Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
384 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kral Kaybederse kitap yorumu
Selam arkadaşlar Kral Kaybederse Yazarın gerçek hayatında ki hastalarından biri olan yakışıklı, ukala, bencil kendini kral sanan Kenan Bey ile gariban büyümüş, sevilmemiş, sevgiye aç olduğundan evli bir adamın ilgisine kapılıp çok seven Fadi nin aşkı, savaşı, kavgası, acıları... Ve ilginç bir karakter olan Kenan Bey'in karısı.. Yazar psikiyatrist olunca edebi bir roman beklemeyip, daha çok kadın erkek ilişkilerinin psikolojik tahliller ini, dibe vurmayı, çökmeyi, zirveye çıkmayı ve bunların verdiği hisleri anlatıyor..
Kral Kaybederse
Kral KaybederseGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201516,8bin okunma
286 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Günahın üç rengi kitap yorumu
Kitabın gerçek hikayeleri yansıtması çok dikkat çekici, şu an kırmızı odada canlandırılan Meliha karakterinin artık şaşırmam diyen insanı bile şaşırtan dramı... Yaşadıkları... Şevket amcanın kimselere diyemediği sırrı, Salih'in yaşadıkları sonucunda oluşan tuhaf zevkleri... İnsan okudukça içi gidiyor... Ve asla bir şeylerin unutulmadığını, insanın üzerine sindiğini görüyorsunuz.. Fahişeliğin rengi kırmızı Eşcinselliğin rengi gri Mazoşizmin rengi siyah... Tecavüze uğrayan bir çocuğun yetişkin olduğunda fahişe olması kimin suçu? Sürekli aşağılanan, hakaret edilen, sevilmeyen, değer görmeyen birinin acıdan zevk alması... Kendisine emanet edilen ebeveyn tarafından tacize ve istismara uğrayan birinin cinsel tercihin de karmaşa yaşaması...
Günahın Üç Rengi
Günahın Üç RengiGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201314bin okunma
Reklam
İnsan, anlayış denilen ab-ı hayatın bir damlasına meftundu.
Sayfa 10 - indigo Kitap
Zaman, görkemli kapısını hiç olmadık zamanlarda açıyor, en beklenen zamanlarda kapatıyordu.
Sayfa 10 - indigo Kitap
İnsan bir bahçıvan misali, bahçesindeki çiçeklere ne kadar özenle bakarsa baksın, gökyüzü bütün planları bozuyordu. Her şeyi yolunda giden insanın hayatı aniden altüst olabiliyordu. Sınavlarını erken veren, hayattan erken ayrılıyordu. Bir başkasının sınavı ise, hayattan erken ayrılanın ardından başlıyordu.
Sayfa 12 - İndigo Kitap
Reklam
Belki de hayat insanların birbirlerinden kopya çekmeyi marifet bildiği, bu yüzden aynılaştığı bir sınavdı, ama peki yalnızlar... Ah o yalnızlar...
Sayfa 13 - İndigo Kitap
Şüphesiz ki gökyüzü, düş ile acının birbirlerine korkmadan sarıldığı bir masaldı.
Sayfa 14 - İndigo Kitap
Yeryüzünde kiminin ruhu bedenini terk ediyordu, kiminin ise bedeni ruhunu. Birincisine ölüm deniyordu ve kolaylıkla anlaşılıyordu da, ikincisini anlamak, çözmek hiçbir mefhuma sığmayacak şekilde zordu.
Sayfa 15 - İndigo Kitap
"Sevmediler değil mi? “ ... " Anlamadılar ki sevsinler... "
Sayfa 15 - İndigo Kitap
Reklam
Karıncaların üzerine basmayanlar vicdanın ne demek olduğunu biliyordu, tıpkı insanın bam telini fark edince onu kucaklama isteğiyle dolan insanlar gibi... Anlayış, tıpkı bir akordiyon gibi, katman katman yüreklilik gerektiriyordu. Sadece dokunmak yetmiyor, mutlaka göğüs kafesinde hissetmek gerekiyordu. Tek başına uğultulu gelen notalar gibi, insan da kendi ahengine eş bir ses bulamadığında gökyüzüne ithaf ettiği o hayat bestesini kaybediyordu.
Sayfa 16 - İndigo Kitap
İnsan yaşlanınca ve kendine denk bir arkadaş bulamayınca tüm sözcükleri içinde saklıyor ve anın ona müsaade ettiği zamanlarda kaynağından boşalan bir şelale gibi yeryüzüne akıtıyordu.
Sayfa 16 - İndigo Kitap
Her insanın içinde birkaç saniye dahi olsa aydın kalsın istediği karanlık bir noktası ve kırılmayı henüz başında göze almış bir düşü mevcuttu.
Sayfa 20 - İndigo Kitap
Yakın yerlere gömülen ağaçların kökleri, günün birinde birbirlerine sarılırlar...
Sayfa 22 - İndigo Kitap
Sevgi, insanın içine özlem harcıyla kurulan bir anıttı ve diğer abidelerin aksine sadece içten gelen darbelerle yıkılırdı.
Sayfa 31 - İndigo Kitap
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.