PUSLU KITALAR ATLASI KİTABI(SÖZLÜK)
Abıru: 1.Yüz suyu. 2.Irz, namus, şeref, haysiyet. Acuze: Huysuz, yaşlı kadın Adülkahır: (Ödül kahır) Pembe çiçekli, çok yıllık otsu bir bitki Agâh: 1.Bilen, bilgili 2.Haberli Akarca: Sürekli işleyen çıban, fistül Altar: Adak adanan ve kurban kesilen dini yapı, sunak. Arkebüz: XV. yüzyılda Fransa'da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli
Para nedir?
“Demek paranın her kötülüğün kaynağı olduğunu düşünüyorsunuz,” dedi Francisco d’Anconia. “Peki, paranın kökünün ne olduğunu hiç sorguladınız mı? Para bir mübadele aracıdır. Ortada değiş tokuş edilecek ürünler, onları üretecek insanlar olmazsa, para da var olamaz. Para aslında, birbiriyle iş yapmak isteyen insanların, değere karşı değer verme
Reklam
Âşıkam meftûn-ı cânân olmayan bilmez beni Hançer-i ʿaşk ile kurbân olmayan bilmez beni Anlamaz ahvâlimi her ûf-meşreb müddeî Bâde-nûş-i bezm-i ʿirfân olmayan bilmez beni Arturup sevdâ ser-i pür-ş’ûra her dem zülf-i yâr İtdiren hep ʿaşḳ-ı dil-berdir bana terk-i diyâr Ehl-i derdem sırrımı nâ-dâna itmem âşikâr Hikmet-i ʿaşk içre Lokmân olmayan bilmez beni Hami-i Maraşi
Kurban Bayramında "borcumuz var, bize düşmez " diye kurban kesmedik. Acaba ne borcumuz vardı? Ekmek parası bulamıyorduk da ona mı borçlandık, yoksa yenilediğimiz koltuk takımının, buzdolabının, mukaddesat düşmanı programları izleten televizyonun, çamaşır makinasının taksitlerini ödemekteyiz de borcumuz o mu ?
Maişet derdi hepimizin baş meselesi. Kurban Bayramı’nda “borcumuz var, bize düşmez” diye kurban kesmiyoruz. Acaba ne borcumuz vardı? Ekmek parası bulamıyorduk da ona mı borçlandık? Yoksa koltuk takımına, buzdolabına, mukaddesat düşmanı programları izleten televizyona, çamaşır makinasına yatıracağımız taksitlerimiz mi var? On yıllardır sırtımızda İslâm dışı bir düzenin kamburunu taşıyoruz. Düşmanlarımız ise bizim bu mutsuzluğumuzun üzerinde hora tepiyor. Artık kendimize gelelim. İşe evimizden başlayarak kendimize gelelim.
Sadık Hidayet *-hayatından
"Paris'te günlerce havagazlı bir apartman aradı, Championnet Caddesi'nde buldu aradığını; 9 Nisan 1951 günü dairesine kapandı ve bütün delikleri tıkadıktan sonra gaz musluğunu açtı. Ertesi gün ziyaretine gelen bir dostu, onu mutfakta yerde yatar buldu. Tertemiz giyinmiş, güzelce traş olmuştu ve cebinde parası vardı. Yakılmış müsveddelerinin kalıntıları yanı başında yerdeydi." Sâdık Hidâyet'in ölümünü böyle anlatıyor 25 yıllık dostu Bozorg Alevî ve Kör Baykuş'un Almanca sonuna eklediği tanıtmayı şöyle bitiriyor: "Ölümünden az önce bir hikâye taslağı kaleme almıştı, şuydu konu : Annesi, 'Salgı sağlamaz ol!' diye beddua eder yavru örümceğe. Küçük örümcek ağ yapamayınca ölüme kurban gider."
Sayfa 10 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
699 öğeden 551 ile 560 arasındakiler gösteriliyor.