Sevda, ki bir insanın yalnız gönlüne değil akıl ve düşüncesince irade-i cüz'iyesine, kısacası bütün duygularına, mânevi güçlerine egemendir, dâimâ kuşkular ve kuruntular içinde bulunmaktan zevk aldığı için, kulak ve göz her işittiği, her gördüğü şeyi onun mizacına göre işitip görmeye, akıl gücü her hükmünü onun isteğine göre vermeye mecburdur.