480 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
İnceleme +2
Kitap başlarda aşırı havalı sizi kendine çekecek yeni fikirler sunan farklı bir kadın karakter sunabilir ama kitabın sonlarına doğru kabak tadı vermeye başlar kız çok agresif ve kaba bu bir kişilik değil tercih meselesi kimse ben böyleyim diyip kenara çekilemez Ki bana gerçek bir depresif gibi göründü ailesi tarafından çok kötü suçlamalara maruz kalmış baskı görmüş dışlanmış bir kız annesi destek almasını önermiş hatta zorlamış diyebiliriz kıza teşhis bile konuyor ama kız haplarını almak istemiyor sonra da bunun bir hastalık değil kişilik olduğunu savunup 16 kişiliği öne sürüyor Sonlara doğru birbirlerine ısınmalarını bekledim ama aralarında cinsel çekim dışında duygusal hisler çok çok çok nadirdi cinsel çekimden önce duygusal yakınlık empati olsaydı yada kız hisseden bir varlık gibi görünseydi ve bunu güçlü kadın karakterimiz sadece beyniyle yapmasaydı belki daha çok karakteri hissederdim Ben klişe kitaplar okumayı severim ve aynı evde ev arkadaşı olma klişesini bu kitapta sanki çok olağan bir durummuş gibi hissettim çünkü yazarın bilimsel açıklamaları çoktu kızın her haraketinin bir açıklaması olması bunun sadece bir roman değilde kurgulanmış günlük tarzında his vermesini sağlıyor
Paralel Odalar Teorisi
Paralel Odalar Teorisi
Ayşenur Nazlı
Ayşenur Nazlı
Paralel Odalar Teorisi
Paralel Odalar TeorisiAyşenur Nazlı · Ephesus Yayınları · 20171,258 okunma
Sıklıkla şu soruya muhatap oluyorum: Müslümanların dini ve davası haktır. Müslümanlar dışındakiler bâtıl. Hal böyle iken Hak yolda olan Müslümanlar “geri kalmış”, dağınık, perişan, güçsüz bir vaziyette olduğu halde bâtıl ehli olan insanlar “ilerlemiş”, birleşik, kudretli ve kuvvetli. Sırf bu sebeple bugün yeni nesillerimiz arasında İslam’ın hak
Reklam
Ki ona da sahip olmak bir talih meselesi, kazanım değil
Mutlu olmak ama hiç memnun olmamak. Ateşin sönmesine izin vermemek, asla, asla! Yuvarlak bir delikte hantal siyah, kokuşmuş bir su döner dururdu. Bundan öncesi hep bir ön oyun: talip olmak, izin vermek, keyif almak. Sonra başlar ve bir daha asla bitmez. Bundan önce ne olabilir? Şu basitçe soruyla meşguliyet: Evet? - Hayır? - aslolanı görmezler mi, esas olanı. Sıyır seninkinin (hoşlandığın/arzuladığın kadının) üstünden senin ona sahip olma arzunu, oturt onu odana, isteksizce (bir isteğin olmadan), yalnız, düşün ki arzuladığın herşeye sahipsin... Kalır mıydı o (senin arzu nesnen olarak)? Baştan çıkarışından, taahhütten başka bildiği var mı? - (Cinsellikten başka bir şey) Verebiliyor mu? (Ne veriyor sana?) Her kadın bu sınavı geçemez. İnsan (kadınlar) verebileceği son (ve verebileceği tek) şeyi korkuyla savunmaz, eğer verebileceği en kıymetlı şeyin o olduğunu bilmese.
Herhangi birini yaptığı bir hata sebebi ile yargılayıp hakkında hüküm vermek son derece kolay. İnsan da kolay olana meyyal. Fiilin niçin yapıldığının neredeyse hiç önemi yok. İfa edilmiş olması kâfi. Halbuki bir meseleyi her boyutuyla değerlendirsek büyük ihtimal ilk vardığımız hükme karşı çıkarız. Bu yüzden olsa gerek geleneğimizde, "Kimseyi kendi ölçülerinle yargılama, yapabiliyorsan onları kendi ölçüleriyle yargıla" denir. Fakat bu hiç de kolay değil. Başkalarını anlamak affetmeyi doğurur. İnsan her zaman af yolunu tutmak istemez. Çoğunlukla ceza vermek, intikam almak ister. Böylece kendini o menfur fiilleri yapan kişiden uzaklaştırmış olur. Birini kendi ölçüleriyle değerlendirmek, kişinin kendi geçmişi ile değil karşısın dakinin geçmişiyle olaya bakmayı gerektirir. İşte böyle delik hay bir bakış her şeyi değiştirebilir. İnsanların göründükleri gibi olmadığını anlarız ilkin. Saniyen, bir olayın meydana gelmesinde sadece o kişinin fiillerinin olmadığını bilakis imkânlar düzeneğinin var olduğunu farkederiz. Ve bu düzeneği kişinin kendi çabasıyla meydana getiremeyeceğini. Salisen ise aynı şartlar altında olsak bizim de o fiili işleyebilme potansiyelimizin olduğunu...
Temür, Osmanlı ordusundaki Tatarları elde etmişti. Ülkeleri Osmanlı ülkesine eklenen Anadolu beğleri Temür ordusunda idiler. Bunlar Osmanlı ordusundaki erlerini Temür tarafına çekeceklerdi. Yıldırım'ırı oğulları da babalarından memnun değildiler. Temmuz sıcağında savaş başladığı zaman durum işte bu merkezde idi. Çağataylılar, oklarıyla
254 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Merhaba arkadaşlar. Hepimize şimdiden mutlu geceler. Sıra geldi (sonunda) Freud okumaya. Epey uzun listem vardı ve birkaç senenin de birikimi. Şimdi ise sıra bu birikimi değerlendirmeye geldi. Freud okumanın ise hala bir zaman meselesi olduğuna inanmaya devam ediyorum. Onun bilimsel ve aynı zamanda psikolojik olarak incelediği insanları ve onların
Bir Genç Kızın Günlüğü
Bir Genç Kızın GünlüğüSigmund Freud · Oda Yayınları · 2017405 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.