Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Ohal değil orta hâl..
Detayı bilmem ama detayda gizli olan: "Sevmek birbirine bakmak değil, birlikte aynı yöne bakmaktır. Antoine de Saint-Exupéry' sözüdür. "Terazinin bir kefesine kaderin cilvesini, mihneti, çilenin sıkletini koyarsın, diğer kefesine hayatının kesiştiği kişiyi koyarsın ve itidali beraber göğüslenirsin. Biri hafiflediğinde diğeri ağırlığını katar, denk gelenler böyle deveran eder." خ ف ز ي
Serkan

Serkan

@Seerkan_
·
22 Ocak 17:55
Detaylarda sebebi nedir bunun ?
Kadının gücüne teslim olmuş, emirlerine amade partnerine kırılan, küsen, alınan, tripli, içli erkek tipleri giderek artıyor. Şimdi bu garip duyarlılıkta ki erkekler, kadınların giderek daha da eril ve baskın olmasına sebep değil mi. Ve bu kadınlar ; Hayatın devamında güçlü, kararlı ve baskın, gerektiğinde yumruğunu masaya vurup kadına söz geçirebilen bir eş modelini bulamayınca mutsuzlukları artmıyor mu ?
282 syf.
3/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Vasatın Sınırlarında Bir Deneyim: Gece Yarısı Kütüphanesi
Bu kitaba başlama kararımda özellikle iki etken önemli rol oynadı. İlk olarak, kitabın çok satanlar listesine girmesi ve ikinci olarak, ilk birkaç sayfasındaki içerikler beni cezbetti. Kitap, depresyonda olduğunu tahmin ettiğim bir kadın olan "Nora"nın hikayesiyle açılıyor. Nora, hayatının erken dönemlerinde hayallerini takip etmiş ancak sonradan bu kararından emin olamamış bir karakterdir. Aynı zamanda geçmişteki bazı hatalarını sürekli düşünmekte ve çaresiz hissetmektedir. Kitap, çeşitli sebeplerden ötürü Nora'nın psikolojik bir rahatsızlığı olduğunu ve sertralin içeren bir ilaç kullandığını vurgulamaktadır. Bir gün intihar eşiğindeyken kendisini bir kütüphanede bulur, bu kütüphane ise ona gidemediği diğer olası yaşamları anlatır. Nora, diğer yaşamları yaşasaydı başına iyi veya kötü neler gelebileceğini görmekte ve bu deneyimlerden ders çıkarmaktadır. Şahsi görüşüm şu şekildedir: Başlangıç kısmı etkileyici olsa da genellikle "bak, diğer hayatlara gitseydi zaten olumsuz şeylerle karşılaşacaktı" gibi bir algı hissettim ve mevcut yaşantımız için şükredilmesi gerektiğine dair zoraki bir önerme bulunuyor gibi geldi. Ek olarak, çeşitli yaşamlarda iyi veya kötü olaylar yaşanabilir ancak kitabın genel önermeleri oldukça sıradan. Bu düşünce tarzımın sebebi ya beklentilerim ya da genel tercihim olan kitapların detaylı veriler ve analizler sunması olabilir. Çeşitli hikayeler okumaktan keyif alan ve yaşadığı her gün için şükretmeyi isteyen, ancak bu konuda zorlanan okuyucular için uygun bir kitap olabilir.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,5bin okunma
Reklam
“Güçlü beyinler fikirleri tartışır, vasat beyinler olayları tartışır, zayıf beyinler insanları…”
Sokrates
Sokrates
198 syf.
5/10 puan verdi
Çavdarlı Gömme
Bir lise öğrencisinin dünyayı ve insanları anlama çabasına ilişkin ufak bir kesit veren ilginç bir hikaye. Bu ilginç olma durumu ise kitabın kendinden değil okuyucularından kaynaklanıyor. Sırf bir karakterle empati kurabiliyoruz diye o kitabı yere göğe sığdıramama huyunu ne zaman kazandık bilmiyorum fakat bu kitabın müptelalarında fazlasıyla görebilirsiniz. Kitabın ismi ile çok büyük bir alakası olmaması ise bence yazarın sarkastik bir olayı. Kitap ortalama bir kitaptan fazlası değildir. Günlük hayatı anlama açısında ve belki bir öğretmenin sorun yaşayan bir öğrencisini daha yakından tanıması için bir fırsat olabilir. Bunun dışında kitap kesinlikle derin felsefi sorgulamaları ve hayat derslerini barındırmıyor. Bu itibarla kitaptan yoğun bir mana bekleyerek başlarsanız hayal kırıklığına uğrayabileceğinizi söyleyebilirim. Bununla beraber sade anlatımı ve karakterin gerçekçi oluşu kitabı tamamen yere geçirme engel olan yanlarıydı diyebilirim. Ana karakterimiz o kadar tanıdık gelen bir karakter ki sağınızda solunuzda bulunan bir arkadaşınızla derhal benzerlik kurabilirsiniz. Bu vesileyle kitabı sevmek veya sevmemek tamamen sizin inisiyatifinizdedir efenim. İyi okumalar dilerim.
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159bin okunma
Ne harikayım, ne berbat. Kibrit kutularının sırtındaki kelimeyim ben: Vasat.
Sayfa 23 - YKYKitabı okudu
368 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
VASAT VE ÖTESİ
2022 senesinin 91.inci kitabını okumuş bulunmaktayım. Eski bir Hakan Günday okuru olarak büyük bir hayal kırıklığı içindeyim. Proje harika. Nasıl desem son 20 senede belki de Türkiye'min en başta kendi sorunu olan mülteci sorununu çok farklı bir perspektif ile ana kahramanın gözünden bizlere anlatmış. İlginç toplumsal kurumlar, ilginç karakterler, diğer yandan aşırı şaşırdığım Ermeni soykırımı kabul eden bir cümle bu benim için tam bir hayal kırıklığı, diğer yandan her insanın bir tanrı olarak anlatıldığı ve böylece kimsenin kimseyi kimseyi öldürmeyeceği bir evren. Buna da beni bilirsiniz Allah'a şirk koşma demek çok doğru olur. Beni bilen bilir dini paylaşım yapmam. Kimse dört dörtlük bir İslamiyet yaşamaz iken Hakan Günday kahramanımıza yeni bir din yaratma şansı veriyor. İlginç... Gereksiz uzatılmış, hiçbir amacı olmayan, ana fikri tam olarak yansıtmayan bir eser. Galiba sevgili Günday gözünü bir zamanlar Pamuk'un yaptığı gibi Ermeni soykırımını kabul ederek Nobel'e dikmiş... Yedirmezler. Güzel alıntılar için 10 üzerinden 7. Okumayın. Tavsiye etmiyorum.
Zamir
ZamirHakan Günday · Doğan Kitap · 20214,533 okunma
Reklam
Joseph Heller
"Bazıları vasat doğar, bazıları vasatlığa ulaşır, bazılarınaysa vasatlık dayatılır."