Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Muhlis ihlâsının farkında değildir. Günahtan kaçarken ve sevap işlerken bu fiillerini birer karar verme meselesi yapmaktan çıkarmıştır. Doğrusunu yapmalıyım diye seçip doğruyu, hata işlemek endişesini sonuca bağlayıp da yerinde olanı işlemez. Teslimiyet pazarlıksızdır. Samimiyet gösterişsizdir. İhlâs endişesizdir. Bütün bunlar bizlerin aşkın bir düşünceye, aşkın tutumlara ulaşmak için didinip çırpınmak zorunda olmadığımızın işaretleridir. Samimiyete açılan kapının anahtarı kimsenin elinden kapılacak değil. Kapıyı açan anahtarı insan kendisi üretir. Bünyesi buna uygun kılınmıştır. Aşkınlığı çok uzak görmek, yakınımızda samimiyetsizlik göstermeye, basit saydığımız hususlarda ihlâstan imtina etmemize yol açabilir. Çünkü aşkınlığı çok çetin şartların uzantısı olarak, dişiyle tırnağıyla sökerek elde etmeyi uman insan hergünkü olağan hayatı içinde hep yapmacık kalacak ve bir gün karşılaşacağı üstünlük uğruna o andaki üstün konumunu elden kaçıracaktır. ... Susmaktır aşkınlığın önemli bir belirtisi. Gösteriş olsun, derin düşünceli sayılsın diye değil, çok boyutlu konuşmayı içine sığdırabilmek için susmak. Konuşmak isteyen, konuşmakla varlığını kanıtlama yolunda bulunan konuşmalıdır, samimiyeti bunu gerektirir. Bağlantıyı konuşmakla kurma aşamasındaki insanın susması kendine zarar getirir. Aşkınlık kendini çetin bilmeceler içine salmakla değil; bilmecenin bir birimi olmanın heyecanını duymakla, safiyetin kendine mündemiç olduğunun sevgisiyle elde edilir.
Sayfa 242 - Risale Yayınları
II Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor: Girdim ki içeriye,
Reklam
“O devrin haleti ruhiyesini anlatmak için "Ricali Osmaniye"den diğer büyük birisini de bu vesile ile yâd edeyim. Arıburnu'nu, Anafartalar'ı yapmış bir kumandan idim. Zannediyordum ki –ve daha sonra dost düşman herkesin anlayış tarzı da benim bu zannımı teyit etti- memlekete bir hizmette bulunmuştum, o hareketle bilhassa payitahtı
Sayfa 10 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
GARİP Şiir, yani söz söyleme sanatı, geçmiş yüzyıllar içinde birçok değişikliklere uğramış; en sonunda da, bugünkü noktaya gelmiş. Bu noktadaki şiirin doğru dürüst konuşmadan oldukça ayrı olduğunu kabul etmek gerek. Yani şiir bugünkü durumuyla, doğal ve günlük konuşmaya göre bir ayrılık göstermekte, bir ölçüde garip karşılanmaktadır. Fakat
Moğollar ve top barutu Cengiz Han ile' Moğollarının Çin gibi kapalı bir imparatorluğu açtıkları zamandan çok önce, Çinliler tarafından yapılan o zamana ait keşifler hakkındaki kesin bilgilerimiz çok azdır. Daha sonradan, yani 1211 senesinde Çin’de top barutundan bahsedildiğini sık sık işitiyoruz. Bu barutu Çinliler Ho- Pao dedikleri
Kalaylı alim Ye Lui Tchou Tsai Cengiz Han’ın dikkatini çeken bu genç Kataylı kadar, çok az kişi hayatında, bu derece güç bir rolü oynamak mecburiyetinde kalmıştır. Çin filozofları içinde birinci olmakla beraber, ordu nereye gittiyse o da gitti ve Moğollar felsefe, yıldız ilmi ve tıp tahsil eden bu gencin ağır mesaisini kolaylaştırmadılar.
Reklam
Muazzam bir anlatım
Görüyorsunuz ya işte elimde bu kadar para kaldı." dedi Vera Pavlovna, sözüne devam ederek. "Şimdi bu parayı nasıl kullanalım? Ben bu atölyeyi açarken el emeği sayesinde kazanılan paranın tekrar bu emek sahiplerine dönmesi en birinci amacımdı. Bunun için bu parayı aranızda paylaştırıyorum. Ilk paylaşmada herkes ayrı ayrı, eşit olarak
120 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.