Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
II. DÜNYA SAVAŞI'NDA TÜRK BASINI Turancılar-Nazi ilişkisi birçoklarının sık sık çiğnedikleri çürük sakızdan öteye geçmemektir. 3 Mayıs kahramanlarının gerçek isimleriyle görüldükleri bir roman bile yazılmıştır. 1931 tarihli Matbuat Kanununun 50. maddesine göre "Memleketin umumi siyasetine dokunacak neşriyattan dolayı" Bakanlar
Hikmet Tanyu, Türkçülük Davası ve Türkiye'de İşkenceler, Kayseri 1950, s. 13-14, Ankara Altınışık Yayınları, Nu:8.
İslâm ceza hukuku erginlik çağına henüz gelmemiş olanların yeniden eğitimiyle ilgili ve bugünkü anlayışa gayet yakın bir sistemi ve keza delillerin mahkemece serbestçe değerlendirilmesi prensibini de tanıyordu. Ayrıca, bir ölçüde suç ve suçlu konularında sosyolojik bir anlayışı vardı. Sözü geçen Marc Ancel şöyle yazıyor: Yedi yaşından küçük çocukları mesul tutmayan, yedi yaşından erginlik çağına kadar olanlar için cezai mahiyeti olmayan yeniden eğitme tedbirlerini öngören 14. yüzyıl İslâm ceza hukuku, reşit olan suçlular için bir nevi sosyal koruma sistemi olarak telakki edilebilecek bir sistem geliştirmişti: Kur'an'da öngörülen beş büyük suçun istisnasıyla suçların bir kısmı mahkemenin serbest değerlendirmesine terk edilmişti. Mahkeme de aynı zamanda işlenen fiili, fiilin işlendiği şartları ve failin şahsiyetini hesaba katmaya mecburdu.
Sayfa 315 - Klasik Yayınları, 15. Baskı (2017)Kitabı okudu
Reklam
Mahkemenin Mahiyeti
Maksadımız bizi yargılayanlara karşı kendimizi savunmak değil, sadece kamuoyunu aydınlatmaktır.
Sayfa 21 - Step AjansKitabı okudu
Kuyucaklı Yusuf’un bilirkişi raporu
Eskişehir’e çıkan tayin için hazırlıkları sürürken, Kuyucaklı Yusuf davasıyla ilgili bir gelişme oldu. Üç bilirkişiden rapor gelmişti ve dava 7 Ekim günü görülecekti. Bilirkişilerden biri ünlü yazar Reşat Nuri Güntekin’di. "Yazar yazarın halinden anlar” diye düşündü Sabahattin. İkinci bilirkişi Deniz Harp Akademisi’nden Kurmay Binbaşı Münci
İlgililerineee :)
TALAT, ENVER, CEMAL PAŞALARIN MEKTUPLARI Her üç paşa da, gitmeden önce Sadrazam İzzet Paşa’ya birer mektup bırakmışlardır. Cemal Paşa’nın mektubu 1 Teşrin-i sani 1918, Talat Paşa’nın mektubu 2 Teşrin-i sani 1918, Enver Paşa’nın mektubu ise 3 Teşrin-i sani 1918 tarihlerini taşımaktadırlar. İstanbul basını tarafından kaçışı en fazla
Bu üç vesikanın aynı daktilodan yazıldığını iddia ediyor. Ama partideki daktilolarda yazılmamış. Aynı daktilodan çıkmış, bu ajanın daktilosundan çıkmış. Ama partinin daktilolarından çıkmamış. Bu kadar açık iken ve elinde bu 112 sayılı dosya mevcutken bu vesikayı nasıl partiye mal eder. Yani bu provokasyon içinde provokasyon. iddianamenin mahiyeti
Reklam
472 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu rûzgâr-ı bî mededin inkılâbı var
NBA’i takip edenler geçen yılın doğu konferansı yarı finalleri 7. Maçını hatırlayacaktır. Toronto- Philedelphia arasında oynanacak 7. maç 3-3 devam eden serinin son maçıydı ve kazanan finale çıkacaktı. Maçın son 4 saniyesine 90- 90 berabere girildi. Son 4 saniyede Torontolu oyuncu Leonard, zor pozisyonda topu aldı; rakiplerini geçerek sağ köşeye
Jön Türkler ve İttihat ve Terakki
Jön Türkler ve İttihat ve TerakkiSina Akşin · İmge Kitabevi · 1998105 okunma
Ben; vatanın dört bir bucağında, on yedi yıldır alnının akıyla Türk Milletinin hizmetinde şerefli bir öğretmen olarak çalışan ben; on yedi yıldır ne kendi şerefine, ne vatanın ve milletin şerefine kendi aczi dâhilinde leke sürdürmeyen ben; şerefi, haysîyeti, adı aylardır darağacında sallandırılan ben; yâni bugün artık her iki mânâda adı çıkmış ve
Mahkemenin Mahiyeti
Hakim kuvvetler taşkınlık ederek Hürriyet ve hakka karşı tecavüz silahlarını kaldırınca mahkemeler, hükümetlerin elinde birer alet olurlar ve hükümetler bunlarla kimleri mahvetmek istiyorlarsa onları mahvederler. Bu, tarihi bir hakikattir ve hiçbir şekilde şaşılacak bir durum değildir. Çünkü mahkemelerin elinde kazayi bir kuvvet vardır. Bu yapısı Dolayısıyla mahkemeler Adalet icrası içinde zulüm uygulamaları içinde kullanılabilir. Adil bir hükümetin elinde bu kuvvet adaleti temin ve Hakkı hak sahibine vermek için en büyük vasıtadır. Fakat Zalim hükümetlerin elinde aynı kuvvet İntikam, zulüm, hakka mukavemet ve tecdide engel olmak için en müthiş silahtır. Tarih gösteriyor ki mahkeme salonları Savaş meydanlarından sonra en müthiş zulümlerin işlendiği sahnelerdir. Harp sahnelerinde nasıl bir çok masum kanlar dökülüyorsa mahkemelerde de nice nice Masum insanlar idama mahkum ediliyor, öldürülüyor ve Zindanlarda çürütülüyor. Nice peygamberler, Hakimler, alimler ve salihler mahkemelerin huzurunda caniler gibi durmuşlardır.
Mahkemenin Mahiyeti
Ceza'dan korktuğumuz, Ceza'dan kurtulmak istediğimiz ya da Bu mahkemelerin adaletinden Ümitli olduğumuz zannediliyor. Halbuki Terki muvalat Siyasetini takip edenlerin yolu dosdoğru bir yoldur. Bu yol ve şek ve şüpheden tamamı ile uzaktır. Terk-i muvalat halkın hükümetten tamamen ümidini kesmiş olduğu anlamına gelir. Hükümetle irtibatı kesenler, onun adaletinden ve doğruları söylediğinden tamamen ümitlerini kesmiş durumdalar, artık onu tanımıyorlar ve onu gaspçı, Zalim ve gayri meşru bir hükümet olarak telakki ediyorlar. Onu devirmeye çalışıyorlar. Vaziyet bu merkezde iken hükümetin şimdiye kadar yapmış olduğu uygulamaların Tam aksine, meşru hükümetler gibi insaflı ve adilane bir biçimde hareket edeceğini düşünmek doğru olur mu? Herkes biliyor ki bizi yargılayanlar kesin surette adaletle davranmaktan uzaktır. Bunun sebebi hakimlerin adaleti sevmemesi değil hükümetin hareketlerinde temel aldığı kanunların bu hakimlere adaletle muamelede bulunma imkanı bırakmamasıdır.