Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Küresel emperyalistler dünyanın her noktasında Transhümanizm denilen tüm sınırların ortadan kalktığı, insanın biyolojik müdahalelerle, çeşitli teknolojiler vasıtasıyla değiştirilmesi ve dönüştürülmesini içeren akımla, üremeyi durdurarak tek tip insan yani ‘nötr insan’ oluşturma gayesiyle cinsiyetsizleştirme projesini başlattılar.
Reklam
Mitsel hikayelerle, dinsel inançlarla, metafizik hipotezlerle ya da bilimsel ütopyalarla ölümü aşma çabalan insanlığın doğumundan beri hep vardı. Ancak hiçbiri insanın kendi yok oluşu karşısında duyduğu endişeyi söndüremedi. Ama yine de insan, ölümün yüzüne bakamasa da, ondan kaçmak için hileler tasarlamayı hiç bırakmadı.
çalışmadan bir kesit
Robotların, syborgların ve yapay zekanın işlendiği pek çok film ve dizi de bulunmaktadır. Örnek olarak The Matrix, Terminator, Transcendence, Black Mirror, Blade Runner ve Westworld dizi ve filmleri verilebilir. Jonothan Nolan'ın yapımcısı olduğu Westworld dizisinde tamemen sentetik organlardan ve derilerden üretilen insansı robot(humanoıd)ler yapay bir ortamda insanlara hizmet etmektedir. Adeta insansı robotlar sürekli ölüm oyununa yatarak ölümü alaya almakadırlar. İnsanlar tarafından kodlanıp yönlendirilen bu gelişmiş yapay zekalar sürekli kendilerini geliştirmekte ve insanın tahakkümünden çıkmaya çalışmaktadır. Dizi de şirket sahibi rolündeki Antony Hopkins; Hz. İsanın ölümünden dört gün sonra dirilttiğine inanılan Lazarus'a atıfta bulunarak ''belki günün birinde Lazarus'u bile yatağından kaldırabiliriz'' diyerek Hz. İsa'nın ölüme karşı geldiği gibi kendilerinde ölümün üstesinden geleceklerini vurgulamaktadır. Bu daha çok mesihin yeniden gelişini beklemek yada hızlandırmak değil bizzat mesihin kendisi konumuna yükselecekleriyle yorumlanabilecek transhümanist bir bakıştır. Sinema ve roman alanında örnekteki vurguya benzer atıflarla sürekli karşılaşılmaktadır. Transhümanist bir sürecin içerisinde transhümanist teknoloji ve eşyalarla yine transhümanist bir geleceği izleyip yaşadığımız söylenebilir. Transhümanist ütopyaların ne kadarının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini yaşayarak tecrübe edeceğiz. Ancak Baudrillard'ın ifadesiyle şu soruyu sürekli sorup üzerinde düşünmemizde fayda var; ''Dünyada doğal tür kadar yapay türe, doğal madde kadar sözde maddeye, doğal zeka kadar yapay zekaya yetecek yer var mı?''
Aynca hem Hubb­ le' ın 1929' da formüle ettiği genişleyen evren kuramı hem de günümüz fizikçilerinin büyük çoğunluğunun desteklediği Big Bang kuramı, evrenin yavaşça bozunuma uğradığı ve nihai olarak yok olmaktan kurtulamayıp devasa bir kara deliğe gömülüp gideceği hipoteziyle hiçbir şekilde çelişmiyor. Mo­ dem kozmolojinin tahminleri evrenin geleceğinin 19. yüzyıl­ da zannedildiğinden çok daha uzaklara salındığını gösterse de görünen o ki yine aynı sonuca ulaşılmışhr: Evrenin son­ lanması kaçınılmazdır.
Güneşin 6 milyar yıl sonra ömrünün son saf­ hasına gireceğini, galaksimizin de 12 milyar yıl sonra yaşlan­ ma evresine girerek tüm kaynaklarını tüketme noktasına ge­ leceğini tahmin etmektedir. Galaksimiz gibi yüz milyarlarca başka galaksi de aynı kaderi paylaşacakhr.
Reklam
Ve olaya bakın ki, ne kadar tuhaf görünürse görünsün, bugün çok sayıda araştırmacı, insanlığı en başından beri meşgul eden ölüm probleminin artık mitolojinin, dinin ya da felsefenin değil tıp ve biyolojinin, özellikle de daha önce bahsettiğimiz o ünlü NBEB'nin alanına girdiğini düşünüyor. Onlara göre, ölümsüzlük pekala bir gün, hatta belki önümüzdeki yüzyılda, tanrıların göğünden insanların yeryüzüne inebilir.
Thomas Henry Huxley, Darwin'in evrimci fikirlerini yaymak için 'X-Club' adında bir kulüp kurmuştu. "X" yani "haç", evrim neticesinde oluşacak "mükemmel insan"ı sembolize ediyordu. X-Men çizgi romanı adını buradan almaktadır. 127
Sayfa 256
O kadar yatırım yapılmıştır ki artık geri dönüş mümkün değildir.
Yapay zekâ alanına yapılan yatırımların bir sonu görünmüyor. Bu sebeple durmak bilmeden gelişiyor ve hızlanıyor. Amaçlanan hedef insan düzeyine ulaşması... İşte burada insanların hem etik kaygıları, hem de güvenlik korkuları devreye giriyor. Fakat Bostrom'a göre artık dönüşü olmayan bir yola girmiş durumdayız; "Güvenlik meseleleri ve etik tartışma konusu olmasına karşın, sonuç baştan bellidir. O kadar yatırım yapılmıştır ki artık geri dönüş mümkün değildir. Yapay zekâ araştırmacıları elli yılı aşkın zamandır insan düzeyinde yapay genel zekâya erişmek için çalışıyorlar. Elbette şimdi tam meyvelerini toplamaya hazırlanırken birdenbire durup tüm bu çabaları çöpe atmalarını beklemek hayal olur. "93
Sayfa 205
“Şunu hemen belirtelim ki transhümanizm bir Teknoloji Dini’dir.”
Sayfa 323Kitabı okudu
Reklam
Transhümanizm ve insanlığın geleceği üzerine tv100de faydalı bi program var tavsiye olunur..
Anladım... Bu ve bundan sonraki yüzyıllarda artık duyguların olmaması gerektiğini onun yerine daha mekanik, etik bilinçle yaşanması gerektiğini bu depremle daha iyi anladım. Duyguların zayıflık olduğunu hep düşünürdüm, insan olmanın doğası ve gerekliliği diyerek de hep var ederdim ama uzun gözlemlerim sonucunda bugün daha iyi görüp idrak ettiğim bir şey varsa o da duyguların insanı, yaşamı daha da zayıf, pasif ve kötü etkilediği, hele bi de sürekli onların etkisinde yaşıyorsak. Artık dönüşüm vakti. Hayvan-İnsan arasında olmak, duygular beslemek hastalık. İnsanı aşma vakti! 09.02.2023
Dizi, Film ve Romanlarda Transhumanizm
Bilim Kurgu filmlerinden ayrı bir temaya ve kurguya sahip olduğunu söyleyebileceğimiz Transhumanist yapımlar artık daha sık karşımıza çıkmaya başladı. 1982 yapımı Blade Runner, Robocop-1987, Terminator-1991, Gattaca-1997 ve 1999 yapımı Matrix filmleri yapım yıllarına bakacak olursak epey eski yapımlar olarak örneklendirilebilir. Daha yakın tarihlerde izlediğimiz; Avatar-2009, Surrogates-2009, Repo Men-2010, Elysium-2013, Lucy-2014, Ex-Machina-2014, Transcendence - 2014, Robocop - 2014 (Yeni versiyon), Automata - 2014, Chappie - 2015, Ghost in the Shell-2017, Replicas-2018, Finch - 2021 filmleri bilim kurgu filmlerinden farklı olarak transhumanizm filmleri kategorisinde de değerlendirilebilir. Dizi filmlerden örnek verecek olursak; çok önemli bir yapım olan Black Mirror - 2011, insansı robotların (humanoidlerin) işlendiği; İngiliz yapımı; Humans - 2015, Rus yapımı; Better Than Us-2018 dizileri. Zihin aktarımı ve sanal cennet tasarımı yapılan; Upload-2020 gibi yapımlar transhumanizm akımı ile bağlantılı yapımlardır. Transhumanist romanlara örnek verecek olursak; William Gibson'ın yazdığı Neuromancer - 1984 ve transhumanist partinin kurucusu Zoltan Istvan'ın yazdığı The Transhumanist Wager-2013 kitapları transhumanizm akımı için önemli eserler olarak bilinmektedir....
Sayfa 269
248 syf.
·
Puan vermedi
·
55 günde okudu
Cenneti Yeryüzüne İndirmek
Sonsuzluk, insanoğlunun en büyük arzusu. Kutsal kitaplar insanın cennetten kovulup dünyaya sürgün edilmesinin ebedî olarak var olma arzusundan kaynaklandığını anlatır. Ayrıca pek çok din ise ölümden sonra hayatın devam edeceğini söyler. Dolayısıyla insan bir şekilde ölümsüzdür. Ancak geçilmesi gereken bir eşik vardır ve bu eşiğin ismi ölümdür. Peki insan ölümün bir yok oluş olduğuna inandığında sonsuzluk arzusu ortadan kaybolur mu? Asla. Dünyanın ötesinde bir cennet olduğuna inanmayan insanoğlu sonsuzluğu bu dünyada yaratmanın peşine düştü. Bu arayışın adı ise transhümanizm: insanlık sonrası. Transhümanizm, insan bilincinin bedenden ayrıştırılıp bir bilgisayara aktarılabileceğini kabul eder. Böylece insanlar modern tıbbın güçlü kılmaktan aciz kaldığı insan bedeni yerine daha güçlü teknolojik bedenlere sahip olabilirler. Eğer bilincin makineden makineye taşınması mümkünse ölüm artık kaçınılmaz olmaktan çıkmıştır. Ancak, cennetin taşlarıyla cehennemin yolu döşeniyorsa bizi gelecekte nasıl bir cehennem bekliyor?
Transhümanizm - İnsansız Dünya
Transhümanizm - İnsansız DünyaAhmet Dağ · Ketebe Yayınları · 2020137 okunma
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.