.
Sen, çınlattığın yaşam dolu kahkahalarından sonra da uzayıp giden ölümcül suskunluklarınla, bana, hep, bir şey haykırıyordun –susmanla bağırıyordun–sessizliğinle feryat ediyordun, bir şeyi bana; ama ben anlayamıyordum bunu– hâlâ da, doğru-dürüst anladığımı söyleyemiyorum.
– zaten söylenecek bir şey
de kalmadı
artık :
bağışla
beni–
.