Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
" Sait Faik'in tepeden tırnağa kedere batmış yalnızlığını görürüz, çoğu zaman mutsuzluğunu ama asla umutsuzluğunu değil... "
Sayfa 125 - Doğan Kitap 1.Baskı Eylül 2007Kitabı okudu
" Ne zaman balıkçı motorlarının sesini duysam, ne zaman işçi çocuklar geçse yüreğimden Sait Faik düşer aklıma... Çünkü Sait Faik'siz bütün bunlara kendi anlamımı katamam; en güzel anlamı o vermiştir bu hayat parçacıklarına... En güzel o anlatmıştır bu hayatı... Hayatı da değil, aslında kendini... "
Sayfa 125 - Doğan Kitap 1.Baskı Eylül 2007Kitabı okudu
Reklam
"Yanlızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek , bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.."
"Tek ihtiyacım olan şey; bir deniz kıyısında sabaha kadar oturup, olanı biteni gözden geçirdikten sonra kafasında herşeyi aşmış bir insan olarak kalkıp gitmek."
Kıymeti yoktu
Kıymeti yoktu. Hiçbirşeyin kıymeti yoktu. Kendi kıymeti bile yoktu. İş miydi sanki alıp satmak? İş miydi sanki vaktiyle üç yüz kuruşgetirmeyen, ikide bir su basan tarlayı üç yüz bine okutup sokakta, mahallede birdenbire selamın sabahım değişivermesi? Bütün bunlar iş miydi be?! Birdenbire içini bir fenalık bastı. Sokağa gene daldı.
Sayfa 59 - Rıza Miyon-erKitabı okudu
Reklam
Panco'nun Rüyası
Sabahleyin uyanır uyanmaz aklımdaydın. Güldüm. Kalktım. Bunu anlatmaya sana geldim. Ne dersin?
Panco'nun Rüyası
Geçen hafta bir rüya gördüm. İki kişi bir yolda gidiyorlardı. Birini sana benzettim. Yanındaki kim acaba, diye koşup baktım. Ne tuhaf, yanındaki ben değil miydim?
En güzel reçeteyi Sait Faik yazmış;
"Tek ihtiyacım olan şey; bir deniz kıyısında sabaha kadar oturup, olanı biteni gözden geçirdikten sonra kafasında her şeyi aşmış bir insan olarak kalkıp gitmek."
"İnsanı insanda aradın hep. Birbirine kazık atan insanda. İnsanı insandan çıkardın hikâyelerinde. Yığın yığın..." (...) "Seni yalnızlıklar öldürdü. Seni umutsuzluklar öldürdü. Seni yalnızlık, iç yalnızlık öldürdü. Seni hikâyelerinde yarattığın insanların insan olamayışları öldürdü..."
Notos Yayınları 1.Basım Kasım 2011Kitabı okudu
Reklam
Üçüncü Kısım
Yabancı bir yere ilk defa inip hiç lüzumsuz, manasız bir his duymadan, toprağa -varsa bir battaniye atıp- yıldız seyretme­den, memleket, sevgili ıvır zıvır düşünmeden uyumak ... Belki böyle şey, iyi insanlara nasip oluyor. Belki biz; zayıf, karışık, kötü insanlar, yabancı bir yerde ağlamaklı oluyoruz. İnsanların oturduğu, tarlanın yeşerdiği,
Sayfa 1574 - Sait Faik Abasıyanık Bütün Eserleri, YKY Yapı Kredi Yayınları, Birtakım İnsanlarKitabı okudu
Eleştirmeci Falan Filan
Eleştirmeci edebiyata pek lüzumlu bir şahsiyettir. Burası inkâr edilemez. Ama, sanatçı için dünyanın en manasız, en çekinilecek insanıdır. Hem eleştirmeci diye bir şey de olamaz. Ne demek safi eleştirmecilik. Bir eleştirmeci ya fikir adamıdır, ya felsefe adamıdır ya başkalarının yazısından düşünceye da­lan adamdır. Çoğunca da ikinci derecede bir sanatçıdır. İkinci derecede bir sanatçı bir kuralar âleminden çıkıvermiş adamı anlayamaz. Poe'yu Baudelaire keşfetmiş, Balzac'ı Hugo sevmiş, Stendhal'i, Balzac ve Merimee takdir etmiş, Rimbaud'yu Ver­laine bulmuş, Baudelaire'i galiba yine Hugo pek severmiş. Za­manımızda da öyle. Bugünkü genç Fransız muharrirlerinden birçoğunu Gide bulmuştur. Sartre bulmuştur. Sanatçıyı sanatçı keşfeder. Eleştirmecinin bunda hiçbir rolü olamaz. Şimdiye kadar da olmamıştır.
Sayfa 1419 - Sait Faik Abasıyanık Bütün Eserleri, YKY Yapı Kredi Yayınları, Vatan, 7 Şubat 1954Kitabı okudu
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.