Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Maraş ve Srebrenitza Katliamları
Kişilerle olan güven ilişkimizi kitlelerin hararet ve eylemleri için de geçerli sayabilir miyiz? Her iki olay da kitlenin kendini oluşturanların iradesinden daha başka bir "güç" olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.
Sayfa 232Kitabı okudu
Galeyana gelmeye hazırlamak için bir "milleti" derin kuyularda aç bırakarak, din ve milliyetçilikle beslemek gerekir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Halkçı olduğunu iddia eden bir başbakan Ecevit!!!
Ve her şey bittikten sonra sokakta askeri cemseler gezmeye başladı. Bütün bu yaşananların olduğu vakit, dünyanın keşfedilmemiş bir vahşi ormanında değildik. Ülkede bir hükümet vardı, kendine "halkçıyım" diyen bir başbakan vardı, TBMM isimli bir meclis, her türlü polis gücü ve istihbarat teşkilatı ve de NATO'nun ikinci büyük ordusu vardı ki daha dört sene önce Kıbrıs'a çıkarma bile yapmıştı.
Sayfa 179Kitabı okudu
Maraşta dengeler değişince...
Kahve taranması, bombalama ve öğretmenlerin öldürülmesi gibi eylemler sol muhalefetin sağın yoksul tabanı ile bağlarını koparmaya dönük idi. O nedenle "din elden gidiyor " yalanlarını çok kullandılar...
Sayfa 119Kitabı okudu
Kesinlikle.
Maraş Katliamı devletin resmi ve gayri resmi düzeyde yeniden örgütlenmesini, Katliam faillerinin devlete taşınırken Katliam mağdurlarının toplumsal ve siyasal merkezden tamamen uzaklaştırılmasını da beraberinde getirmiştir.
Türk Faşizminin Insanlık Suçu: Maraş Katliamı
Bu dinamitin, kapatılan Ülkü Ocakları'nin yerine kurulan Ülkücü Gençlik Derneği (ÜGD) üyesi Ökkeş Kenger ( Şendiller) tarafından atıldığı; bombanın patlatilmasindan sonra ÜGD Genel Merkezi'ne telefon edilerek bilgi verildiği açılan davanın iddianamesinde yer aldı.
Reklam
Güneydoğu Anadolu'da ciddi bir isyan doğmuştu. Silahlı mücadele ilerledikçe, her iki taraf da karşı taraftaki sivillere zulüm yaptı. Sözgelimi, 25 Ocak'ta, Mustafa Kemal "Maraş'ta Müslümanların Fransız ve Ermenilerce katliamı(nın) insanlığı dehşete düşürecek bir şekilde devam ettiği"ni duyurdu. Bu türden ifadeler Mustafa Kemal'in Müslüman tabanına hitap ediyordu. Avrupa basını ise, Maraş'ta binlerce Ermeni'nin katledildiğini ileri sürmekteydi.
Sayfa 132 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
Maraş Katliamı
Öldürdükleri insanlara, tutanaklarda yer aldığı şekliyle önce "İslamın şartları nedir?" diye soru soran, sonra da baltalarla parçalayan bu insanlar hangi kutsal davanın takipçileriydi? Nasıl böylesine vahşileşebilmişlerdi? Sırf başka bir mezhebe mensup ya da farklı bir dünya görüşünden yana diye savunmasız insanlara nasıl bu kadar acımasız davranabilmişlerdi?
ermenilerin Maraş katliamı
Yabancı güçler ile bileşen ermeniler, top ve makineli tüfeklerle Maraş gibi eski bir Müslüman şehrini yerli bir etmişlerdi. 20 gün süren Maraş katliamında, Müslümanlarla birlikte şehirde kalan Amerikalıların, bu olay hakkında İstanbul'daki temsilcilerine çektikleri telgraf, bu faciayı yaratanları, yalanlanamayacak bir biçimde ortaya koymakta idi.
Sayfa 277Kitabı okudu
Okumak
"Okumak muhalif bir tutumdur, karşı ya da yana olmayı seçenler içindir. İktidarlar o nedenle okutmamaya çalışır. 12 Eylül'de sonra uygulanan eğitim politikasıdır ki cunta ile contayı aynı şey sanan kuşaklar yetiştirmiştir. Egemene göre, verili olanın okunması yeterlidir. Oysa okumak verili gerçekliğe başka şeyler katarak onu değiştirir. Hiçbir bilinen yeterince bilinmiyordur zira. Okuyan insan, özgürlüğün, farklı düşünenin özgürlüğü olduğunu bilecektir. O nedenledir ki Heinrich Heine, Almansor'da, iki yüz yıl öncesinden ses verip "kitapların yakıldığı yerde insanlar da yakılır." diyecektir. Madımak Katliamı'nı unutmuyorsun değil mi? Türkiye'de en çok okunan kitaplardan birinin Kavgam olmasıyla Maraş'ın, Çorum'un, Sivas'ın, Fatsa'nın hiç mi ilgisi yok?"
110 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.