Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mavi Lotus

Mavi Lotus
@lotusblossom
Felsefeye dair attığı her adımla hayatını revize eden ve mimarlığa ‘insan’ ölçeğinde bakmayı kendine amaç edinmiş bir ”neredeyse” mimar. #14222384
Mavi Lotus yorumladı.
Birini seviyorsan gerçekten severdin, verecek başka hiçbir şeyin yoksa bile sevgin yeterdi.
Sayfa 180 - can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mavi Lotus yorumladı.
Her şeye korku ve nefret karıştığı için, artık hiçbir duygu katıksız değildi.
Sayfa 141 - can yayınlarıKitabı okudu
Mavi Lotus okurunun profil resmi
Sana Cem Karaca'dan Kirlenmiş Çığlık'ı armağan ediyorum :')
Mavi Lotus yorumladı.
"Her filozof hakikati kendine göre ele alır."
Sayfa 25
bi insan okurunun profil resmi
Goreli olan kismi da vardir, olmayan kismi gibi.. (bence)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mavi Lotus bir yorumu yanıtladı.
NADA -- Bütün bölge komutanlarına, yönetimleri altındaki halka yeni hükümeti desteklemek üzere oy verdirmeleri buyruldu. BİRİNCİ KADI -- Hiç kolay iş değil bu. Bakarsın birkaçı red oyu kullanır! NADA -- Güzel ilkelere göre davranırsanız, kimse böyle bir şey yapamaz. BİRİNCİ KADI -- Güzel ilkeler mi? NADA -- Güzel ilkeler, oylama özgürdür der. Yani, hükümeti destekleyen oylara özgürlük içinde verilmiş gözüyle bakılır. Ötekilere gelince, seçme özgürlüğünü kısıtlayacak gizli engelleri de ortadan kaldırmak üzere, seçim bölgesinde oy kullanmayanların sayılmayan oyların üçte biriyle denkleştirilmesi demek olan yeğleme yöntemiyle geçersiz ilan edilir. Anlaşıldı mı? BİRİNCİ KADI -- Evet, efendim... Daha doğrusu, anladığımı sanıyorum. NADA -- Harika bir adamsınız, sayın Kadı. İster anlayın, ister anlamayın, bu yöntemin şaşmaz sonucunun hükümeti desteklemeyen oyların tümünün geçersiz sayılması olacağını sakın aklınızdan çıkarmayız. BİRİNCİ KADI -- İyi ama, oylamanın özgür olduğunu söylemiştiniz? NADA -- Evet, öyledir. Ama biz, hayır diyen oyların özgürlük içinde verilmediği ilkesinden yola çıkıyoruz. Böyle bir oy duygusaldır, yani tutku zincirine vurulmuştur. BİRİNCİ KADI -- Haa, bu aklıma gelmemişti işte!
Sayfa 91 - Yankı Yayınları, 1971Kitabı okudu
bi insan okurunun profil resmi
`hayır diyen oyların özgürlük içinde verilmediği` ... :)
Mavi Lotus okurunun profil resmi
Mükemmel bir yamama şekli :)
Mavi Lotus bir yorumu yanıtladı.
"Herkes pek çok şeyin farkında ve kimse pek çok şeyi yanlışlıkla yapmadı."
bi insan
bi insan
"Şahsiyet" filmindeki söz: "Hayattan bir şey öğrendiysem o da şudur; Herkes her şeyin farkında ve kimse hiçbir şeyi yanlışlıkla yapmadı."
Mavi Lotus okurunun profil resmi
Öyle midir gerçekten? Ben de Platon’un sorusunu yönelteyim öyleyse size: İnsanlar iyi olanı istiyorsa ve kimsenin kendisi için kötü olanı istemesi mümkün değilse, insanların kötü olduğunu bile bile kötü şeyler istediklerini söyleyebilir miyiz? Kuçuradi’de de bunun izlerini görürüz, Camus’de de. Katıldığım düşünce, yapılan kötülüklerin bilgisizlikten ötürü yapıldığı yönünde. "Dünyadaki kötülük hemen hemen hep, bilmemekten gelir; iyiyi isteme de, aydınlatılmamışsa, kötüyü isteme kadar zarar verebilir". Kuçuradi'nin Camus’den alıntıladığı bu sözler, Etik'in başında yer alıyor.
1 önceki yanıtı göster
Mavi Lotus okurunun profil resmi
Belki de şu noktayı açık kılmak gerek: bilmek ve istemek ayrı şeylerse, bir şeyi bilmeden ve istemeden yapmak da ayrı olmalı. İsteme ile ilgisinde düşünüldüğünde, bir şeyi istemeden yapmak mümkün değil. Yani insanlar öyle ya da böyle ister. Fakat sizin dediğiniz gibi iyi istemeye pek az insanda rastlıyoruz. Ancak Kuçuradi yalnız iyi istemenin yetersizliğini vurgular ve Camus’nün "bilgiyle aydınlanmış isteme" ifadesine şunu da ekler hatırlarsanız: "etik değer bilgisiyle aydınlanmış isteme". Dolayısıyla bilmeyi ve yapılan yanlışların bilgisizlikten ötürü yapıldığını ön plana çıkarır Kuçuradi de. Çünkü insanlar gerçekten bilseydi, başka türlü yapardı. İşte bu noktada bilme ne, belki de ona bakmak lazım. Çünkü her şeye "biliyorum" ifadesini yükleyebiliyoruz. İnanıyorum ki, etik değerlerin neyi talep ettiğini gerçekten bilen, başka bir deyişle, gören gözlere, işiten kulaklara kavuşan, yani çevresindeki sorunlara karşı kayıtsız kalamayan, "benden sonrası tufan" demeyen bir kişi, artık görmüyor ya da duymuyor gibi yapamaz. Kemal Demirel’in eserlerinde bunun çok açık örneklerini görmek mümkün. Şöyle söyleyen kaç kişiyle karşılaştığınızı düşünün: Bu yaptığım yanlıştır, ama ben yine de yapıyorum. Aksine daha çok şuna rastlarız: Bu yaptığım (örneğin yalan söylemek) genel olarak yanlıştır, ama benim özel durumumda doğrudur. Dolayısıyla kimsenin "bile bile" yanlış yaptığı söylenemez gibi görünüyor. Bir de Kahlo'nun alıntısındaki, "herkesin her şeyi bilerek ve isteyerek yaptığını, kendisine, nefretini diri tutmak adına hatırlatması"nın farklı bir boyutu var, bir nevi suçlama ihtiyacı. Neden böyle bir suçlama veya hatırlatmaya gerek duyulduğunu bir kenara bırakırsak, yaptığının yanlış olduğunu gerçekten bilmeyen, çünkü bilseydi başka türlü yapabilecek olan kişilerden de nefret edemeyeceğimizi düşünüyorum. Çünkü onların bilmemelerinde, bu bilgiyi edinememelerinde bir hak ihlali ile karşılaşmak mümkün. Felsefeyi hor gören ve değer bilgisinden uzak yaşayan insanlarla kuşatıldığımız günümüzde, insanların eğitim hakları sıklıkla ihlal ediliyor. Felsefeyi hor görene de kızamıyorsunuz, çünkü o da felsefenin kişiye neyi sağladığını bilmiyor. Peki eğitim hakkı ihlal edildiği için yanlış bir eylemde bulunan bir kişiden nefret etmeye hakkımız var mı?
Reklam
Mavi Lotus bir yorumu yanıtladı.
143 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Sıkı Yönetim
Sıkı YönetimAlbert Camus
8.6/10 · 470 okunma
bi insan okurunun profil resmi
okumaniz bitince, yazacaginiz incelemeyi merak ediyorum. bilgilendirirseniz sevinirim...
Mavi Lotus bir yorumu yanıtladı.
General X'e Mektup
İçindeki bütün insan özünü yitirmiş olan kuşağım için tasalanıyorum. Madde dışı yaşantı diye, bardan, matematikten, Bugatti'lerden başka bir şey görmemiş olan bizim kuşak, bugün artık, hiçbir rengi olmayan bir koyun sürüsü davranışının içinde.. İnsan bunu fark edemiyor ama, örneğin, yüz yıl öncesinin askerliğini ele alın. Askerlik, insanın madde dışı, şiirli insan dünyasındaki yaşantısını koruyabilmek için ne çabalar harcardı. Tuğlalardan daha kurumuş olduğumuz bu günde, bu bönlüklere gülümsüyoruz. Üniformalar, bayraklar, marşlar, bando, zafer (bugün zafer diye birşey yok; Austerlitz'in şiirli zenginliğine sahip hiçbir şey yok. Olan, sadece bir takım ağır veya çabuk sindirim olayları, o kadar..) ve her türlü lirizm gülünç kaçıyor; insanlar bu uykudan uyanıp da gözlerini madde dışı bir yaşantı içinde açmak istemiyorlar.
Sayfa 135 - Yankı Yayınları, 1967Kitabı okudu
bi insan okurunun profil resmi
-hem- deger korudu belki.. -hem de- ama daha cok deger harcadi. sanki...
Mavi Lotus okurunun profil resmi
Katılıyorum. Şu an bakınca bu alıntıyı neden dikkate değer gördüğümü hatırlayamadım. Kitabı elime aldığımda gereğinden fazla kırptığımı fark ettim. Düzenliyor ve yeniden değerlendirmeye açıyorum.
179 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.