Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Haçlı Seferi
Haçlı seferleri genel olarak 9 büyük sefere ayrılır. Aşağıda özetleri sunulan dokuz büyük sefer, etkileri bakımından pek çok küçük seferden ayrı ele alınmaktadır. Birinci Haçlı Seferi: 1095'de ilan edilmesinden sonra Normanlar tarafından yönetilmiş ve savaş 1096'da başlamıştır. 1099'a gelindiğinde Kudüs bir Haçlı ordusu tarafından alınmış ve
Kudüs'e giriş
Sonra Sophronius, Hz Ömer'i Kıyame Kilisesi'ne davet etti. Kiliseyi gezerken namaz vakti girdi. Hz Ömer patriğe "Nerede namaz kılayım?" diye sordu. Rahip olduğun yerde dedi. Bunu üzerine Hz Ömer "Ömer Kıyame Kilisesi'nde namaz kılmaz. Sonra peşinden gelecek Müslümanlar, Ömer namaz kıldı diyerek burada mescid inşa ederler" diye karşı çıktı. Bir taş atımı uzaklaştı ve abasını yere sererek namaz kıldı. Hakikaten daha sonra Müslümanlar onun namaz kıldığı yere bir mescid inşa ettiler. Bu Mescit o günden beri hala ayaktadır ve Mescid-i Ömer adıyla anılmaktadır.
Reklam
Sultan Abdülmecid, Osmanlı ve Kudüs
Kıyâme Kilisesi'nin Giriş kapısının önünde yer alan geniş avluya girer girmez, kapının üstündeki balkonda dayalı gördüğümüz merdiven mesela, Sultan Abdulmecid'in fermanı gereği orada. Tarih kaynaklarının aktardığına göre, Hristiyanların kilise üzerindeki egemenlik yarışı ciddi bir çatışma haline dönüşünce, Sultan bir ferman yayımlayarak, "Kilisenin mevcut ststükosunun olduğu şekliyle korunması ve herkesin o anki kendi görev alanlarında sabit kalması." Esasını getirmiş. Ferman Kudüs'e ulaştığında, söz konusu merdiven de orada dayalı durduğundan, onun da olduğu gibi bırakılmasına karar verilmiş. Yaz-kış merdiven yerinde durur; bırakın kaldırılması, yerinin değiştirilmesi dahi kabul görmez.
Sayfa 129Kitabı okudu
Luka, Saul'un Hıristiyan oluşunun hemen arkasından Şam' da Hıristiyanlığı tebliğe başladığını söyler. Bu tebliği üzerine Yahudilerden bir kısmı onu öldürmeyi planlarlar, bu yüzden oradan kaçmak zorunda kalır. Şam'dan ayrılan Saul, İsa'nın ölümünden kısa bir süre sonra Kudüs'e geri dönmüş ve156 oradaki cemaat (kilise) liderleriyle ilişki kurmayı denemiş olduğunu Luka Elçilerin İşleri'inde (9/19, 30) anlatır. Ancak Pavlus, kendi mektubunda Hıristiyan oluşu157 sonrasını Luka'dan farklı anlatır. Hıristiyan olduktan sonra Kudüs yerine Arabistan'a158 giden Pavlus, daha sonra Şam'a döner. Burada, Kral Aretas'ın valisinin kendisini yakalamak için tedbir alıp, kapılara adamlar koyunca pencereden küfe içinde sarkıtılarak oradan kaçmak zorunda bırakılır (Kor. il 11/32). Hıristiyan olduktan üç yıl sonra Kudüs'e gittiğini anlatır (Gal. 1/17-19)159. inananlar, Kudüs'e Kifas'la tanışmak için gelen Pavlus'dan önceki davranışlarından dolayı korkuyorlardı (Elç. İşi. 9/26). Barnaba onu götürüp havarilerle tanıştırdı160. Burada on beş gün kaldı; Petrus ve Yakup'tan başka kimseyi göremedi (Gaf. 1/18). Kudüs'teki vaazlarından ve tartışmalarndan rahatsız olan Yahudilerin onu öldürmeyi planlamaları üzerine "kardeşler", onu Kayseriye'ye indirip Tarsus'a yolladılar (Elç. İşi., 9/28-30).
... O zamana dek şehir kalesinin etrafı su dolu hendekle çevriliydi. Alman Kayzeri II. Wilhelm'in ziyaretinin stratejik önemi vardı zira Kudüs'e atından inmeden gireceğini beyan etmişti. Bunun anlamı, artık bu şehrin fatihi benim demekti... Sultan II. Abdülhamit siyasi zekasıyla kale kuyusunun doldurulması ve zemin tesviyesi suretiyle yeni bir giriş açtırmış, Kayzer'e de kendisinin ve adamlarının rahat geçiş yapması adına yapıldığını söylemiştir..
Bir Kare, 4 Devlet: İşte Kudüs...
İslam medeniyeti açısından Kudüs'ün derinligini kavramaya bir giriş olması için, küçük bir tavsiye: Mescid-i Aksa avlusunda, Silsile Kapısı ile Kattanin Kapısı arasında bir noktaya oturup. yüzünüzü Emeviler'in hatırası olan Kubbetu's-Sahra'ya çevirin. Karşınızdaki süslü sebil, Memlük sultanı Eşref Kayıtbay tarafından yaptırıldığı için onun adını taşıyan bir mimari şaheseridir. Kayıtbay Sebili'nin sağındaki musalla, Osmanlılardan kalmadır. Musallanın biraz daha güneyinde, Osmanlı'nın Kudüs'teki ilk eseri olan Kasım Paşa Şadırvanı'nı göreceksiniz. Sebilin arkasında ise, merdivenlerin başında Fâtimîler'in mührünü taşıyan taş kemerler vardır. Sırtınızı dönük oturduğunuz revaklar da, Eyyûbilerin Kudüs'teki imzasıdır. Tam bu noktadan bir fotoğraf çektiğinizde, İslâm tarihindeki bütün büyük imparatorlukların, bu küçücük alanda aynı kareye girdiğini fark edeceksiniz. Kudüs tam da budur işte. Müslümanların ortak hafızası, ortak mirası, ortak emeğidir. Tarih içinde taş taş oluşan bu birikimin derinliğine nüfuz edebilmek için, Kudüs'e, başka hiçbir şehirde yapmadığınız biçimde dikkatli ve derinlemesine odaklanmalısınız. Bunun için, Kudüs'e tek bir sefer yapmanın kâfi gelmeyeceği de açık, üstünkörü okumaların ufkumuzu açmaya yetmeyeceği de...
Reklam
Yahudiler ülkemize vizesiz giriş yaparken; Türk vatandaşları Kudüs'e vizesiz gidemiyor... Ancak acı bir gerçek daha var ki; o da ülkemize gelmek isteyen Filistinlilere Turkiye'nin vize uygulaması!..
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.