Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
434 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Güneş de sanıyor ki bir tek o yanıyor.-
"Aşk, bir bedende iki kişi." “Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi Şapkandan bir kumru havalansın Bana öyle büyük ki bu kalp, Gelsin yüreğime yuvalansın” Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018501 okunma
434 syf.
10/10 puan verdi
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum. -Sevgi, Kilidi olmayan tek hazinedir.- -Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018501 okunma
Reklam
Çocuklar için öneriler
Öğrencilerimize okullara verilen ara sebebiyle bireysel ödevlerin yanında her çocuğa uygun öneriler hazırlıyoruz. Evde yapabileceği bazı etkinlikler, etkinlik örnekleri, faydalı linkler ve en önemlisi etkileşimli kitap okuma için öneriler var. Önerilerin sonunda Tematik Çocuk Kitapları Listesi var. Bu öneriler sadece özel gereksinimli çocuklarımız
Öykü de buymuş efem
Yürüyordum. Yürüdükçe de açılıyordum. Evden kızgın çıkmıştım. Belki de tıraş bıçağına sinirlenmiştim. Olur, olur! Mutlak tıraş bıçağına sinirlenmiş olacağım. Otların yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz olması, pekalâ bir meseledir. Kim demiş mesele değildir, diye? Budalalık! Ya yağmur yağsaydı? Ya otların yeşili mor, ya denizin
248 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Nazan Bekiroğlu’nun çok naif bir dili var. Hangi kitabını okusam elimde kırılgan bir şeyler tutuyormuş gibi hissederim. Bu kitap da öyle; uzak ama yakın, geçmiş ama şimdi, hayal ama gerçek… Altı başlık vardı kitapta. İlk başlık Be idi. Elif’in Be’ye kavuşamamasıydı; yarım kalmış bir aşktı. "Aşk Elif’in Be’yi bildiği kadardı." Bir
Cam Irmağı Taş Gemi
Cam Irmağı Taş GemiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20211,442 okunma
Ama aşk aşk, diye sızlandı kül rengi küçük kuş ve kendisi için aşkın adıyla ölçülen bir cümle değeri istedi.
Reklam
Gözünün önünden koyu yeşile dönmüş büyük denizin dalgası, başının üzerinden bir göçmen kuş sürüsü geçti. Dört hikâye düştü içine. Bir: Kül rengi küçük kuş ile beyaz mermer şehrin hikâyesi. İki: Mavi gül dalının. Üç: Camcı ile taşçının hikâyesi. Dördüncü? Bir Be bulsa yolu açılacak olan Elif’in, bir sarmal olup da kendi üzerine kıvrılan hikâyesi. Yani aşkın kapkaranlık hikâyesi. İlk üçünü kırık dökük yazdı da, aşkın kapkaranlık hikâyesinin içinden çıkamadı, Be'nin noktasında takıldı kaldı.. ~
Cam Irmağı Taş Gemi
Cam Irmağı Taş Gemi
/
Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu
Ama aşk aşk, diye sızlandı kül rengi küçük kuş ve kendisi için aşkın adıyla ölçülen bir cümle değeri istedi. Bana, seni seviyorum de, dedi. Ben sormadan, ben istemeden, kendiliğinden…
Sayfa 48 - Timaş Yay.Kitabı okudu
'Aşkın karaladığını aklamanın, aşktan daha büyük olduğunu görebilseydi kül rengi küçük kuş, kısacık ömrü ne kadarsa onun sonuna kadar, ama bambaşka bir mecrada akıp gidecekti bu hikâye.."
"Neticede, güllerin vakti olan bir seher vaktinde, bir nar dalının üzerinden ürkek bir neşeyle ve beyaz mermer şehrin ölü anadilinde, konuş benimle ey şehir, diye seslendi kül rengi küçük kuş, susma..!"
Reklam
Her yıl, kısa süren bir yaz mevsiminin sonuna doğru, ağustos ayının içinde saklı sonbahar, geliyorum, deyip de ilk yapraklar sararmaya başladığında, geniş sürüler halinde göçen kuşlardan geriye kalan kentte kül rengi küçük kuş, ilk yağmurları, ilk soğukları bir başına karşılardı.
Sayfa 27 - Timaş Yayınları
Çikolata renginde bir yaprak, çağla bademi renkli bir keçi gördüm. Birisi arkamdan: - Hişt, dedi. Dönüp baktım. Yolun kenarındaki daha boyunu posunu almamış taze devedikenleriyle karabaşlar erik lezzetinde bana baktılar. Dişlerim kamaştı. Yolda kimsecikler yoktu. Bir evin damını, uzakta uçan bir iki kuşu, yaprakların arasından denizi gördüm.
Sayfa 66
Kül Rengi Küçük Kuş ile Beyaz Mermer Şehir
Eğer gidilip de dönülüyorsa, kalınmıyorsa, asıl yurt burası demekti.
Sayfa 29 - #nazanbekiroğluKitabı okudu
""Herkese yetecek kadar gözyaşı, herkese yetecek kadar tebessüm," der dururdun. Yapma! Fıtratında göç yazmadığı hâlde göçe kalkışan gafil bir kuşsun, o kadar. Beyaz mermer şehrin kalbindeki kan lekesi üzerine düşen kül rengi küçük kuş kadar yol yorgunusun. Yol yürür. Sen yoldan da yolcudan da yorgunsun.."
Aşkın karaladığını aklamanın, aşktan daha büyük olduğunu görebilseydi kül rengi küçük kuş, kısacık ömrü ne kadarsa onun sonuna kadar, ama bambaşka bir mecrada akıp gidecekti bu hikaye.
175 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.