Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
350 syf.
·
Puan vermedi
İsyanlarla dolu, zor dönemin padişahı Sultan IV. Murat'ın hikayesini anlatıyor Tiryakioğlu. Devrin yeniçeri ve celali isyanları, saray entrikaları gayet iyi verilmiş. Ölümle salatanat arasında gidip gelen şehzade Murat'ın ruh hali, amcası Mustafa Han, katledilen amcası Genç Osman ve devrin diğer kahramanları Kösem Sultan, Emir Çelebi ile kısmen de olsa Lagari Hasan Çelebi, Hezarfen Ahmed Çelebi ve Evliya Çelebi gibi isimler de var. II. Osman'ın katledilmesi, tütün ve afyon yasağı, Revan ve Bağdat Seferleri, sultanın muazzam bilek gücü ve çok genç yaşta nikristen dolayı vefat... Güzel bir hikaye anlatmış yine yazar.
4. Murat - Gürz ve Zafer
4. Murat - Gürz ve ZaferOkay Tiryakioğlu · Timaş Yayınları · 2013646 okunma
Bu kargaşa anında Sultan İbrahim anası Valide Kösem Sultan ne yapıyordu? Vakanuvislere göre Kösem, “kendi oğlundan birzar (bıkmış, usanmış)” olup Vezirazam Ahmet paşadan şu yanıtı aldı: “bu durum seni ve beni sağ komaz, devlet elden gidüp alem haraba vardı, hemen culus itdir” demiş. Hezarpare, buna cesaret edememiş: “Beni öldürürse öldürsün ben ona (sultan İbrahim’e) suikasta cüret edemem” diyordu. Ahmet Paşa, sonunda yakalanıp celladın kemendiğinde can verdi; rüşvet vesaire ile 7000 flori altına varan bir servet yapmıştı. Cesedi, At Meydanı’nda çınar altında halkın seyrine bırakıldı, halk tarafından parça parça edildi (Hezarpare, yani bin parça adı bundandır).
Sayfa 255Kitabı okudu
Reklam
Okumaya değer...
Bu ayaklanmayı tahrik ettiği bilinen Receb Paşa, Hüsrev Paşa davasını benimsemişti. Bu olaylar sırasında Kösem değil, Sultan Bu Murad kendisi konuşuyordu. Durumunun tehlikede olduğunun farkındaydı. Bostancıbaşı Cafer Ağa'yı gönderip zorbalarca başı istenen Hafiz Ahmed Paşa'yı fedâ etmekten başka çare olmadığını gördü. Bâbussaâde'de tahtı üzerinde oturup zorbaları huzuruna çağırdı. İki sipahi, iki yeniçeri seçip göndermelerini istedi, onlara yaptıklarının din ve devletin namusunu bozduğunu söyleyip öğütlerde bulundu. Asker isteklerinde ısrar edip, yoksa isyan bitmez, diye tehdit ettiler. O sırada Hâfiz Ahmed abdest almış bekliyordu. Da- russaâde'den çıkıp pâdişahın yanına geldi: "Pâdişahım bin Hâfız yoluna fedâ lara teslim oldu. beni şehîd etsinler" deyip, duâsını okuyup zorbalara teslim oldu. Padişah elindeki mendili yüzüne kapayıp gözyaşlarını tutamadı. Orada hazır olan Enderun ağaları ve Dîvân üyeleri gözyaşlarına boğuldu. Meydana yürüyen Hâfiz Ahmed Paşa üzerine gelen bir sipahiye yumruk attı, sipahi yıkıldı, kalktı, hançeriyle, "Başından vurup kulağına kadar" yaraladı. Ötekiler de, paşanın üzerine kılıç ve hançerle atıldılar, bir yeniçeri göğsü üzerine çıkıp bıçağıyla boğazını kesti, paşa şehîd oldu. Bu korkunç sahne pâdişahın gözleri önünde cereyan ediyordu. Sultan Murad daha fazla bu sahneyi görmemek için içinden, peygamber ve pâdişaha itaat etmez zalim- ler, sizlerden bunun nasıl intikamını alırım görürsünüz, diye kalkıp Bâbussaâde'den içeri çekildi.
Kraliçeler sevgisiz yaşarlar...
Lakin İbrahim 'in eşi Kösem Sultan 'a karşı olmaya başlayıp lalayı görevlendirerek Kösem Sultan 'ın entrika ile kulaklarını yırtıp, parmaklarını kırıp kapıya atınca ölmediği anlaşılmış, anlaşılınca Kösem Sultan'ın saçları uzun olduğu için kendi saçıyla boğup öldürtmüş.
Evlat katili Kösem Sultan, oğlu İbrahim 'in canını almış iktidar için.İktidar giderse devlette de karışıklık olur haliyle.Bir anne olarak bu dirayet pek fazla.Fakat o öldürmezse başkası zaten öldürecekti İbrahim 'i.Taht kavgasının önünü kesip kendi istediğini tahta koymak, devlette karışıklığı önlemek için başka çare olmaması ne acı.
Sultan Mustafa her şeyden habersizdi. Hastalığı gittikçe artmıştı. Bazen hükümet işlerinden bunalıyordu, kardeşinin şehid evladını bulmak, ondan yardım görmek istiyordu. Sarayın odalarının kalın demir kapılarını vuruyor, katiller ellerinde boğulan, gözyaşları içinde öldürülen bedbaht Osmanı talihsiz yeğenini arıyordu... Genellikle sarayın karanlık odalarında yalnız başına koşuyor, kayığa binmek lazım geldği zaman at üzerinde bineceğim diye ısrar ediyordu. Dönüşte kayıktan çıkmak istemiyor, saraya kayıkla gitmek istiyor, kayığını da arkasında sürükletmek için ayakta tepiniyordu. Bayramlarda taht üzerinde oturacak iken ayakta el öptürüyordu...
Reklam
Yeniçeriler nazarında menfaat her şeye sahipti. Sultan Osman' ın orduyu yoklama etmesi, meyhaneleri bastılması, tesadüf ettiklerini denize attırması, İstanbul halkından bir çoğunu küreğe koydurması... düşmanlıklarını büsbütün tahrik eylemişti. Özellikle Lehisitan seferinde , sultan Osman "baş ve dil" getirenlere çok az bahşiş vermişti.Bazen kelle getiren neferlere az bahşiş verirdi...
Sultan Osman, sert mizaçlıydı. Kendisinden önceki padişahların merhametsiz siyasetlerini takipten o da geri durmuyordu. Lehistan seferine gideceği sırada kardeşi şehzade Mehmed' i öldürtmek için müftü Esat Efendi' den fetva istemişti. Esat Efendi bu teklifi reddince kadıasker Kemalleddin Efendi' nin fetvasıyla kardeşini öldürtmekten geri durmamıştır.
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
tarihi bir dekorda felsefi ve psikolojik bir roman
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
ait okuduğum ilk kitabı. Okumadan biraz tereddüt etmiştim çünkü bir yazar ile tanışmaya başlamadan, ilk doğru kitabı denk getiremezseniz diğer eserler için okumak istek ve hevesi kalmıyor. Kesinlikle
Engereğin Gözü
Engereğin Gözü
doğru bir tanışma kitabı. Öncelikle bir tarih kitabı yada tarihi bir kesit vs değil. İsimler ve zaman belirtisi yok tabi ki tarihe meraklı kişiler olayda ki, İbrahim Paşa ve Kösem Sultan dan bahsedildiğini anlayacaklar. İktidar ve güç sahibi ile onun kölesi arasında ki dinamikler çok güzel ifade edilmiş. Psikolojik tahliller gerçekten mükemmel. Kitap çok kalında değil ancak az söz ile ciltler dolusu konuşulup yazılacak şeyler ifade ediliyor. Kült bir eser kesinlikle ertelemeden okumalısınız.
Engereğin Gözü
Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,3bin okunma
Biri üvey, üç evlâdının kanı vardı ellerinde: Üvey oğlu, aslan parçası gibi Genç Osman'ı Yeniçerilere paralatmış. öz oğlu Dördüncü Murad'ı usul usul zehirleyerek öldür. müş, yine öz oğlu herkesin deli dediği bîçare Sultan İbra- him'i Yeniçeri kodamanları ile iş birliği yaparak cellât Kara Ali'ye boğdurtmuştu. Tevekkeli bunun için mi dakika başı ibrik leğen getirtip el yıkıyordu? Yıkanmaktan ellerinin derisi kâğıt gibi incel- miş, kurumuş, buruş buruş olmuştu. Eline bakan seksen yüzüne bakan otuz yaşında sayardı Kösem'i.
1.000 öğeden 721 ile 730 arasındakiler gösteriliyor.