Kendime yeni bir önsöz yazmak istiyorum.
Yeni bir dil yaratmak istiyorum.
Beni kendime anlatacak bir dil. Çok denediler, efendimiz.
Allahtan, ne denediklerini bilmiyorum, Olric.
Hiçbir geleneğin mirasçısı değilim. Olmaz, diyorlar.
İsyan ediyorum. Az gelişmiş bir ülkenin fakir bir kültür mirası olurmuş. Bu mirası reddediyorum Olric.
Ben Karagöz filan değilim. Herkes birikmiş bizi seyrediyor.
Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz.
Kapı kapı dolaşıp dileniyoruz. Son kapıya geldik. İnsaf sahiplerine sesleniyoruz. Ey insaf sahipleri!
Ben ve Olric sizleri sarsmaya geldik..
Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu. Hep böyle mi bu?
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendime bir yer edinemiyorum, kendime bir yer…
Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben’im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?