Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

aurèlia

aurèlia
@lovelondongirl
6 Mart
3 okur puanı
Ekim 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
İşte o an Bulantı beni ele geçirdi, bankın üzerine yığıldım, nerede olduğumu bile bilmiyordum; çevremde renklerin ağır ağır döndüğünü görüyordum; kusmak geliyordu içimden. Böyle işte, o andan beri Bulantı peşimi bırakmadı.
Reklam
Ben de mi böyle olacağım sonunda? Yalnızlık ilk kez canımı sıkıyor. Başıma gelenleri iş işten geçmeden, küçük çocukları korkutmaya başlamadan önce birisine açmak istiyorum. Anny'nin burada olmasını isterdim.
Başıma bir şey geldi, artık kuşkum yok. Herhangi bir kesinlik ya da apaçıklık gibi değil, bir hastalık gibi belirdi bu. Sinsi sinsi, yavaş yavaş yerleşti; biraz tuhaf, biraz tedirgin hissetmiştim kendimi, o kadar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Tanrım ... Lütfen... Eğer varsan, onun acısını da benim kalbime mühürle. Galiba... O artık dayanamıyor..."
Gündüzlerden tam da bu sebepten nefret ediyordum. Tüm acılarımız günışığında... Saklayamıyoruz ve saklanamıyoruz.
Reklam
İyi ve kötüye dair bizim bildiklerimiz yalnızca soyut ve genel şeylerdir ve yaşadığımız anda bizim için neyin iyi neyin kötü olduğunu belirlemek amacıyla, olaylar dizisi ve sebeplerle olan ilişkilerine dair verdiğimiz karar, gerçekten ziyade imgeseldir.
İnsan bedeni yok olduğunda, ruhu tamamıyla yok olmaz; sonsuz olan bir parçası var olmaya devam eder.
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama, Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
Reklam
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni, Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Senin tatlı aşkınla öyle bir servete kavuşurum ki, Kim ne derse desin, krallarla bile değişmem yerimi.
Soluk aldıkça insan, gözlerde fer oldukça Hayat verecek sana bu şiir yaşadıkça.
Oysa senin yazın asla solmayacak, Geçmeyecek zamanın hükmü yalnız sana, O da gölgemde diye Ölüm caka satamayacak, Sen bu sözlerde ölümsüz, aldırmazken zamana.
Nasıl kıyaslarım seni bir yaz günüyle? Çok daha güzelsin çünkü, çok daha dingin, Canım mayıs goncaları sarsılır hoyrat yelle, Yaz çabucak uçup gider bitişiyle mevsimin.
"Ölmeyi bile beceremedim. Hem de bu kadar yaşamak istemediğim halde." "Sen ölemezsin zaten." "Nedenmiş o?" "Çünkü ölmek için fazla ölüsün."
Reklam
"Sein" sözcüğü Almancada iki anlama gelir: "Var olmak" ve "Onun olmak."
Sonsuzdur yol, ne kısaltılacak ne de eklenecek bir şey vardır, ama yine de herkes kendi çocuksu arşınını tutar yolun üstüne. "Gerçekten de bu bir arşınlık yolu gitmen gerek, bu sana hatırlatılacak."
Daha önce buraya hiç gelmemiştim: Daha başka türlü nefes alıyor insan burada, yanındaki yıldız, güneşten daha çok parıldıyor.
"Sadece birkaç dakika, " dedi elini kalbimin üzerine koyup. "Birkaç dakika buranda saklanmama izin ver..."
O adam hakkında hatırladığım ilk şey bu ve bugün bile hâlâ kulaklarımda. "Daha sonra!"
"Bulutlar zaten yıldızlara intihar ipi takmış ölüler." "Efendim?" "Bulutlar, ölü." "Nereden çıkardın bunu?" "Tavan benim. Ben karar verdim. Gün boyu ölü varlıklar tavanda sallanıyor işte..." "Peki... Gri bulutlar?" "Ölürken pişman olanlar." "Yağmur?" "Ölürken pişman olan bulutların ağlaması..."