Kuşlardan birine Murat ismini koydu. Daha doğrusu, ben birine sanıyordum ama meğerse üçüne de aynı ismi koymuş.
Yem verirken, dışarı salarken, geri çağırırken sürekli her birine
Murat diye sesleniyordu. O üç kuş çok geçmeden oldu sana otuz kuş. Otuz tane Murat. Sanki ne kadar çok kuş alırsa, ne kadar çok Murat olursa bizim Murat bir gün gittiği yerden gelecek gibi.