"Bu yıl da böyle bitti. Geçen yıl da böyle bitmişti, ondan önceki yıl da böyle bitmişti. Her yıl böyle bitiyor zaten..."
Ben yılbaşı kutlamıyorum. İnancıma ters. Töreme ters. Dünya görüşüme ve kişiliğime de ters. Kutlayanlar da beni ilgilendirmez. Kimsenin tercihine karışacak değilim ama ben de böyle ortamlarda bulunmamaya özellikle dikkat ederim. Milli piyango bileti asla almam. Tombala dahi oynamam o gece. He, hususiyetle bir ibadet ile de geçirmem. Her zaman ne yapıyorsam, her gece benim için neyse o gece de benim için odur. Dünya da nasıl kutlandığı da umurumda değil, samimiyetsizlik diz boyu olmuş. Onun için her sene aynı gündeme, aynı saçma sapan sorulara, kısır tartışmalara lüzum yok. Bıkkınlık geldi zira. Herkes kendi yolunda ve ne yaptığının farkında. Gerisi teferruattır.
“Yılbaşının da sence hiçbir hususiyeti yok mudur?” diye sordum.
“Hayır” dedi, “senenin diğer günlerinden ne farkı var sanki? Tabiat onu herhangi bir şekilde ayırmış mı? Ömrümüzden bir sene geçtiğini göstermesi bile o kadar mühim değil; çünkü ömrümüzü senelere ayırmak da insanların uydurması… İnsan ömrü doğumdan ölüme uzanan tek bir yoldan ibarettir ve bunun üzerinde yapılan her türlü taksimat sunidir…”
Sayfa 110
Yaşlı insanların yılbaşı gününü yaşamıştım; yaşlılar o gün gençlerden farklıdır; artık yeni yıl tebriği almadıkları için değil, artık yeni yıla inanmadıkları için.
Sayfa 58Kitabı yarım bıraktı
Noel baba
Yılbaşı neyimiz olur?
Diye sormuyorum. Fakat,
29 Ekimimiz midir, 30 Ağustosumuz mudur, Şeker Bayramımız mı, Kandilimiz mi, Kurban Bayramımız mı?
Diye sual açmak yersiz olmazdı.
Biz, Muharremlerle, Martlarla başlayan yıllar da biliriz ki, hiçbiri böyle şımarıklıkla, böyle ayyaşlıkla, böyle kumarbazlıkla açılmazdı. Hepsi, efendi
Sayfa 149 - Elips KitapKitabı okudu
"Yılbaşının da sence hiçbir hususiyeti yok mudur?" diye sordum.
"Hayır" dedi, "Senenin diğer günlerinden ne farkı var sanki? Tabiat onu herhangi bir şekilde ayırmış mı? Ömrümüzden bir sene geçtiğini göstermesi bile o kadar mühim değil; çünkü ömrümüzü senelere ayırmak da insanların uydurması... İnsan ömrü doğumdan ölüme kadar uzanan tek bir yoldan ibarettir ve bunun üzerinde yapılan her türlü taksimat sunidir...
Sayfa 118 - Anonim YayıncılıkKitabı okudu
Noel arifesi mucizelerin gerçekleşip kaybolan umutların geri döndüğü her şeyin canlanabildiği bir gecedir; oyuncakların bile...
Bir Hristiyan karşımıza çıkıp
Şöyle bir soru sorsa:
"Ey Müslümanlar!!
Madem sizde günün birinde; bizim gibi olacaktınız...
Madem sizde bizim gibi kılık kıyafetimizi benimseyecektiniz...
Madem sizde bizim tatil günlerimizi
benimseyecektiniz...
Yani bizi tümüyle kabullenecektiniz de
Peki yıllar yılı o "savaşlar" niyeydi.?
Niye bu kadar insan öldü.?
Sizin atalarınız aptalın tekiymiş deseler.
Ne diyeceğiz.?
Ali Küçük
İyi kusmalar dostlarım!
Yeni yıl yaklaşırken, Bukowski özetlemiş aslında: "Nice mutlu yıllara demeyeceğim, çünkü değişen bir şey yok. Günler aynı, insanlar aynı, yalanlar aynı, dekorlar ve sahneler aynı, kandırılanlar aynı. Ve yine aynı olacak; sahte kahkahalar, sıra dışı böğürmeler..İyi kusmalar."
Bu yıl tüm ayrıştırıcı cümleleri terk edelim mi? Yeni yılı dileyen portakal soyarak karşılasın, dileyen ağacını süsleyerek, dileyen çiğköfte yoğurarak, dileyen ibadet ederek. Dileyen benim için herhangi bir gün desin, dileyen özel anlam atfetsin. Umut ediyorum ki bunu geçelim ve herkesin özündeki cevhere inelim artık. Hepimiz aynı bütünün parçalarıyız ve farklı daha çok güzeliz. Çünkü içindeki öfkelerin sebebini keşfedememiş insanlarla dolu bir toplumda bunu aşamamış olmak gerçek anlamda gelişmenin önünde büyük bir engel. Fark etmeliyiz.