Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
280 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Tarih okumayı sevmiyorum. Gerçekten hiç sevmiyorum. Asabım bozuluyor. Dengem şaşıyor. Bir yandan da okumak mecburiyetini hissediyorum... Kitap boyunca kavga ettim. Durmadan birilerine sataştım. Zorlandığım çok şey var hayatta ama vatan millet her derdimin tabii ki üzerindedir. Ben bütün ruhu canımla vatan sevgisinin imandan olduğuna iman ediyorum.
Yarının Adamı
Yarının AdamıCon Sinov · Masa Kitap · 2023327 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
eski yeni, iyi kötü, daha neler neler...
"Fakat hiçbir yaşta ruhu soymaya gelmez. Herkes önünde, hatta kendi önümüzde bile daima giyimli durmalıdır..." İşte yüzdebinbeşyüz katıldığım bir teori. İnsan kendi önünde bile ruhen giyinik durmalıdır. Hep savunduğum bir şey var, psikolojik desteğin benim şahsımda hiçbir işe yaramayacağı. Çünkü ben böyleyim. Kendi kendime bile bu
Kiralık Konak
Kiralık KonakYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 199517,8bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Türk Maarifi ( sayfa 40-47 arası)
Türk Maarif sistemine ne oldu? Kitapta diyor ki: “.. bu yeni maarif sistemi ruhçuluk idealine memleketimizde son vererek bu vatanı yakın gelecekte kör ve sağır makinenin vatanı yapmak azmindedir.” Ve kıymetli yazarımız Nureddin Topçu bu sözleri 1970 yılında söylemiş. O yakın gelecek gelmiş, teknolojik bir çağ başlamış, eğitim sistemi de dahil buna bağlanmış bir sistem içinde bu sözleri okumak ne acı. Peki yazarımızın kalemine göre neler oldu Türk Maarifinde: * Millet dili, milli tarih ve milletin ruhuyla bağlarını koparmış olan ve kültürün yerine TEKNİĞİ oturtan bir maarif sistemi * Millet ruhu ile bağları kopartılan bugünkü okul millete insan yetiştirmek için değil fabrikaya usta yetiştirmek için çalışıyor. * Ruhsuz, idealsiz, inançsız bir öğretim gençliğe karakter yerine hüner verecek ve insana elbette aşağı canlıların hizasına indirecektir. * Bugünkü mektep insanın ruhunu yüceltmek için değil makineye esir olarak midesinin saltanatını yaşatmak için açılmış kapıdır * Mektep artık gençliğe karakter mayası aşılamıyor * Düşünen ve seven insan yerine usta adam, çok kazanan adam yetiştiriyor. Günümüze kadar gelen süreci ne de güzel özetlemiş. Geldiğimiz dönemde ruhsuz öğrenci, anne- baba, eğitimci üçgeninde oluşuyor geleceğimiz. Çözümü de sunmuş taa 1970 yılında ve demiş ki: Bize bir İNSAN MEKTEBİ lazım: * Bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuştursun * Her hareketimizin ahlaki değeri olduğunu tanıtsın * Hâyâyâ hayran gönüller * İnsanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin * Her Ferdimizi milletimizin tarihi içinde aratsın * Vicdanlarımızı her an Allah(c.c)’ın huzurunda yaşamayı öğretsin.
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20164,660 okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
Unutulmuşların Sesine Kulak Verin
İki ciltlik bu eserle Dicle'nin Sesi'ne kulak verdik.
Dicle'nin Yakarışı
Dicle'nin Yakarışı
ve
Dicle'nin Sürgünleri
Dicle'nin Sürgünleri
. Kandilleri yaktık ve sadece seslere kulak verdik. Evet bu iki kitapta bizler okuyucu değil birer dinleyiciydik. Dengbêj Biro'nun anlatımıyla kocaman bir tarih, bir destan ve sonsuzluk sesini dinledik. Dicle'nin sesini, Mezopotamya'nın sesini, unutulmuşların sesini. Bir bahar sabahı Cizre'de tahta çıkan sonraları mağlup ve sürgün bir Kürt Mir'in, kör Teli'nin ve Yezdişah'ın sesiydi bu. Van dağlarından gelen Ermeni Bilge Mam Sefo'nun, ince ve narin Arme'nin, dost Migo'nun sesiydi bu. Şengal dağlarındaki saçları iki örgülü Ezidi Hadi ile Hıdır'ın, Melek Tavus kolyelilerin, Ape Xêlef'in sesini dinledik. Hakkari dağlarındaki Keldani Bedros'un sesini, güzel kardeşi ve Biro'nun aşkı Esteri yani Kürtlerin Stêr'ini dinledik, sessizlik sesine kulak verdik. Evet bir gece ansızın kandili yaktık ve on yedi gece boyunca Dengbêj Biro'yu dinledik. Sıra kandili söndürmeye gelince biz dinleyiciler için gitme vaktiydi. Kandil yandı ve söndü. Sıra kendi kandilimizde. Yüreğimizdeki kandili bir daha söndürmeden yakıp sonsuzluğa kadar unutulmuşların sesine kulak vermek dileğiyle.
Dicle'nin Sürgünleri
Dicle'nin SürgünleriMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20141,904 okunma
328 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Unutulmuşların Sesine Kulak Verin
İki ciltlik bu eserle Dicle'nin Sesi'ne kulak verdik.
Dicle'nin Yakarışı
Dicle'nin Yakarışı
ve
Dicle'nin Sürgünleri
Dicle'nin Sürgünleri
. Kandilleri yaktık ve sadece seslere kulak verdik. Evet bu iki kitapta bizler okuyucu değil birer dinleyiciydik. Dengbêj Biro'nun anlatımıyla kocaman bir tarih, bir destan ve sonsuzluk sesini dinledik. Dicle'nin sesini, Mezopotamya'nın sesini, unutulmuşların sesini. Bir bahar sabahı Cizre'de tahta çıkan sonraları mağlup ve sürgün bir Kürt Mir'in, kör Teli'nin ve Yezdişah'ın sesiydi bu. Van dağlarından gelen Ermeni Bilge Mam Sefo'nun, ince ve narin Arme'nin, dost Migo'nun sesiydi bu. Şengal dağlarındaki saçları iki örgülü Ezidi Hadi ile Hıdır'ın, Melek Tavus kolyelilerin, Ape Xêlef'in sesini dinledik. Hakkari dağlarındaki Keldani Bedros'un sesini, güzel kardeşi ve Biro'nun aşkı Esteri yani Kürtlerin Stêr'ini dinledik, sessizlik sesine kulak verdik. Evet bir gece ansızın kandili yaktık ve on yedi gece boyunca Dengbêj Biro'yu dinledik. Sıra kandili söndürmeye gelince biz dinleyiciler için gitme vaktiydi. Kandil yandı ve söndü. Sıra kendi kandilimizde. Yüreğimizdeki kandili bir daha söndürmeden yakıp sonsuzluğa kadar unutulmuşların sesine kulak vermek dileğiyle.
Dicle'nin Yakarışı
Dicle'nin YakarışıMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20183,248 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
Hikmet Hükümenoğlu'ndan yeni bir kitap daha okudum: Atmaca. Hükümenoğlu, ne yazsa okurum dediğim yazarların başında geliyor. Bu kitabı da diğerleri kadar sürükleyici ve okuru içine alan bir kitaptı. Ancak tek eleştirim şu ki, yazar, sanki pek çok konuyu birarada işlemeye çalışıyor; bu da konuyu dağıtıyor ve bazı yerler tam islenemeden geçmiş gibi oluyor. Yine de okuması keyifli bir kitap bu da. Sanırım yazarın üslubuna alışmak gerekiyor. Atmaca aslında "öfkeyi temsilen bir metafor. Ömer'in çocukluk-gençlik yıllarından başlayarak bugünlere uzanan hikayesi.. Ailesi, kardeşleri, lise hayatı, aşkları, hayal kırıklıkları ve hayatının kör noktaları.. Ömer'in hayatını okurken aynı zamanda Türkiye'nin yakın tarihini de izleyebiliyorsunuz aile sofralarındaki konuşmaları takip ederek. Beni en şaşırtan detaylardan biri de, Körburun romanında yer alan Onur hocanın bu romanda da ortaya çıkmasıydı. Velhasıl sadece bir anlatı değil, yakın tarih, nostalji, biraz da gizemli bir roman okumak istiyorsanız öneririm. Murakami sevenler için kitaptaki bazı detaylar da dikkat çekici olacaktır bence
Atmaca
AtmacaHikmet Hükümenoğlu · Can Yayınları · 2020357 okunma
Reklam
74 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
On İki Hayvanlı Türk Takvimi'ne göre Yalpağan Yılı'nda olduğumuzun şerefine değerli arkadaşım Emre Bozkuş tarafından hazırlanan Fantastik Öykü ve Resim Seçkisine hoş geldiniz! Hazırladığı öykü ve resim seçkisine ad vermede yerli bir ad yerine Yerdeniz serisindeki yalpağanın adı seçerek Ursula Kroeber Le Guin'in eserlerine olan
ORM 1 Fantastik Öykü ve Resim Seçkisi
ORM 1 Fantastik Öykü ve Resim SeçkisiKolektif · Metinlerarası Yayınları · 20243 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Bu inceleme başıma neler getirir bilmiyorum ama biz bizeyiz nasılsa diyerek başlıyorum. Kitap gerçek bir karakteri ele alıyor: Fernand Iveton. Giyotinle kafası gövdesinden düşmeden birkaç dakika evvel şu sözleri sarf ediyor: "Ben öleceğim," diyor "Ben öleceğim ama Cezayir bağımsız olacak." Ölüm olağandır. Ölüm, gerçek manada
Yaralı Dostlarımıza
Yaralı DostlarımızaJoseph Andras · İthaki Yayınları · 202256 okunma
210 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Müthiş bir kitap
Kitaba gelmeden önce yazar hakkında bir iki cümle söylemek istiyorum çünkü en az kitap kadar yazarı da beni çok etkiledi. Eric Hoffer, zor ve meşakkatli bir çocukluk yaşamıştır. Üstelik 7 yaşında geçirdiği bir hastalık yüzünden görme yetisini kaybeder ancak 15 yaşında gözleri iyileşir ve tekrar görmeye başlar. Bu sefer "tekrar kör olurum" korkusuyla hayatta en çok yapmak istediği şeyi yani kitap okumaya başlar. Bu sırada geçimini sağlamak için madenlerde ve limanlarda çalışır. Kendisini çok iyi bir şekilde geliştiren Hoffer 1951'de meşhur 'Kesin İnançlılar' kitabını yazar. Kitabı sayesinde büyük bir üne kavuşur ve üniversitelerde misafir öğrenci olarak ders bile verir. 1983 yılında da hayatını kaybeder. Kitaba gelecek olursak, hiçbir zaman güncelliğini kaybetmeyecek bir konuya sahip. Yazar kitle hareketlerini ve bu hareketlere katılan insanların psikolojik ve sosyolojik yapılarını inceleyerek onların bu hareketlere katılmalarına neden olan olayları anlatmış. Bunu yaparken de Fransız Devrimi ve Bolşevik İhtilali gibi olayları da örnek veriyor. Bir hocanın tavsiyesi ile almıştım. İyi ki de almışım çünkü herkesin okuması gereken bir kitap özellikle de tarih, psikoloji ve uluslararası ilişkiler bölümü öğrencileri için.
Kesin İnançlılar
Kesin İnançlılarEric Hoffer · Olvido Kitap · 20192,752 okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Büyülü Gerçekçilik, Korku, Masal
Öncelikle kapağa, baskıya bayıldım Cyberpunk havası olan bir kapak. Aslında öykü kitapları okumayı sevmem ama bu başka. Her akşam bir öykü okumak için yola çıkarak elimden bırakamadım. Seveceğimi düşünüyordum ama bu kadar beklemiyordum. Genel olarak kitap anlatım açısından çok katmanlı 10 öyküden oluşan bir kitap. Anlatım çok akıcı sade duru
Lanetli Tavşan
Lanetli TavşanBora Chung · İthaki Yayınları · 20232,021 okunma
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarih körü bir millet olduğumuzu tekrar hatırladım. Bu toprakların tahminimzden daha büyük bir tarihi var. Müslümanların Anadolu'ya gelişleri bildiğimizden daha evvel olması türllerinin tarihi geçmişi ve sınırlarının daha geniş olması ve bize bunun unutturulması ne acı... Kitap genel tarihe bir çok noktada değiniyor ve her sayfası bir
Anadolu ve (Hisn-i Ziyad) Harput'un ilk Fetih ve İslamlaşma Dönemi
Anadolu ve (Hisn-i Ziyad) Harput'un ilk Fetih ve İslamlaşma DönemiMuhammed Taşçı · 3T Yayınları · 20192 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Çok iyi bir kitap. Namık Kemal bu kadar kısa bir kitaba Kanije savunmasını öylesine ilmek ilmek işlemiş ki, kendisi de savaşmıştır sanarsınız. Kitapta başvurulan kaynak genelde Şair Faizi ile Naima'dır ancak Peçevi'nin de adı geçer. Okudukça Hasan Paşa'nın büyüklüğü karşısında damarlarınızdaki Türk kanının kor gibi alevleneceği bu kitabı herkese öneririm.
Kanije
KanijeNamık Kemal · Parıltı Yayıncılık · 1993239 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Merhamet zulmün merhemi olamaz.
Kitapta yaşanan olaylar İstanbul'da koşuşturmacalı ve modernleşmiş denebilecek bir hayat yaşayan gazeteci İbrahim tarafından anlatılıyor. İbrahim,Mardin'de doğup büyümüş. Gazetede Amerika'da öldürülen Mardinli bir gencin haberi dikkatini çekiyor. Daha sonra bu gencin onun çocukluk arkadaşı Hüseyin olduğunu farkediyor. Memleketine
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,6bin okunma
456 syf.
·
Puan vermedi
Türkiye'de herhangi bir türde herhangi bir kitabın eleştirisini yapmak/yapabilmek başlı başına büyük bir iş. Bir metni, yazıldığı türün içinde değerlendirmeye tabi tutmaya, eserin olumlu olumsuz yanlarını söylemeye, ele alınan esere değer biçmeye tenkit/kritik/eleştiri deniyor. Eleştiride macun varsa kimsenin sesi çıkmıyor fakat en ufak olumsuz değerlendirme varsa eleştirmen, eser sahibi yazar ve müritleri tarafından yoğun bir ateşin altına alınıyor. Bu nedenle kimse bir metni veya herhangi bir sanat eserini kritik etmeye yanaşmıyor. Hal böyle olunca körler sağırlar birbirini ağırlar misali fasit bir daire içinde dönüp dolaşıyoruz. Kimse ne olduğunun ve ne işe yaradığının farkında olmadan yaptığı hataların aynısını yıllarca yapmayı sürdürüyor.Değerlendirme yoksunluğu gelişimi kısır, bakışı kör, anlayışı kıt nesillerin yetişmesine neden oluyor. Yusuf Hakan Erden'in kitabı Türk eleştiri literatüründe çok önemli bir yer edinmeye aday oldukça yetkin bir eser. Bir tarih metni nasıl kritik edilir öğrenmek istiyorsanız okumanızda fayda var.
Tarih-Lenk
Tarih-LenkY. Hakan Erdem · Doğan Kitap · 2019111 okunma
550 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.