Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeynep karacan

Bir öyle şaşılası dünya ki burası bollukla ölüyor, kıtlıkla yaşıyor. Varoşlarda hasta, aç kurtlar gibi insanlar dolaşıyor anbarlar kilitli anbarlar buğdayla dolu... Tezgahlar ipekli kumaşla dokuyabilir İnsanlar yalnayak topraktan güneşe kadar giden yolu. insanlar çıplak... Bir öyle şaşılası dünya ki burası, balıklar kahve içerken çocuklar süt bulamıyor. İnsanları sözle besliyorlar, domuzları patatesle...
Reklam
Göklerden bir yıldızın gölgesi düşmüş suya Dalmış suyun koynunda bir gecelik uykuya Bazan uzunlaşıyor, bazan da kıvranıyor Durgun suyun altında bir mum gibi yanıyor
O, yalnız ağaran tan yerini görüyor, ben, geceyi de. Sen yalnız geceyi görüyorsun, ben ağaran tan yerini de...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Rüzgâr akar gider, aynı kiraz dalı bir kere bile sallanmaz aynı rüzgârda. Ağaçta kuşlar cıvıldaşır;kanatlar uçmak ister. Kapı kapalı:zorlayıp açmak ister.Ben seni isterim:senin gibi güzel,dost ve sevgili olsun hayat... Biliyorumhenüzbitmedi sefaletin ziyafeti...Bitecek fakat...
Bir ilahi gibi içten duyulur Seven gönüllere aşina sesin: Başında hâlenûr, gözlerin nûr, Sevda mabedinde bir azizesin.
Reklam
Gönül bir misafirhaneye benzer. Oraya uğrayan gamlar da, sevinç ve mutluluklar da birer misafir hükmündedir. Hiçbiri dâimî ve kalıcı değildir. Bu yüzden hadiseler karşısında aşırı sevinç de, aşırı hüzün de insanın îtidālini gereksiz yere bozar.
Sayfa 155Kitabı okudu
Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat (En uzun geceyi gökyüzüyle, yıldızlarla uğraşan ne bilsin. Sen aşk derdine müptela olmuş kavuşamayan aşığa sor ki, geceler kim bilir kaç saat...)
Sayfa 265Kitabı okudu
Gerçek tahsil, yani hakiki månada bilmek ve okumak; önce kendi özünü bilmek, sonra da kainat dershanesindeki büyük nizamın muammálarını çözmek ve bütün hadiselerin derûnundaki hikmetlere vakıf olabilmektir
Bir kerre dokunsan teline saz ı derûnun Bin türlü nevâzişle düzelmez bozulunca
Aşk imiş her ne var âlemde İlm bir kıyl ü kal imiş ancak Fuzuli
Reklam
Dünyada insanın;maddi ve zâhirî olan her şeyi bulması kolay,lakin kendisini bulması zordur.
Ben aşkı şiirlerde, romanlarda olduğu gibi bir parlak yaz gecesinin mehtabında başlayıp sabahında biten bir rüya addedenlerden değildim. Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti
Sayfa 102Kitabı okudu
Artık bakışamıyorlardı. Onlarda şimdi biten bir hasretin teessürü var. Kavuşmanın bu saadetini veren ayrılığın kıymetini derkediyorlar; bakışmıyorlar ki, hasret, bir anda sonuna kadar tükenmesin. Ve konuşamıyorlar. Ne söyleseler bayağıdır. İki kalbin de dilden öğrenmeye muhtaç olduğu hiçbir şey yoktu.
Sayfa 233Kitabı okudu
Kalbimizin dili sükünur Çünkü hiçbir duyguya isim verilemez. Kendilerine birer ad taktığımız duygular, şuurumuzda kabuk bağlamış, akliler miş ve kalple rabıtasını kesmiş kalb unsurlarıdır. Kelime kalpazanlığı yapmadan konuşmak sırrını kalb bilir
Sayfa 128Kitabı okudu
Tenezzül etmedikçe cevher olmaz katre-i nīsān Bulur rüşen-zamīrān rif'ati, oldukça efgende Nisan yağmurunun damlaları tevazu ile kendilerini top- rağa bırakmadıkları müddetçe inciye dönüşmezler. Tıpkı bunun gibi, kalpleri temiz olanlar da tevazu gösterdikçe (veya yerden yere vurula vurula) olgunlaşıp en yüksek mertebelere çıkarlar.
Sayfa 180Kitabı okudu
117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.