s

Savaşlar ve Fetihler

Bazı arkeologlara göre,Hint-Avrupalılar,Karadeniz'in kuzeyinde kalan bir bölgedeki küçük merkezlerinden çıkarak bütün Avrupa'ya ve Asya'nın yarısına egemen olmuş savaşçılardı. Bu gelişmenin,yaklaşık 5.000 yıl önce başlayıp çok kısa süre zarfında gerçekleştiği düşünülüyor. Bunların etkisi altına giren halkar özgün dillerini bırakıp fatihlerin dilini benimsemiş olmalı. Bu,kesinlikle olası bir hadiseler dizisi; zira tarihte pek çok benzer olay kaydedilmiştir. Örneğin Roma egemenliğinin bu şekilde birkaç yüzyıl içinde genişlediği biliniyor. Müslümanlar da MS 7. ve 8. yüzyıllarda Kuzey Afrika'ya ve Güneybatı Asya'ya boyun eğdirdi ve Arapça birkaç yüzyıl içinde bu bölgenin büyük kısmında halkların anadili haline geldi.
“Medenileşmiş dünya ile vahşi doğa arasındaki sınırı bir adım dahi öne taşımak, insanlığın hayal edebileceği en büyük fetihtir. Ne acıdır ki fetih adına önüne gelen her şeyi, hatta kendini bile yok etmeye hazırdır.”
Reklam
“Unutmayın ki, kentlerin surları köy evlerinin yıkıntılarıyla yapılır.”
Sayfa 88 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Herkesin olan bu toprağa sahip çıkmak için, oraya ayak basmış olmak yeter mi? Bir topraktan bir an için başkalarını uzak tutacak güçte olmak, onları bir daha bu toprağa dönme hakkından yoksun bırakmaya yeter mi? Bir insan ya da bir halk koskoca bir ülkeyi zorbalık ve düzenle eline geçirsin, bütün insanları ondan yoksun bıraksın da bu yaptığı ceza görmesin, olur mu?”
Sayfa 20 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Sultanım" dedi Şemseddin Sivasî "şu tevafuka bakın ki büyük dedeniz cennet mekân Sultan Mehmed Han'ın adıni taşırsınız ve ben dahi onun yanındaki mübarek Şeyh Ak Şemseddin'in adını. Allah o Mehmed'in yanına Ak Şemseddin'i vermişti bu Mehmed'in yanına da Kara Şemseddin'i. Ve yine bir fethi nasip etti.
Sayfa 240
Fatih Sultan Mehmed
Hüner bir şehr bünyâd etmektir, Reâyâ kalbin âbâd etmektir. asıl mesele şehirleri, ülkeyi imar ve inşa etmek ile birlikte halkın kalbini kazanmaktır.
Reklam
İstisnai insanlar, istisnai zamanlarda hiç kimsenin düşünemeyeceği çözümler bulmalıdırlar. Bunu onlardan başkası hayal edemez.
Sayfa 493 - Molla GüraniKitabı okudu
İşte Türklerin seferi böyle azametli. Sultanın seferi hareket ettiğinde dünya hareket ediyor, durduğunda dünya duruyor.
Sayfa 464 - Seyyah İtalyan Alberti BalbiKitabı okudu
Osmanlı Devleti fetihlerinde istimâlet ve amân prensipleri sayesinde yerli Hristiyan halkları barışa ve uzlaşmaya ikna edebilmiştir. Osmanlı daima rakibe üç kez teslim olmasını teklif eder, öneri kabul görürse bir yeminli 'ahdname'yle can ve mal güvenliği garantisi verilir. Bu garantiler titizlikle uygulanır. Birçok fetih bu yolla gerçekleşmiştir.
Sayfa 147 - Timaş Yayınları
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.