Simmel şehirlilerin, sokağın uyaranlarına verdiği yanıtları saklamak için kullandıkları sakin ve duygusuz davranış biçimlerini incelemeye almıştı. La Roche foucauld maskeyi, birinin gerçekte olduğundan başka bir şey gibi gözükmek için kullandığı bir metafor olarak düşünmüştü: “Kişiler yapmacık bir bakış ve bir dış görünüş ile insanların, hakkında ne düşünmesini istiyorsa o şekilde görünür.” Gizleyen maskelerin, koruyucu çeşitleri sosyal hayatın her köşesinde bulunur; iş arayanların görüşmelerde bunlardan bir tane giymeleri gerekir, tıpkı Theodore Kheel’in sendika müzakerelerinde ya da Alman diplomatların Birinci Dünya Savaşı sonrası mağlubiyet şartlarını görüştüğü Versailles da ihtiyaçları olduğu gibi. New York’taki Koreliler, sessizlik maskesi giymişlerdi. Gizleyen maske, kendini koruma için olmamalıdır; ne zaket ve incelik, başkalarına zarar verebilecek duyguları maskeleyen davranışlardır.
“La Roche-foucauld, otobiyografisinin (ilk basımı 1658) en dikkate değer yerinde akıl sahibi olan herkesi acıma duygusuna karşı uyarırken, bu duyguyu acı çekenlere yardım edecek ve bir mutsuzluğa güçlü bir biçimde müdahale edecek noktaya getirilmeleri için (akılla belirlenemediklerinden) tutkuya gereksinim duyan halktan kişilere bırakmayı tavsiye ederken doğru bir noktaya değiniyor; bu arada acıma, Rochefoucauld’nun (ve Platon’un) yargısına göre, ruhu zayıf düşürüyor.”