Madem ki ölünce uyanıyoruz.
Uyanmak için ölmek mi gerek?
Ölmek için uyumak mı gerek?
Ölüm mü uykudan uyandırır?
Uyku mu ölümü öldürür?
Bütün ömür bir rüyaysa, uyanıp kalkmamalı mı?
Uyanalım: ölüm uykusundan bir lahza...
Gelin önce size kitabın incelemesine geçmeden, insan ruhu üzerinde büyük bir tesir bırakan, insanı silkeleyen ve sarsan böylesine vurucu bir eserin nasıl yazıldığını Necip Fazıl Kısakürek’in yazdıklarından kısaca aktarayım.
Necip Fazıl üstadın belirttiğine göre tiyatro oyuncusu Muhsin Ertuğrul, yırtanan rollerde fevkalede, eşi görülmemiş
Onda her şey çok tabii idi. Hatta yalan bile.. "Başkasında olsa bir lahza tahammül edemeyeceğim bir yığın hali var. İnsana asıla asıla konuşuyor, her an değişiyor, yine yorulmuyorum."
___