Artık erkekler ile kadınlar diplomalı uzmanların yardımı olmaksızın kendi çocuklarını yetiştirmeyi bile beceremiyorlar.
Akademik psikoloji Freud'a meydan okumayı göze alamadığından önemsiz şeylerin ölçülmesine geri çekiliyor.
O kadar tanıdık ki, örnekleri her geçen gün artıyor
Narsisistik hastalar ;eğer hayran oldukları kişi onları reddederse "ani bir nefret ve korku yaşarlar ve bu gözde kişilerini değersizleştirerek tepki gösterirler."
Kişisel gelişim ideolojisi inançsızların inancıdır.
Aslında mahremiyet kültü kişilik iddiasından değil, kişilik iddiasının çökmesinden doğar. Günümüzde kendiliği övmenin çok uzağında olan şairler ve romancılar kendiliğin parçalanışının tarihsel kaydını tutuyorlar. Parçalanmış ben'le ilgilenen sağaltımlar aynı iletiyi aktarıyorlar. Toplumumuz, özel yaşamı kamu yaşamı pahasına desteklemek bir yana, köklü ve uzun ömürlü arkadaşlıkları, aşkları, ilişkileri ve evlilikleri giderek ulaşılması olanaksız şeyler haline getirmiştir.
Duygular, bizi insan yapan şeylerdir. Christopher Lasch'ın belirttiği gibi duygusal olgunluğumuza, başkalarını arzularımızın yansıması olarak görmediğimizde, bizden bağımsız olduklarını ve kendi arzularına sahip olduklarını fark ettiğimizde kavuşuruz.
Sayfa 101
Gülümseyin, gizli kameradasınız!
Alt sınıfın yaşamına ilişkin araştırmalar, yoksulluğun evlilikleri ve arkadaşlıkları zayıflattığını defalarca göstermiştir. Kişisel yaşamın çöküşü zenginlerin tinsel sıkıntılarından değil, uzun süredir aralıksız hüküm sürdüğü alt sınıftan şimdi toplumun geri kalan kesimlerine yayılan "herkesin herkesle savaşı"ndan kaynaklanmaktadır.
Sylvia Plath
Bir gün yok ki senden haber gelmesin,
Belki Afrika'da geziyorsun ama beni düşünüyorsundur.
Kendi içine gömülme, zengin Amerikalıları, onları kuşatan korkulardan -yoksulluk, ırkçılık, adaletsizlik- kurtararak, tedirgin vicdanlarını rahatlatıyor.
Gelecek tehdit edici ve belirsiz hale gelince, yalnızca aptallar bugün tadabilecekleri zevkleri yarına bırakırlar.
Narsisizm Kültürü adlı kitabında Christopher Lasch şöyle yazmıştı: "Duygusal olarak sığ, yakın ilişkilerden korkan sahte bir içgörüye sahip, cinselliğin karmaşasına düşkün, yaşlılık ve ölüm korkularıyla dolu yeni narsisistler geleceğe olan ilgilerini yitirmişlerdir." Ve kitabın yayımlanmasının ardından otuz iki yıl geçtiği halde farklı bir yerde değiliz.
Sayfa 27 - Metis Yayınları, 4. Basım
Popülerlik, kadının toplumsal değerinin ölçüsü olarak saflığın yerini aldı; duygusal bakirelik kültü yerini, “erkekler arasındaki arkadaşlık ilişkileri"ni olumsuz bir biçimde etkilemeyen" oyuncu kadın-paylaşımına" bıraktı.Otuzlu ve kırklı yıllarda güzel bir kızın içlerinden hiçbirine özel bir ilgi göstermeksizin bir erkek korosuyla dansettiği sinemaya özgü düşlem, gerçeğe daha uygun bir ideali ifade etmekteydi.