bu kelimeyi kabul etmemiştir. Osmanlıdan birçok şair ve yazar bu kelimeyi bilhassa kullanmıştır. Sebebi bundan olsa gerek. Lûtfu gibi adli hadsiz çok idi. (Süleyman Çelebi)
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Hazretleri birçok eserinde Allah'a ithâfen "hadsiz rahmetinden..." olarak bahsetmiştir. Sınırsız, sonsuz rahmet'tendir kastı elbette. Bir insana "hadsiz" olarak değerlendirme yapılmasındaki asıl sebeb de bu, sanıyorum ki; ölçüsü olmayan, sınırını aşan, ahlâk dâiresinin dışına çıkan..
Sanat ve felsefe terimleri
DEJENERE SANAT: Almanya'da Nasyonal Sosyalist Parti'nin modern sanatlar için kullandığı terim.
Kamûs, bir milletin hafızası...
Sayfa 88 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Muhteşem...
- "Ezelî bir azameti gösteren mahlûkat ve eşyanın belirttiği şiddetli bir güzellik heyecanını ifâde eder... Meselâ ehramlar... Kum denizlerinde göklere yükselen bu mezarlar, ilk görünüşünden itibaren matemli ve tesirli bir intibâ bırakırlar; büyüklükleri, kesin hareketsizlikleri, yalnızlıkları, onları çeviren nihayetsiz çöller, şu kadar asır evvel gömülen insanların hatırları, ölüm fikri ve esrarengizlik içinde "muhteşem" bir manzara!.."
Sayfa 178 - 3.Levha -Tenkid, Tahlil ve Tesbitler- III. Mülâkat (Lügatçe), İBDA YayınlarıKitabı okudu
147 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.