Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Geçtiğimiz yollarda kaybettiklerimizin bize en büyük kötülüğü, kendilerini tekrar tekrar hatırlatmalarıdır. Bir kere kaybetmekle kurtulamadığımız şeylerdir. Yoklukları hayatımızdaki varlıkları haline gelir. Hep, ama hep hatırlarız. Ne biçim kaybetmektir bu?" "Beklentisi yüksek kadınların yalnızlığı daha koyu olur. Büyük lafların gölgesinde geçen hayatlar, bir daha iflah olmuyor. Geçip gittiğiyle kalıyor zaman, aşk, her şey..." "...Delirmekten korkuyordum. Bu korku bana kabullenmeyi öğretti."
232 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitapta mizahı ağır, trajikomik öykü "Arkadaşımsın Değil mi?"den hoşlandım, "Viva Brazil"i okurken aklıma "Gişe Memuru" filmi geldi. "St.Lucia - Batı Hint Adaları" öyküsünde, sanki karanlık yolda minibüste yazarın yanındaydım, ondan daha çok korkuyordum. Deneyimlerinizi paylaştığınız için teşekkürler. Gece, Ankara, direksiyon. Haritaya sıkılan naneli deodorant. Bir çok coğrafya vardı kitapta, ama hepsinin bir yerinde Ankara. Nazlı Eray'ın Ankara'sından hoşlandım. "Yıldızlı bir gökyüzünü cebinden çıkartıp boynuna doladı."
Eski Gece Parçaları
Eski Gece ParçalarıNazlı Eray · Postiga Yayınları · 201130 okunma
Reklam
"Bir türlü sonuna gidemiyorduk rüyalarımızın. Korkuyorduk. Korkuyordum. Hayallerinde bile korkar mı insan? Hayallerinde bile kadınlar, insanı azarlar mı? Hayallerine bile hükmedemez mi insan?..."
Sayfa 156Kitabı okudu
Onu dikkatle izliyordum. Hala gülümsüyordu. Bu kadar güzel birinin gerçek olabileceğine inanmak çok zordu. Onun ani bir toz bulutu içinde kaybolmasından ve bu rüyadan uyanmaktan korkuyordum.
Sayfa 80
Renesmee ilk kelimesini tam bir haftalıkken söyledi. Kelime "anne"ydi, bu beni havalara uçurabilirdi ama bu hızlı ilerlemesinden o kadar korkuyordum ki, ona zar zor gülümsemiştim.
Sayfa 411
"Biraz yorgundum. Galiba umutluydum. Oldukça da korkuyordum. Ya hiçbirimiz gerçek değilsek, diye soruyordum. Ya tüm bunlar öğlen uykusuna yatmış mutsuz bir çocuğun rüyasıysa? Ya tek başına yaşayan bir adamın işten eve döndüğünde sıkıntıdan karaladığı birer kağıtsak? Ya çocuk birden uyanır, adam kağıtları buruşturup atarsa?"
Reklam
Aramızdaki boşluk bir kanser gibi büyüyordu ve bunun artık kontrol edilemeyecek kadar yayılmış olduğundan korkuyordum.
"Liza, yoksa benim de seni sevdiğimi bilmiyor musun?" diyordum. "Ben senin aşkını da biliyordum ama ilk adımı senin atmanı bekliyordum. Benim etkim altında olduğun için belki de aşkıma minnet duygularıyla karşılılık vereceğinden ve beni sevmek için kendini zorlayacağından korkuyordum. Aksi halde sana baskı yapmış gibi olacaktım ki bu da kabalıktan başka bir şey değildir..."
Sayfa 135
“Öyle çok kadın tanıdım ki ablamın dedikleri doğru hep düzensiz tensel ilişkileri vardı, kadınlar bir objeden başka bir şey değildi. Onları âşık olmadan arzuladım ama biri vardı dokunamıyor, dokunmaktan korkuyordum. Kırılacak incinecek ince bir daldı. Gözlerinde kendimi gördüm, gözlerinde kendimi buldum ve gözlerinde âşık oldum. Tenine dokunmadan kalbine dokundum. Ben ilk kez ona dokunmadan seviştim ve ilk kez bir kadının benim onu sevdiğimden daha çok sevmesini diledim.” Ömür ( Ölüme Giderken)
Deliksiz bir uyku çekmek istiyorduk, fakat ölmekten korkuyordum. Uyanık kalmaksa kabus görmek demekti.
Reklam
''Yüküm ağırdı ve hissettiğim acı beni bitirip tüketiyordu. Her an tökezleyip bu yükün altında ezilecek gibiydim. Ve onu daha fazla taşıyamayacağımdan korkuyordum. Sanki biri elime kocaman, nadir, kristal bir vazo tutuşturmuş ve onu ömrümün geri kalanı boyunca taşımamı söylemişti. Bense her gün, her saniye onu elimden düşürüp paramparça oluşunu seyretmenin eşiğine geliyordum.''
Bizimkiler Gençliğine " topunuzu da alın buyrum bizim kalede bir çay içelim." demesinden korkuyordum !
Elini sımsıkı tutup, kendimi kameralara hazırladım. Bu eli bırakmak zorunda kalacağım o anın gelmesinden deli gibi korkuyordum!..
Sayfa 384Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.