Stahanov hareketi
...bilim, belli bir azınlığın mali olmaktan, uzmanların özel alanı olmaktan çıktı. Tarlalar, fabrikalar, atelyeler, madenler birer bilim laboratuvari haline geldiler. İşçiler işbaşındaki bilim adamları oldular. Devrim, yeni tipte işçiyi, insanın hem makineye, hem de doğaya hukmetmeyi öğrenmesini gerektiren geleceğin uygarligindaki insanlarin ilk örneği olan işçi bilimadamini yaratmıştı.
Sayfa 229Kitabı okudu
Su kalktı ve ateş yükseldi şimdi sizin oralarda, önüne durulmaz yangının onun dayısı da bugünlerde ölmüştü o zaman haydin arkadaşlar sen de haydi, saçları sarı olan haydin madenciler, öfkeliler, petrolcüler geceyi bilenler, postacılar, balıkçılar ötekinden berikinden cigara isteyenler tütüncüler tütüncüler vaktimiz yok, terkosçular ey vakti çok iyi bilen müezzinler “sizin yeni bir ezanınız yok mu” kalkın kızkardeşler, eltiler saygıdeğer halalar, enişteler bulgur kaynatanlar, durmadan aya bakanlar davranın görümceler, dayılar, ateş pervaneleri itfaiye neferleri, şarapçılar, hamdedenler, sürahiciler ve çocukları davranın Müşerrefi vurdular
Can Yayınları
Reklam
“Carlito 14 yaşında, yeni okulunda ilk senesini geçiren bir öğrencidir, aynı zamanda bir madencilik şirketinin sahibi olan Don Alberto'nun gözde yeğenidir. Bir sabah saat 9 civarında Don Alberto kahvesini içerken, Carlito onun ofisine gelir ve şöyle bir soru yöneltir: “Amca, biliyorsun, gece okuluna gidiyorum; dün okulda öğretmenimiz mantık
Sayfa 154 - EpsilonKitabı okudu
Dağaltı Kralı
Uzun zaman önce büyükbabam Thror'un zamanında, ailemiz uzak Kuzey topraklarından sürüldü, tüm servetleri ve aletleriyle birlikte haritadaki bu Dağ'a geldiler. Uzak atam İhtiyar Thrain tarafından keşfedilmiş olan bu Dağ'da madenler açıp tüneller kazdılar ve daha büyük salonlar ve daha geniş atölyeler inşa ettiler - bunun yanında çok miktarda altın ve değerli taş bulduklarını da sanıyorum. Her halukarda son derece zengin ve ünlü oldular, büyükbabam tekrar Dağaltı'nın Kralı oldu ve güneyde yaşayan, Akan Nehir'in kaynağına doğru, Dağ'ın gölgesindeki vadiye kadar yayılmakta olan fani insanlardan büyük hürmet gördü. İnsanlar şen Dale kasabasını o dönemde kurdular. Kralları metal işçilerimizi çağırır ve becerisi en kıt olanlarımızı dahi büyük ödüllere boğardı. Babalar bize oğullarını çırak almamız için yalvarır ve bize iyi ücret öderlerdi, özellikle de asla kendimiz için yetiştirmeye zahmet etmediğimiz yiyecek maddeleri cinsinden. Bunlar bizim için her bakımdan iyi günlerdi ve en fakirimizin bile harcayacak ve borç verecek parası ve sırf eğlence uğruna güzel şeyleri, hele günümüzün dünyasında eşi benzeri bulunmayan fevkalade ve büyülü oyuncakları yapmak için zamanı vardı. Böylece büyükbabamın salonları zırhlar, değerli taşlar, oymalar ve kadehlerle doldu; Dale'in oyuncak pazarı da Kuzey'in mucizesi haline geldi. Ejderhayı getiren de şüphesiz bu oldu.
Sayfa 41 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Modern MEDENİLER!
Paul Bureau: Bir kadının altı aylık bir çocuğu ölmüştür. Bu kadın çocuğunun naaşını elleri arasına alarak mutlu bir şekilde dans eder ve şarkı söyler. Sonra da komşularını bir bir dolaşarak: "Biz bundan böyle başka çocuk yapmayacağız. Oh ne güzelmiş! Bundan böyle ben ve kocam bu çocuğun ölümünden dolayı gayet rahat içinde yaşayacağız. İkinci kadına gelince; bu da çocuğunu iple boğmak istemiş, sonra canlı olduğunu fark edince , başını duvara çarpa çarpa ölmesine neden olmuştur. Yine Fransız hakimleri bu kadına da ceza tatbikini uygun görmemiş, onu beraat ettirmişlerdir. 1918 yılında Fransa'dan Siene şehrindeki mahkemeye bir dansöz kadın çıkarılır. Kadın, çocuğunun dilini ta dibinden çekip koparmaya çalışmış, sonra da boynunu koparıp atmış . Bu kadın da aynı şekilde gerek mahkeme heyetince ve gerekse de avukatlarca suçsuz bulunmuştur. İmanı olmayan esfeli safilinlerr!!
Sayfa 121Kitabı okudu
Mintz, şekerin dünyadaki dolaşımının izini sürerek kölelik, sömürgecilik ve kapitalizm tarihini anlatırken Wolf, Avrupa'yla etkileşimleri öncesi tarihleri yok sayılan insan gruplarının dünya sistemindeki yerlerine dikkat çeker. Nash ve Taussig'in çalışmaları, Güney Amerika'da madenler ve plantasyonlar aracılığıyla yaşanan sömürüyü, vahşeti ve küresel kapitalizmin dönüştürücü gücünün altını çizer. Antropolojinin ürettiği bilginin sömürgecilik tarihi içinde nasıl bir rol oynadığı da yeni bir çalışma alanı olarak bu dönemde ortaya çıktı (Asad 1973).
Reklam
1.000 öğeden 711 ile 720 arasındakiler gösteriliyor.