Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hitler'den Nihal Atsız'a Kısa Bir Türkiye Tarihi İncelmesi
FAŞİZM YOK OLMAZ PUSUYA YATAR... Faşizmin Türkiye Siyasetine etkisi ve ardı sıra gelen kavgaların kökünü, İkinci Dünya Savaşı döneminde aramak çok yanlış bir bakış açısı olmasa gerek… Bu konuda çalışan birçok toplum bilimci ya da incelemeci Türk siyasetinde faşizmin doğuşu, gelişimi ve sonrası üzerine dikkat çekici saptamalar yapmışlardır.
165 syf.
10/10 puan verdi
"Devrimci eğitim imecesi"
"Bir zaman bir Tonguç yaşadı bu ülkede. Köylüsüne gönül vermişti yurdunun. Onu yoksul, çaresiz, geri kalmış yaşamından kurtarmayı ülkü edinmişti kendine. Köylünün kurtulması ilkin cahillikten kurtulmasına bağlı olduğuna inanmıştı." İsmail Hakkı Tonguç.. bundan tam bir önce Kasım ayının başında Gaziantep İl Halk Kütüphanesinin
Tonguç Yolu
Tonguç YoluMehmet Başaran · Varlık Yayınları · 19748 okunma
Reklam
Boratav ise savunmasında Atsız için şunları söylemektedir: Nihal Atsız'ın Cumhuriyet prensiplerine aykırı düşüncelerinin sadece fanteziden ibaret olmadığı, üniversite yıllarından sonra yavaş yavaş anlaşılıyordu. Nihal, etrafındakilerden ya tam bir alakasızlık ya da tam bir inkıyat görmeye alışmıştı. Ben, herhalde, onun karşısında münakaşa etmeye
NATO'ya giriş ve TKP tevkifatı Cem Eroğul, 1950'ler Türkiye'sinde NATO üyeliğinin milli bir mesele olarak görüldüğünü ve üyeliğe kabulün ne kadar büyük bir sevinçle karşılandığını şöyle anlatır: Bürokrasiden basına, siyaset adamlarından şartlanmış kamuoyuna kadar, memleketin belli başlı çevreleri ve onların ideolojisini güdenler misli
MTTB' de yapılan toplantıda ise tıpkı Tan Matbaası baskınında karşımıza çıkan Muharrem Ergin gibi ilerleyen yıllarda sağ entelijansiyanın önemli isimlerinden biri haline gelecek olan Ahmet Kabaklı şöyle diyecektir: Her ülkede olduğu gibi artık bizde de komünizmin bir tarihi, vatansız müritleri, melek kılıklı şeytanları vardır. Bu yılanlar, meşru
180 syf.
10/10 puan verdi
Köy Enstitüleri
Tesadüfler hayata güzellik belki de yön katar. Ve içinde bulunduğumuz hayat da tesadüfler doğurur. Fakir Baykurt ile tanışmamın ve bu kitabı okumamın da bende böyle güzel bir tesadüfü var. :)) Hasan Ali Yücel milli eğitimi döneminde İsmail Hakkı Tonguç önderliğinde 1940 yılında kurulan Köy Enstitüleri ülkemizdeki çeşitli köylerde açılmış olup,
Unutulmaz Köy Enstitüleri
Unutulmaz Köy EnstitüleriFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 2016576 okunma
Reklam
Türk Rönesansı: Köy Enstitüleri...
Köy enstitüleri ile ilgili yaram nah şurada sızılar durur. Öğleden önce keman çalıp öğleden sonra koyun otlatmaya giden Cahit, sabah piyano başında Mozart, Beethoven senfonileri estirip ikindide haşhaş toplayan Zehra, mandolin ile Türk marşı çalan elleri pamuk toplamaktan nasır tutmuş Cemal, çarığı yırtık pantolonu yamalı diyojen, Platon ve Democritos tartışan Ali.... Ve daha niceleri... Köy enstitülerini kapatmak bu ülkeye verilen en büyük zarardır, yıkımdır ve kapatanlar kapanmasına vesile olanlar ise haindir.. Daha ne denir bilemiyorum.
Ahmet Özgür Türen
Ahmet Özgür Türen
'in
Köy Enstitüleri Dosyası
Köy Enstitüleri Dosyası
adlı "eseri"ni okuyun okutun...
İLK KÖY ENSTİTÜLERİ. Sene 1946.. Artvin'in Yusufeli ilçesine bağlı, Demirmentaşı köyünde yaşayan, yoksul çifçi bir ailenin küçük oğlu, tek başına yola yola çıkar. Uzunca bir süre yürüdükten sonra ana yola gelir. Kars'a gitmek istiyor. Ömründe ilk kez motorlu bir araçla binecek. Bunun verdiği heyecan, yol yorgunluğu, kalbinin deli gibi hızlı
220 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.