Dick'e göre androidler ve siborglar bizi taklit etmekte değildir. Onlar biz olmakta, biz ise onlar olmaktayızdır. Bu bir süreçtir; insanın robotlaşması, robotun ise insanlaşması süreci. Bu süreç insan zihnindedir ve kendisini bir taştan ya da bir böcekten üstün görüşünü kıracak olan bir yolu açmaktadır. Böylelikle belki de Spinoza'nın düşüncesinde (ve ayrıca Hallac-ı Mansur'da ve Giordano Bruno'da) olduğu gibi Doga'nın ve Tanrı'nın ta kendisi olduğumuzu hissedebiliriz. (Dick, 1972: 3-4)
Sayfa 29 - Akademim / transhümanizm bir metahümanizm midir?Kitabı okudu
Transhümanistler, super uzun bir ömür, süper zeka ve süper mutluluk dünyası yaratmaya çalışıyorlar (bir "3S" medeniyeti). İnsanlar ve diğer hayvanların aksine transhümanlar ihtiyarlayarak çökmeyecek ve ölmeyecek: Yaşlanma adını verdiğimiz korkunç hastalık tedavi edilecek ve iyileştirilecek. İnsanın bilişsel sınırları aşılabilir. Yapay zekânın çok hızlı gelişmesiyle insan genomunun baştan yazılması, tamamı süper zekâlardan oluşan bir toplum spektrumu yaratacak.
David Pearce
Sosyal bilimlerin doğa bilimlerine referansla değerlendirilmesi gerektiği
fikri sosyal bilim felsefesi literatüründe en yaygın tema olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Bu eğilim sadece genel 'bilimsel yöntemin birliği' görüşünü değil, aynı zamanda daha özelde, doğa bilimlerinin pratiklerinin sosyal bilimlerin uymak zorunda oldukları standartları oluşturduğu fikrini yansıtır. Bu fikir bilim felsefesiyle ilgilenen düşünürler arasında tartışmalara yol açmıştır. Gördüğümüz gibi, günümüzde bu konuda belirli bir konsensüs yoktur. Doğa bilimlerinin epistemolojik temelleri konusunda konsensüs olmadığında bile sosyal bilimlerin doğa bilimleri referans alınarak değerlendirileceğini varsayabiliriz.