Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Sizden barınacak bir yer isteyene ismini sormayın. Barınacak bir yer isteyen özellikle ismini telaffuz etmekte zorlanır." ~M. Myriel
" Hırsızlardan, katillerden asla korkmayalım. Bunlar dışarıdan gelen küçük tehlikeler. Biz kendimizden korkalım. Önyargılar, işte hırsızlar; günahlar, işte katiller. En büyük tehlikeler içimizde. Bedenimizi ya da kesemizi tehdit edenin ne önemi var? Sadece ruhumuzu tehdit edenden korkalım." ~M. Myriel
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sefïller
M. Myriel ağızları çok laf yapan ama beyinleri pek çalışmayan insanların yaşadığı küçük bir şehre yeni gelenlerin kaderini paylaşmak zorunda kalmıştı.
Sayfa 5
M.Myriel ağızları çok laf yapan ama beyinleri pek çalışmayan insanların yaşadığı küçük bir şehre yeni gelenlerin kaderini paylaşmak zorunda kalmıştı.
M.Myriel ağızları çok laf yapan ama beyinleri pek çalışmayan insanların yaşadığı küçük bir şehre yeni gelenlerin kaderini paylaşmak zorunda kalmıştı.
Sayfa 5
1724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
395 günde okudu
Vicdan
Şayet kitabı tek kelime ile özetleyecek olursam, bu, ''vicdan'' olurdu. Vicdan nedir? ''Kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de yükleyen içsel
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202187,1bin okunma
Reklam
Kısa süre içinde para bağışları yağmaya başladı. Parası olanlar ve olmayanlar M. Myriel'in kapısını çalıyor, birilerinin vermeye geldiği sadakaları diğerleri almaya geliyorlardı. Piskopos daha bir yıl geçmeden, tüm iyiliklerin haznedarı, tüm sıkıntıların veznedarı oldu. Elinden büyük paralar geçse de, hiçbir şey yaşam tarzını değiştirmeye, kişisel gereksinimlerini artırmasına yol açamıyordu. Daha da ötesi, alt katmanlardaki yoksulluk, üst katmanlardaki kardeşlik duygusundan daha baskın olduğundan, bağışlar daha eline geçmeden kurak bir toprağa dökülen su gibi emiliyordu. Bağış toplaması boşunaydı, elinde hiç para kalmıyordu. Gerekirse kendi bütçesinden yardım ediyordu.
M. Myriel bir hastanın ya da ölmek üzere olan birinin başucuna her an çağrılabilirdi. En önemli görevinin ve ödevinin bu olduğunu biliyordu. Dulların, öksüzlerin onu çağırmasına gerek yoktu, o zaten kendiliğinden geliyordu. Sevdiği karısını kaybeden bir adamın ya da evladını kaybeden bir kadının yanında saatler boyunca sessizce oturur, ne zaman susması ne zaman konuşması gerektiğini iyi bilirdi. O hayran olunası bir avutucuydu. Acıyı unutuşla silmeyi denemez,tersine onu umut aracılığıyla büyüterek itibarlı kılmaya çalışırdı. "Ölülerinize karşı nasıl bir tavır sergilediğinize dikkat etmelisiniz. Çürüyeni düşünmeyin. Bakışlarınızı sabitlediğinizde sevgili ölünüzün canlı ışığını göğün derinliklerinde göreceksiniz," derdi. İnancın kutsal olduğunu bilirdi. Umutsuzluğa kapılanlara tevekkül içindeki insanı göstererek öğütler verip içlerini rahatlatmaya, bir çukura bakan acıyı yıldıza bakan acıyı göstererek dönüştürmeye çalışırdı.
M. Myriel'in iç dünyasındaki düşünceler günlük yaşamına da yansıyordu. Onu yakından tanıyanlar için, Digne piskoposunun gönüllü olarak tercih ettiği bu yoksul yaşam ibret verici ve hoştu. Tüm yaşlılar ve düşünürler gibi az uyuyor, bu kısa uyku derin oluyordu. Sabahları bir saat boyunca düşüncelere dalıyor, sonra ya katedralde ya da evinde ayin düzenliyordu. Ardından ineklerinin sütüne batırdığı çavdar ekmeğini yiyip çalışmaya koyuluyordu.
M. Myriel, toplantı için Paris'e gelen doksan beş piskopos arasında yer alsa da, sadece bir oturuma ve üç dört özel konferansa katılmıştı. Doğayla iç içe, dağlık, yoksul bir bölgenin piskoposu olarak dile getirdiği düşünceleriyle seçkin şahsiyetlerin katıldığı oturumun havasını değiştiriyordu. Kısa süre sonra, Digne'e döndü. Bu hızlı geri dönüşün nedeni sorulduğunda: "Onların canını sıkıyordum. Açık duran bir kapı gibi onlara dışarının havasını getiriyordum," diyordu.
Reklam
1724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba arkadaşlar, Bu kitabı okurken, mütercimi Volkan Yalçıntoklu vefat etti. Onun anısına ve kendisine bir teşekkür mahiyetinde kitapla ilgili kısa bir iki kelam etmek isterim. Kısa diyorum, zira bu kitap hakkında başka bir kitap bile yazılabilir. Bu da bizim haddimizi aşar. Müsaadenizle konuya teknik açıdan yaklaşmak istiyorum. 1862 de
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202187,1bin okunma
M.Myriel ağızları çok laf yapan ama beyinleri pek çalışmayan insanların yaşadığı küçük bir şehre yeni gelenlerin kaderini paylaşmak zorunda kalmıştı.
Sayfa 5
" M. Myriel ağızları çok laf yapan ama beyinleri pek çalışmayan insanların yaşadığı küçük bir şehre yeni gelenlerin kaderini paylaşmak zorunda kalmıştı."
M. Myriel ağızları çok laf yapan ama beyinleri pek çalışmayan insanların yaşadığı küçük bir şehre yeni gelenlerin kaderini paylaşmak zorunda kalmıştı.
42 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.