Karıncaların üzerine basmayanlar vicdanın ne demek olduğunu biliyordu, tıpkı insanın bam telini fark edince onu kucaklama isteğiyle dolan insanlar gibi... Anlayış, tıpkı bir akordiyon gibi, katman katman yüreklilik gerektiriyordu. Sadece dokunmak yetmiyor, mutlaka göğüs kafesinde hissetmek gerekiyordu. Tek başına uğultulu gelen notalar gibi, insan da kendi ahengine eş bir ses bulamadığında gökyüzüne ithaf ettiği o hayat bestesini kaybediyordu.
Sayfa 16 - İndigo Kitap