Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yahudiler ülkemize vizesiz giriş yaparken; Türk vatandaşları Kudüs’e vizesiz giremiyor... ancak acı bir gerçek daha var ki; o da ülkemize gelmek isteyen Filistinlilere Türkiye’nin vize uygulaması!
Patrik Sophronius o dönemde "İlya" ismi ile bilinen Kudüs şehrini bizzat Hz. Ömer'in teslim almasını şart koşmuştu. Bunun üzerine Hz. Ömer Filistin'e geldi, Hristiyanların kiliselerine ve haçlarına dokunulmayacağına dair "Ömer Emannamesi" adı verilen bir anlaşma metni yazdı. Ayrıca bu emennamede "Kudüs'te hiçbir Yahudinin yerleşmeyeceğini" beyan etti.
Reklam
Luka, Saul'un Hıristiyan oluşunun hemen arkasından Şam' da Hıristiyanlığı tebliğe başladığını söyler. Bu tebliği üzerine Yahudilerden bir kısmı onu öldürmeyi planlarlar, bu yüzden oradan kaçmak zorunda kalır. Şam'dan ayrılan Saul, İsa'nın ölümünden kısa bir süre sonra Kudüs'e geri dönmüş ve156 oradaki cemaat (kilise) liderleriyle ilişki kurmayı denemiş olduğunu Luka Elçilerin İşleri'inde (9/19, 30) anlatır. Ancak Pavlus, kendi mektubunda Hıristiyan oluşu157 sonrasını Luka'dan farklı anlatır. Hıristiyan olduktan sonra Kudüs yerine Arabistan'a158 giden Pavlus, daha sonra Şam'a döner. Burada, Kral Aretas'ın valisinin kendisini yakalamak için tedbir alıp, kapılara adamlar koyunca pencereden küfe içinde sarkıtılarak oradan kaçmak zorunda bırakılır (Kor. il 11/32). Hıristiyan olduktan üç yıl sonra Kudüs'e gittiğini anlatır (Gal. 1/17-19)159. inananlar, Kudüs'e Kifas'la tanışmak için gelen Pavlus'dan önceki davranışlarından dolayı korkuyorlardı (Elç. İşi. 9/26). Barnaba onu götürüp havarilerle tanıştırdı160. Burada on beş gün kaldı; Petrus ve Yakup'tan başka kimseyi göremedi (Gaf. 1/18). Kudüs'teki vaazlarından ve tartışmalarndan rahatsız olan Yahudilerin onu öldürmeyi planlamaları üzerine "kardeşler", onu Kayseriye'ye indirip Tarsus'a yolladılar (Elç. İşi., 9/28-30).
Tapınak Şövalyeleri: Bu şövalye tarikatı, adını tarikat merkezinin bulunduğu Kudüs'teki Hz. Süleyman'ın Mabedi'nden almaktadır. Kudüs'e hacca gidenleri korumak amacıyla 1119'da Payensli Hugo tarafından kurulmuştur.
Sayfa 52 - Alfa Yayınları
Haçlılar M. 1099 yılında Kudüs'e girdiler ve şehre girer girmez orada bulunan Arap halkın büyük çoğunluğunu katlettiler. Bu katliamda öldürülenlerin sayısı çoğu tarihi kaynakta 70 bin olarak geçmektedir.
Sultan Abdülmecid, Osmanlı ve Kudüs
Kıyâme Kilisesi'nin Giriş kapısının önünde yer alan geniş avluya girer girmez, kapının üstündeki balkonda dayalı gördüğümüz merdiven mesela, Sultan Abdulmecid'in fermanı gereği orada. Tarih kaynaklarının aktardığına göre, Hristiyanların kilise üzerindeki egemenlik yarışı ciddi bir çatışma haline dönüşünce, Sultan bir ferman yayımlayarak, "Kilisenin mevcut ststükosunun olduğu şekliyle korunması ve herkesin o anki kendi görev alanlarında sabit kalması." Esasını getirmiş. Ferman Kudüs'e ulaştığında, söz konusu merdiven de orada dayalı durduğundan, onun da olduğu gibi bırakılmasına karar verilmiş. Yaz-kış merdiven yerinde durur; bırakın kaldırılması, yerinin değiştirilmesi dahi kabul görmez.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Ben, Guyenne dükalığında doğmuş olan Vieil-Chastel senyörü Bertrandon de La Broquiere, efendimiz hazretlerinin danışmanı ve başyaveri sıfatıyla, dünyayı tanımak isteyen soylu insanların yüreklerine cesaret vermek ve onlarda heves uyandırmak için (…) efendimiz Phelippe'in önderliği ve buyruklarıyla ve Tanrının inayetiyle, anılar toplamak ve bu anıları kaba taslak bir kitap haline getirmek düşüncesine dayanarak bu küçük seyahati yaptım; eğer herhangi bir hıristiyan kral ya da prensi, Kudüs'ü fethetmeye ve buraya büyük bir orduyu karadan sevketmeye kalkışırsa veya herhangi bir soylu kişi oraya gitmek ve ulaşmak isterse, Bourgogne dükalığından Kudüs'e kadar yol uzerindeki bütün kentleri, kasabaları, bölgeleri, ülkeleri, ırmakları, dağları, ülkelere giriş yerlerini bilsinler istedim;
Sayfa 101 - Voyage d'Outremer De Bertrandon De La Broquiére, Eren Yayıncılık, İstanbul 2000 [ISBN: 975-7622-28-1]Kitabı okudu
... O zamana dek şehir kalesinin etrafı su dolu hendekle çevriliydi. Alman Kayzeri II. Wilhelm'in ziyaretinin stratejik önemi vardı zira Kudüs'e atından inmeden gireceğini beyan etmişti. Bunun anlamı, artık bu şehrin fatihi benim demekti... Sultan II. Abdülhamit siyasi zekasıyla kale kuyusunun doldurulması ve zemin tesviyesi suretiyle yeni bir giriş açtırmış, Kayzer'e de kendisinin ve adamlarının rahat geçiş yapması adına yapıldığını söylemiştir..
Sultan II. Abdülhamid'in siyasi zekâsıyla bertaraf edilmiştir
Şehir duvarlarındaki en işlek iki kapıdan biri El Halil (Yafa) Kapısıdır. Kapının orijinali, aslında soldaki kulenin içinde bulunuyordu. İki yapı arasındaki araç geçiş yolu 1898 tarihinde Alman Kayzeri II. Wilhelm'in ziyareti vesilesiyle açılmıştır ve ilginç bir hikâyesi vardır. O zamana dek şehir kalesinin etrafi su dolu hendekle çevriliydi. Kayzerin ziyaretinin stratejik önemi vardı zira Kudüs'e atından inmeden gireceğini beyan etmişti. Diplomatik dilde bunun anlamı, artık bu şehrin fatihi benim demekti. Osmanlı İmparatorluğu ve Alman Imparatorluğu arasında ciddi bir krize yol açabilecek bu hadise, Sultan II. Abdülhamid'in siyasi zekâsıyla bertaraf edilmiştir. Kale kuyusunun doldurulması ve zemin tesviyesi suretiyle yeni bir giriş açtırılmıştır. Kaysere de kendisinin ve adamlarının rahat geçiş yapması adına yapıldığı söylenmiştir.
Sayfa 222
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.