Toplumun geleneksel kesimlerinde, açık seçik doğrudan iletişim kurmak genellikle "ayıp" sayıldığından, kelimelerin altında yatan anlamların anlaşılması beklenir; söylenenleri yüzeysel düzeyde anlayan kişi, "saf" biri olarak algılanır.
Ortaöğretim programları her öğrenciyi dağınık tip hâline getirmeyi amaçlamış görünüyor. Bu talihsiz yeniyetmeleri, her şeyi üstünkörü okumak zorunda bırakıyor, materyal bolluğundan herhangi bir konuyu özümsemekten ve derinlemesine kavramaktan alıkoyuyorlar.
"Çok zeki olabilirsiniz, dünyadaki bütün kitapları okumuş olabilirsiniz ve onlardan alıntılar yapabilirsiniz ama kendinizi bilmiyorsanız yüzeysel olanın ötesine nasıl geçebilirsiniz ki?"
"Her şeye yüzeysel olarak dokunuyoruz. Oysa yaşam yüzeysel değildir, o dolu dolu yaşamamızı ister ve bizler yüzeysel bir yaşam sürdüğümüz için yalnızca yüzeysel tepkiler veriyoruz."