Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evet, genç ve yeni gelişmekte olan bir ruha sahip olmakta sınırsız büyüklükte bir haz vardır! Böyle bir ruh, en güzel kokularını güneşin ilk ışınlarıyla karşılaştığında salan bir çiçek gibidir. O anda koparmak gerekir o çiçeği ve kokusunu ciğerlerine doyasıya çektikten sonra yolda bir kenara atmak. .. Nasıl olsa biri alır onu oradan! Karşısına
Sayfa 155
Müthiş.
Yolu üstüne çıkan her şeyi yalayıp yutan bu doymak bilmez iştahı duyuyorum. Başkalarının açılarıyla sevinçlerine ruhumu besleyen bir gıda olarak, kendimle ilgili olduğu sürece ilgi gösteriyorum. Sevginin beni çılgınlıklara sürüklemesi artık imkânsız: Hırs, yaşadığım şartlar yüzünden bastırılmış, ama başka bir biçimde ortaya çıkar bende, çünkü bence hırs, egemenlik isteğinden başka bir şey değildir; benim de bütün çevremdekileri boyunduruğum altına almak, kendime göre aşk, bağlılık ve korku yaratmak demek olan asıl zevkim egemenliğin başlıca belirtisi ve en büyük zaferi değil mi? Başka birinin acılarının ya da sevinçlerinin kaynağı olmak hak, söz konusu değilken-gururumuzu bundan çok besleyen bir şey düşünülebilir mi? Peki mutluluk ne? Doyma noktasına ulaşmış bir gurur. Kendimi dünyadaki öbür insanlardan daha iyi, daha güçlü hissedebilseydim, mutlu olurdum; herkes beni severdi. Kendimde sonsuz bir sevme yeteneği bulurdum. Kötülük, kötülüğe yol açıyor: ilk sızı, başkasına acı çektirmenin zevki hakkında bir ipucu veriyor bize. Kötülük kavramı, gerçeğe uygulamak istenmedikçe, insan kafasında biçimlenemez: Fikirler, organik yaratıklardır. Derler ki, doğuşlarından biçim alırlar fikirler, bu biçim de eylemdir; kafasında daha fazla fikir barındıran biri, ötekilerden daha eylemcidir. Bu yüzden de memur masasına bağlanmış bir dâhi, ya tıpkı durgun bir hayat süren, örnek davranışlar gösteren, sonra da damar tıkanmasından ölüveren biri gibi ölmek, ya da çıldırmak zorundadır
Reklam
Evet, genç ve yeni gelişmekte olan bir ruha sahip olmakta sınırsız büyüklükte bir haz vardır! Böyle bir ruh, en güzel kokularını güneşin ilk ışınlarıyla karşılaştığında salan bir çiçek bir gibidir. O anda koparmak gerekir o çiçeği ve kokusunu ciğerlerine doyasıya çektikten sonra yolda bir kenara atmak... Nasıl olsa biri alır onu oradan! Karşısına
Sayfa 160 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Yolu üstüne çıkan her şeyi yalayıp yutan doymak bilmez iştahı duyuyorum. Başkalarının acılarıyla sevinçlerine ruhumu besleyen bir gıda olarak, kendimle ilgili olduğu sürece ilgi gösteriyorum. Sevginin beni çılgınlıklara sürüklemesi artık imkânsız. Hırs, yaşadığım şartlar yüzünden bastırılmış ama başka bir biçimde ortaya çıkar bende çünkü bence hırs, egemenlik isteğinden başka bir şey değildir; benim de bütün çevremdekileri boyunduruğum altına almak, kendime göre aşk, bağlılık ve korku yaratmak demek olan asıl zevkim, egemenliğin başlıca belirtisi ve en büyük zaferi değil mi? Başka birinin acılarının ya da sevinçlerinin kaynağı olmak- hak, söz konusu değilken- gururumuzu bundan çok besleyen bir şey düşünülebilir mi? Peki mutluluk ne? Doyma noktasına ulaşmış bir gurur. Kendimi dünyadaki öbür insanlardan daha iyi, daha güçlü hissedebilseydim, mutlu olurdum; herkes beni sevseydi, kendimde sonsuz bir sevme yeteneği bulurdum. Kötülük, kötülüğe yol açıyor: İlk sızı, başkasına acı çektirmenin zevki hakkında bir ipucu veriyor bize. Kötülük kavramı, gerçeğe uygulanmak istenmedikçe, insan kafasında biçimlenemez. Fikirler, organik yaratıklardır. Derler ki, doğuşlarından biçim alır fikirler, bu biçim de eylemdir; kafasında daha fazla fikir barındıran biri, ötekilerden daha eylemcidir. Bu yüzden de memur masasına bağlanmış bir dâhi, ya tıpkı durgun bir hayat süren, örnek davranışlar gösteren, sonra da damar tıkanmasından ölüveren biri gibi ölmek ya da çıldırmak zorundadır.
Sayfa 123Kitabı okudu
Kötülük düşüncesi, onu gerçekleştirmeyi istemezse, yer etmez insanın kafasında. "Düşünce or­ganik bir oluşumdur," demiş adamın biri: Doğuştan biçim­lenirler ve bu biçim eylemdir. Kimin kafasında daha çok dü­şünce varsa o ötekilere oranla daha çok eylem adamıdır. Bu yüzdendir ki, hareketsiz ve sakin bir yaşam süren güçlü yapılı, sağlıklı bir insanın sonunda beyin kanamasından ölme­si gibi, memur masasına bağlı bir dahi de sonunda ya ölmek ya da aklını yitirmek zorundadır. Tutkular, gelişmeye başla­mış düşüncelerden başka bir şey değildir. Kalbin gençliğinin bir parçasıdır ve ömür boyu onlarla heyecanlanmayı uman­lar aptaldırlar.
2. Baskı, 2016 basım, İstanbul, İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Düşünce organik bir oluşumdur," demiş adamın biri: Doğuştan biçimlenirler ve bu biçim eylemdir. Kimin kafasında daha çok düşünce varsa o ötekilere oranla daha çok eylem adamıdır. Bu yüzdendir ki, hareketsiz ve sakin bir yaşam süren güçlü yapılı, sağlıklı bir insanın sonunda beyin kanamasından ölmesi gibi, memur masasına bağlı bir dahiydi sonunda ya ölmek ya da aklını yitirmek zorundadır. Tutkular, gelişmeye başlamış düşüncelerden başka bir şey değildir. Kalbin geçtiğinin bir parçasıdır ve ömür boyu onlarla heyecanlanmayı umanlar aptaldırlar. Çoğu sakin nehir başlangıçta coşkundur, çağlayanlardan atlar, ama denize yaklaştığında hiçbiri kayaların üzerinden aşmaz, köpürerek akmaz. Ama onların bu sakinliği genelde büyük ama saklı bir gücün işaretidir. Duyguların ve düşüncelerin doymuşluğu, derinliği de çılgınca atılımlara izin vermez. Ruhu acı çekerken, haz duyarken inceden inceye yorumunu yapar her şeyin ve bunun böyle olması gerektiği sonucuna varır. Fırtınalar olmasa, sürekli güneşin onu kupkuru yapacağını bilie ruh. Kendi yaşamının derinlerine iner, sevilen bir bebek gibi okşar kendini veya cezalandırır. Ancak bu yüksek bilinç düzeyinde tanrının adaletinin bilincine varabilir insan.
Sayfa 162 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Başka birinin acılarının ya da sevinçlerinin kaynağı olmak hak, söz konusu değilken gururumuzu bundan çok besleyen bir şey düşünülebilir mi? Peki mutluluk ne? Doyma noktasına ulaşmış bir gurur. Yolu üstüne çıkan her şeyi yalayıp yutan bu doymak bilmez iştahı duyuyorum. Başkalarının açılarıyla sevinçlerine ruhumu besleyen bir gıda olarak, kendimle
Evet, genç ve yeni gelişmekte olan bir ruha sahip olmakta sınırsız büyüklükte bir haz vardır! Böyle bir ruh, en güzel kokularını güneşin ilk ışınlarıyla karşılaştığında salan bir çiçek gibidir. O anda koparmak gerekir o çiçeği ve kokusunu ciğerlerine doyasıya çektikten sonra yolda bir kenara atmak… Nasıl olsa biri alır onu oradan! Karşısına çıkan
llk acı, başkalarına acı çektirmenin hazzını öğretiyor bize. Kötülük düşüncesi, onu gerçekleştirmeyi istemezse, yer etmez insanın kafasında. "Düşünce or­ganik bir oluşumdur," demiş adamın biri: Doğuştan biçim­lenirler ve bu biçim eylemdir. Kimin kafasında daha çok dü­şünce varsa o ötekilere oranla daha çok eylem adamıdır.
"Düşünce or­ganik bir oluşumdur," demiş adamın biri: Doğuştan biçim­lenirler ve bu biçim eylemdir. Kimin kafasında daha çok dü­şünce varsa o ötekilere oranla daha çok eylem adamıdır. Bu yüzdendir ki, hareketsiz ve sakin bir yaşam süren güçlü ya­pılı, sağlıklı bir insanın sonunda beyin kanamasından ölme­si gibi, memur masasına bağlı bir dahi de sonunda ya ölmek ya da aklını yitirmek zorundadır. Tutkular, gelişmeye başla­mış düşüncelerden başka bir şey değildir. Kalbin gençliğinin bir parçasıdır ve ömür boyu onlarla heyecanlanmayı uman­lar aptaldırlar. Çoğu sakin nehir başlangıçta coşkundur, çağ­layanlardan atlar, ama denize yaklaştığında hiçbiri kayala­rın üzerinden aşmaz, köpürerek akmaz. Ama onların bu sa­kinliği genelde büyük ama saklı bir gücün işaretidir. Duygu­ların ve düşüncelerin doymuşluğu, derinliği de çılgınca atı­lımlara izin vermez. Ruh acı çekerken, haz duyarken ince­den inceye yorumunu yapar her şeyin ve bunun böyle olma­sı gerektiği sonucuna varır. Fırtınalar olmasa, sürekli güne­şin onu kupkuru yapacağını bilir ruh. Kendi yaşamının de­rinlerine iner, sevilen bir bebek gibi okşar kendini veya ce­zalandırır. Ancak bu yüksek bilinç düzeyinde Tanrı'nın ada­letinin bilincine varabilir insan."
Sayfa 156 - pdf
Reklam
Prenses Meri
"Birisi, 'Fikirler organik varlıklardır' demiş. Bir fikrin doğuşu onun biçimini de bizzat belirler ve bu biçim 'eylem'den başka bir şey değildir. Beyninde daha çok fikir üreten biri diğerlerinden daha çok eylemde bulunmuş demektir. Bu sebepten, memur masasına zincirlenmiş bir dâhi, ... ya ölecek ya da çıldıracaktır."
Sayfa 141 - PeçorinKitabı okudu
Fikirler, organik varlıklardır demişti biri: onların doğuşu onlara zaten biçim verir ve bu biçim eylemdir; yani kimin aklında daha çok fikir doğarsa, o başkalarından daha çok eylem yapar.
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.