Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hüzzam

Antik Yunan’da kıtlıklara karşı insan kurban etmek geleneğinden semitik ve kartaca kültürüne azteklerden Asya’da Moğollara del insan kurbanlarının örnekleri görülür.Pers tarihçi Rachid- aldin (1162) ve Çin tarihçileri, Moğol lider Djanuga’nın yendiği Tchinos liderlerini kazanda kaynatıp askerlerine yedirdiğini anlatırlar. Aztekler güneşin her gün doğabilmesi için kurbanların kanıyla yıkanması gerekliliğine inandıklarından her gün yüzlerce kurban verilirdi ve savaşların çoğu kurban edilecek köleler bulmak içindi. Semit halklarda Molk Satürn tanrısı için insan ve hayvanların ilk bebekleri kurban olarak sunulurdu.
Reklam
Adem ve Havva cennetten atıldıklarında çıplaklıklarını farkederek giydikleri kıyafetler (ÖRTÜNME )günahlarının ve bundan sonraki yozlaşmış insanlık koşullarının simgesidir.
Tek tanrılı dinlerde bedenin ruhtan ayrılmasına yardım, sembolik ritüellerle sağlanır. Yahudi geleneğinde ruhun sonsuzluğuna inanılır, ölmekte olan insan yalnız bırakılmaz.Son nefesinde tanrıyı gören insanın ağzı be gözleri bağlanır. Suyla dolu kaplar, ölenin ruhunun bulaşma ihtimali?! ile boşaltılır. Cenaze toprağa konmadan aile fertleri kıyafetlerin bir tarafını yırtar, bu ayrılığın sembolizmidir. Hristiyanlar ölüyü bir odaya alır ağzı bağlanır sürekli ışık yakılır be bir gece ışık altında ölü beklenir Müslümanlar ölümü bir geçiş olarak kabul ederek ölüye dualarla eşlik eder. Ölünün üstüne konan makas iki dünyayı kestiği gibi aynı zamanda ruhu da bedeni de birbirinden koparmaya yardım eder

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Afrika’da Dogonlar
Dünya içindeki her şey tanrının sözünden oluşmuştur. Yaratılan her şeyde bu söz bulunur. Önemli olan bu sözü duyabilmek, anlayabilmek. Üç kutsal kitapta da tanrının kelamı, dünyanın oluşumunda yer alır. Tanrı nefes yoluyla bu gücü nü insanlara devrettikten sonra, onların dilinden uzaklaşır
Batı dillerinde kutsalın karşılığı, Latince’ de sacer’den gelmektedir. Tanrıların dünyasına ait, dokunulmaz anlamına gelen bu kelime aynı zamanda, aziz ve murdar gibi ikili bir anlamı da içerir. Sacriface, öldürme anlamı tanrılar için ve kutsallık adına gerçekleştirilebilecek bir uygulamadır. Türkçe’ de hem sacriface hem victimus’tan gelen victime karşılığı olan tek bir kelime kurban, kullanılıyor. Arapça’ da kurban, tanrıya yaklaşmaktır.
Reklam
Erkeklik metaforu, düşüncelerin felsefi olarak dile getirilişlerinde ve akıl ideallerinin derinliklerinde gömülü olan bir metafordur.(…) Erkeklik, her ne kadar bir metafor da olsa, hiçbir şekilde, akla sonradan takıp yakıştırılmış basit bir süs olarak düşünülmemeli.
Grek panteonu, hint -Avrupa kökenli olarak tanımlanmış ancak yakındoğudan ve Anadolu’dan da önemli bir etkiye maruz kalmıştır. Olimpiyen kuşağının kralı, aşırı dölleme gücüne sahip Zeus hint- Avrupa kökenli bir tanrıdır.
Tek bir dehşet yoktur ki tanrısallaştırlmamış olsun, tıpkı gölge düşürülmemiş tek bir erdemin olmaması gibi.. Başkalarının küçümsemesini hiç çekinmeden kabul edebiliriz yeter ki bu aşağılanmayı hakettiğimiz eylemler bize şehvet vermiş olsun
Cassiodorus bildik etimolojik umursamazlığıyla Sanat (ars) ‘sözcüğünün zorunlu kılmak’ (arctare) sözcüğünden geldiğini söyler. Sevillalı Isıdorus ars’ın Yunanca aretes’ten geldiğini anımsatır, çünkü sanat bir güçtür ( virtus), bir şey yapma yetisidir. Dolayısıyla bir virtus operativa, yani pratik anlığın bir gücüdür.
Fotoğrafın icadıyla yeni bir çalışma tekniği keşfeden ressamlar, bu kez, pornografiye varacak düzeyde net, açık ve davetkar kadın tipleri resmetmeye başlar. Mitolojiden ya da Eski Ahit’den alınma olaylar ve isimler altında resmedilen kadın, gerçekte Venüs ya da su perileri, erkeğin pornografik malzeme ihtiyacını karşılayacak şekilde resmedilir.
Reklam
Perspektif kuramı XV. yy da gelişse de, yalnızca Rönesans’ özgü değildir; Amiens Katedrali’ndeki Kral Galerisi heykelleri yerden otuz metre uzakta görülmek üzere yapılmıştı. Nesnel oran gerekleri, optik gereklere tabii kılınmıştı.
Benden, bana kayıtsız kalınması ile benden nefret edilmesi arasında bir seçim yapmam istense, tereddütsüz nefreti seçerim - kayıtsız kalınacak bir yanım yoktur. Ve ben söylemek isterim ki herkese her şeye kayıtsızım.Değilmişim gibi davrandığım durumlar, yaşıyormuşum gibi yapma zorunluluğumdandır.
Ortaçağın yeni bir şey söylemediği doğru değildir; ortaçağ kültürü yenilik duygusuna sahiptir, ama yineleme görüntüsü altında bu yeniliği saklamaya çalışır.
Hayat, en büyük cezâdır zaten. Başkasının yerine kendini öldürmek aptallıktır.
İnsan neden başkasının mutluluğu için mutsuz olmak zorunda kalsın? Ya da kendi mutluluğu içim neden başkasını mutsuz etmek zorunda olsun?
397 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.