Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Göz devirdi Leyla. "Yeşil gözlü, leylak kokan kadınlara açığım diyorsun yani?" "Yeşil gözlü, leylak kokan Leyla'ya açığım diyorum. Bu özellikleri başka kadına da yüklesek bir Leyla etmiyor. Çünkü hiçbirinin ruhu sana ait değil. Sen hiç ruha aşık oldun mu ?"
Sayfa 123Kitabı okudu
Uyumak! Ne kadar sen kokan bir faaliyet leyla Çıngıraklar doğuruyorum sensizliğin zulmetli gecelerinde Sancıyan yerlerim var leyla Ama buna dayanmalıyım Sensizlğin bende bir parça kırmasına Ya da annen olmak isterdim leyla Leylak büklümlerini bakışlarıyla kanatan bir yıldızın annesi Kundaklarımı parçalayan hiç doğmamış bir bebeğin annesi Ben bu kadarım Leyla Biraz sen ve geriye kalan yanım ise daha fazla sen İnan çok yorgunum leyla Şakaklarımdan ağrılar damlıyor Göz kapaklarımda bir dinamik yasası keşfettim Her sabah uyanmadan önce gözlerine dalıyorum Leyla Yüreğim aynalardan daha kırılgan Beynimde mazot kokuları var Ellerim cinayetlere karışmış kadar katil artık Bedenim sensiz ,ruhu çekilmiş duvara benziyor leylam... meczup
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"mor acılı ve hüzünlü bir kalbin rengidir"
️ Biyografi denince nasıl aklıma ilk bu işin ehli olan Zweig geliyorsa; Deneme denince de artık aklıma Nazan Bekiroğlu geliyor. Nazan Bekiroğlu ile tanışmam çok hızlı oldu. Sonra kendimi kitaplarının içinde yüzerken buldum. İnsan bir yazardan üst üste kitaplar okuyunca sıkılıyor ya, biraz ara verdikten sonra tekrar dönüyor- bu en sevdiğin yazar
Mor Mürekkep
Mor MürekkepNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20211,842 okunma
ÖYKÜLERDEN SEÇTİKLERİM
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim. Bu
Son Sanrı
"Bir yapı çıldırabilir mi?" Bu soruyu bir saat önce sormuştum. Yaz alacakaranlığı, Büyük Alan'dan yavaş yavaş çekiliyordu; çekilirken de sütunlarda, kemerlerde oyalanan son güneş kırıntılarını siliyor, kaygan taşlarda gittikçe genişleyen kara gölgeler bırakıyordu. Alacakaranlığın, her şeyi olduğundan biraz daha değişik,
Leylak ya da Leyla.
Sevmek ürpertinin silinmemesi demekse ürperti silinmedi. O kokuyu, gecenin kokusu olabilir bu, duymak için elektriği söndürdüğüm çok oldu. Onu sevdim diyebilirim sevmek o kokuyu duymaksa. O çok yaşlanmadan öldü, ben çok yaşlandım öldüm.
Sayfa 111 - YKY, Haziran 2008Kitabı okudu
Reklam
Ya her şey ona benzer ya da hiç benzemez. Böyledir bu.
Leylak ya da Leyla. Ya bu rezillik, görmemişlik, çağdışı elektriksiz gaz lambasıyla, yer sofrası kilimde, hep bulgur, tarhana çorbası kırmızı biberli, kadifeçiçekleri sonra, soysuz parklar. Bahçe yapmasını bilmedik. Ev yapmasını bilmedik, resim yapmasını bilmedik. (..) Unutma son kez. Leylak ya da Leyla'ya benzeyen ne varsa. — Yatmayacak mısın Süleyman? — Çay uykumu kaçırdı ben sonra gelirim. Sen uyumana bak!
Sayfa 83 - YKY, Haziran 2008Kitabı okudu