“Sırt çantamdan bir kitap çıkardım. Elimdeki kitabı sımsıkı tutuyor, içindeki karakterleri yere dökmekten korkuyordum. Lakin içlerinden biri kitabın ipine tutunarak aşağı indi. Benimle gelmek istemediğine hükmedip, gitmesine izin verdim.
Yüzümde fazla roman okuyanlara özgü bir kırışıklık vardı. Okuduğum kitaplardaki karakterlerin ifadeleriydi bunlar. O karakterlerden yardım istesem de yanıt alamıyordum.
Okuduğum her kitapta kendimi aradım. İyi bir kitap okumak, hayat kurtarabilir. Dağılan bir hayatı yeniden kurmak için kitaplarda çok parça var. Hayatı romanlara göre yaşamak insanı epey yoruyor. Keşke oturup sabahtan akşama kadar roman kahramanlarının arkalarından konuşacak kadar dertsiz olsaydık…”
Öncelikle bu kitap çok okumak istediğim kitaplar arasındaydı ve ben hep geçiştirdim. Açıkçası okumaya çok korkuyordum sebebi ise bu kadar önemli, herkes tarafından bu kadar çok okunan, beğenilen bir kitabı acaba bende tam anlamıyla anlayabilecek miydim. Baya anlaşılır bir şekilde okumaya başladım ve nihayet bu muhteşem eseri bitirdim. Bitirdim ama bu ilkiydi fırsat buldukça arada tekrar alıp okuyacağım ve okumakta zevk alacağım bir kitap. Konu itibariyle olsun, Dostoyevski'nin dili olsun, kitabın içindeki onca kahramanın psikolojilerini okurlara mükemmel bir biçimde yansıtması olsun cidden çok değerli ve tekrar tekrar okunması gerekilen bir kitap benim için.
Konudan bahsetmek istemiyorum tadı kaçmasın diye. Kesinlikle okumayan herkese tavsiye ediyorum.
Beni etkileyen başka bir şeyden de bahsetmek istiyorum.
Kitabı okumaya başladığımda Dostoyevski'nin yaşamına bir göz atmıştım. Dostoyevski'nin bir harekete üye olduğu için tutuklanması. Onunla beraber yirmi bir kişinin idamı kararının alınması ama o zamanki Çar tarafından affedilmesi çok dikkatimi çekmişti. Okumayı bitirince de bir şey fark ettim eğer o idam gerçekleşseydi Suç ve Ceza gibi diğer eserlerinden mahrum kalabilirdik.
Kitabın bu yayınında Zülfü Livaneli'nin ön sözünde Suç ve Ceza üzerine dediği şu sözde ne demek istediğimi anlatmış:
" Suç ve Ceza yazılmasaydı bir yanımız eksik kalırdı."
Herkese iyi okumalar. Kitaplarla kalın. :)
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Doğan Kitap · 2019159,9bin okunma
İnsanlar! Neden kaybolup gitmeme seyirci kalıyorsunuz? Benden ne kötülük gördünüz? İnsanlar, duygusuz bir telaşla kaçışıyordu. Çok zayıfladım insanlar! Belki de kaçmak istediğim bir işe farkına varmadan sürüklüyorsunuz beni. Oysa, ne kadar korkuyordum beni tutmanızdan. Ne kadar tutucu görünüyordunuz. Ne hileleriniz vardı. Ne kadar zayıf bağlarla bir arada tutuyormuşsunuz toplumu. Benim ayrılmama seyirci kalmanız ne kadar dehşet verici. Sonra, durum artık saklanamayacak bir şiddet kazanınca, şaşırmış görüneceksiniz. Sahte bir şaşkınlık göstereceksiniz. Sizi hesaba katıp yola çıkanları büyük hayal kırıklığına uğratıyorsunuz. Ne diyeyim? Siz beni tanımıyorsanız, ben de sizi hiç bilmiyorum. Buna da üzülmüyorsunuz. Daha beter olun!