Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Hüsniye
Hüsniye
@lonelyreader
28 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Merhabalar,
Eğer zamansızlık hakkında yakınıyorsanız veya kendinize, hobilerinize, sevdiklerinize iyice zaman ayıramadığınızı düşünüyorsanız ufkunuzu genişletecek bir kitap olduğunu düşünüyorum Momo’nun.
Bu tarz meseleleriniz yoksa bile size güzel bir bakış açısı katacağına ve hayata, insanlara ayna tutacağına emin olabilirsiniz. Her ne kadar masalsı bir anlatımı da olsa tamamen hayatın içinden, bizden, gerçekten bahsediyor bu kitap. Bilirsiniz ki masallarda genelde çok uzak diyarlardan, bambaşka zamanlardan bahsedilir, Momo ise tam aksine, dünümüzden/bugünümüzden/geleceğimizden bir parça adeta.
Momo’yu sakın ha çocuk kitabı kategorisinde düşünmeyin. Biz yetişkin insanlara da vereceği birçok ders var bu eserin içinde barınan, kulağımıza küpe olacak. :)
Tavsiyem odur ki; bu kitaba değerli zamanımızı ayırmak bizden bir şey koparmayacak aksine bir şeyler katacaktır!
Sevgiler,
Uzunca bir aradan sonra yeni yılın 2. gününden selamlar. Ahmet Ümit'ten okuduğum ilk eser. Oldukça güzel ve yalın bir dil ile anlatılmış polisiye bir kurgu. Sonunu sabırsızlanarak açıp okuduğum bir gerçek. Ama bu yine de kitabı okurkenki heyecanımı alıp götürmedi. Ahmet Ümit okumaya devam edeceğim. Diğer kitaplarını okumayı da şimdiden merakla bekliyorum. Şu sıra Türk edebiyatına sarmış durumdayım. Eğer siz de Türk edebiyatından bir eser okumak istiyorsanız bence mükemmel bir seçim olur. Ana karakterimize nedense kızamıyorum. Umutsuzluk, heyecan, belki öfke duyguları sizi alıp sürüklüyor kitabın derinliklerine doğru. 9/10 diyelim Diğer incelemelerde görüşmek üzere sevgili okurlar.
Selamlar, uzun zamandır yorum yazmamıştım ve bu kitap için bir yorum yapmak istediğime karar verdim.
Öncelikle kitabın başlarında "ben ne okuyorum ya?" hissiyatına kapıldığımı söylemek isterim. Sonrasında taşlar yerine oturuyor ve inanılmaz bir serüvene doğru ilerlemiş oluyorsunuz.
Kitabın konusu gerçekten çok farklı. Ben bu kitabı okurken '1984' okur gibi hissettim nedense.
Ana karakterimiz Alex'in yaşamına, iyiliğine, kötülüğüne, zor zamanlarına, gençliğine, hatalarına tanıklık ediyoruz kitapta.
Kitap sizi içine çekip yutuveriyor adeta. "Evet, şimdi ne olacak?" diye düşünüyor insan. İlerleyen sayfalarda ne olacak merağı kitabı akıcı kılıyor.
Diyeceğim o ki eğer listenizde bu kitap varsa veya bir yerlerde gözünüze çarpmışsa bence alın ve okuyun.
Son söz olarak, yazarın hayatı gerçekten ilgi çekici. Yazarlığa adım atma sebebi vb. Belki merak edip okursunuz diye spoiler vermeyeyim daha fazla. :)
İyi okumalar herkese, hoşçakalın.
Okur Takip Önerileri
Selam.
Bu kitap benim için çok farklı bir kitap oldu. Satırları okurken kendimi bulduğum oldu, sanki ben de bizzat yaşamış gibi hissettim olanları. Sonlara doğru okumaya dayanamadım bazı yerleri ama son satırları buna rağmen defalarca okudum. Altını çizdiğim fazlasıyla yer oldu. İnanılmaz bir roman gerçekten. Beni fazlaca sarsan bir kitap oldu. Eğer okumayı erteleyen varsa ben gibi bir an önce başlayın derim. Bu yorumumu biraz kısa tutacağım. Yorumu bile o kadar özel ki benim için. Kitabı okurken zaman zaman geçmişe gittim ve birini, bir şeyleri hatırladım. Bu roman satırlarda buluşma yaşattı gerçekten. Size de böyle hisler yaşatacaktır veya okuduysanız yaşatmıştır eminim ki.
İyi okumalar diliyorum.
Selam herkese.
Kafka'dan okuduğum 2. eser bu. Dava, başlı başına boşluklarla dolu bir kitap. Neden dava açıldı, kim açtı vb. Ama karakter sizi içine çekiyor ve onun görüşlerini okumak, serüvenine tanıklık etmek bence sürükleyiciydi. Zaman zaman sıkıldığım oldu ki bu kitabı yarıda bırakan çok kişi var bu sebeple. Benim sıkıldığım noktalar fazla değildi ve merak ettiğim için devam edebildim. Kitabın sonu beni epey şaşırttı böyle bir son beklemezdim açıkçası.
Hukuk sistemine eleştirilerin olduğunu düşünüyorum ve de belki döneme bir eleştiri de söz konusu olabilir. Yazarımız zaten hukuk okumuş biri doğal olarak konuya hakim ve konuyu çok iyi ele aldığını düşünüyorum.
Son söz olarak eğer sıkıldıysanız bile tamamen rafa kaldırmayın, şans verin bu kitaba çünkü farklı bir kitaptı bence. Hissettirdiği duygular tuhaf gerçekten.
İyi okumalar hepimize. Sevgiyle kalın.
Selam.
Dostoyevskinin kitaplarını bitirdiğimde içimde bir burukluk hissediyorum her seferinde. Bu kadar dokunabilir mi bir yazar, bir kitap bir kalbe?
Dostoyevski'nin eserleri gerçek sorunlara değiniyor bu yüzden okuduğumuz sıkıntılar veya acılar aslında bizlere pek uzak değil. Bu yüzdendir ki insanı sarsarcasına etkiliyor eserleri. Ayrıca insan gerçekten düşünüyor.
Ben bu kitabı da çok sevdim ve sizlere de tavsiye ederim.
Kitabın devamını canlandırıyorum şuan hayal dünyamda, 'ne olmuştur acaba?' diye.
Acılar, sıkıntılar, yoksulluk, acımasızlık, yarım kalınmışlıklar, yalnızlık...
Kitabı yorumlarken bile afalladığımı hissediyorum. Bu denli etkileyen bir kitap bu, bir eser.
Dostoyevski okumaya devam edeceğim bu da kendime sözüm olsun.
İyi okumalar hepimize.
Selam. Söyleyebileceğim o kadar çok şey var ki bu kitap hakkında. Ama bir o kadar da sanki kelimeleri ne kadar iyi kullanırsam kullanayım ifade edemezmişim gibi.
Kitabın daha ilk sayfalarını okurken kitaba çabucak ısındım ve kitabı seveceğime emindim. Kitabın akışı beraberinde beni de sürükledi. Bir ara okumak ile alakalı durgun bir dönemim oldu, reading slump bilirsiniz. Maalesef bu yüzden kitabı geç bitirdim epey uzun sürdü. Ama okuma tempoma yeniden devam ettim Martin Eden ile.
Açıkçası okurken Martin de kendimden çok şey gördüm. Bu yüzden Martin'i iyi anlayabildiğimi sanıyorum. Ruth'a gelecek olursak başından beri doğru bir aşk değildi onunkisi. Kafasında Martin'i hep kendi hayalindeki gibi tasarladı. Martinden de hayalindekine uymasını bekledi hep, bencilce. Fakat Martin'in de hayalleri, istekleri vardı. Sevdiği kız için bir şeyler yaptı denedi, reddedildi ama pes etmedi. Ruth daha kolay pes etti bana kalırsa. Gerçekten aşık olsaydı uğruna savaşırdı, demek istediğim ailesini karşısına alırdı. Martin para kazandığında yaptığı şeyden bahsetmek bile istemiyorum.
Martin'in heyecanı, zekası, azmi, tutkusu, düşünceleri beni derinden etkiledi. Kitapta en çok etkilendiğim şeylerden biri Lizzie'nin Martin'e olan tutkusu. Diğeri Martin'in hayat doluyken zamanla hayattan kopuşu, yalnızlığı ve ölümü. Bir de Brissenden'ın ölümü.
Kitapta burjuva sınıfına eleştiriler vardı. Jack London kendi hayatını da aktarmış eserine. Aslında Martin'i tanırken aynı zamanda Jack London ile de tanışıyoruz desem yanlış olmaz bence.
Eğer bir maceraya çıkmak ve yaşam mücadelesi görmek isterseniz bu kitabı mutlaka okuyun derim. Sevgiyle kalın.
Herkese selamlar. Bu hesabımı yeni açmış olmakla birlikte bu incelemem de ilk benim için. Dönüşüm kitabını da daha bugün bitirdim ve ilk incelememi bu kitapla yapmak isteyen kişi oldum. Bir miktar heyecanlıyım ve de mutluyum. Başlamak gerekirse:
Hayat şartlarının beklenmedik anda değişebileceği ve kendimizi bambaşka bir halde bulabileceğimizin
