Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Maraş Katliamı
Maraş'ta keskin soğuğun her tarafı jiletlediği bir aralık gecesinde tarihe "katliam" olarak geçecek olaylar yaşanmıştı. Olaylar, bir zaman önce Malatya'daki gerginlik gibi başlamış, ardından önü alınmaz saldırılara dönmüştü. Eline silah, balta, nacak, bıçak alanlar, önceden kırmızı çarpı ile işaretlenmiş Alevilerin evlerine girmiş, çoluk çocuk demeden herkesi öldürmüştü. Öldürürken, hamile kadınların karınlarını deşmişler, tecavüz etmiş, çocukları doğramışlardı.
Sayfa 151 - İletişim Yayınları 10. Baskı 2020, İstanbulKitabı okudu
Ermeni katliamı hakkında
Ermeni katliamı hakkındaki açıklamalar, gerçeğe uygun değil­di. Tam tersine, güney bölgelerinde yabancı kuvvetleri tarafından silahlandırılan Ermeniler, korunmalarından cesaret alarak bulundukları yerlerdeki Müslüman­lara saldırmaktaydılar. Öç alma düşüncesiyle her tarafta acımasız bir şekilde adam öldürme ve yok etme politikası gütmekteydiler. Maraş'taki acı olay, bu yüzden çıkmıştı. Yabancı kuvvetleriyle birleşen Ermeniler, top ve mitralyözlerle Maraş gibi eski bir Müslüman beldesini yerle bir etmişlerdi. Binlerce çaresiz ve suçsuz anne ve çocukları, işkenceyle öldürmüşlerdi. Tarihte bir örneği görülme­miş olan bu vahşeti gerçekleştirenler Ermenilerdi. Müslümanlar ancak namus ve hayatlarını korumak kaygısıyla direnmiş ve savunmaya geçmişlerdi. Yirmi gün devam eden Maraş katliamında, Müslümanlarla birlikte şehirde kalan Amerika­lıların, bu olay hakkında İstanbul'daki temsilcilerine çektikleri telgraf, bu acı olayı yaratanları yalanlanamaz bir şekilde belirlemekteydi.
Sayfa 258Kitabı okudu
Reklam
Asıl soykırım yapmaya çalışan sizdiniz!
Ermeni katliamı hakkındaki açıklamalar,gerçeğe uygun değildi. Tam tersine, güney bölgelerinde yabancı kuvvetleri tarafından silahlandırılan Ermeniler, korunmalarından cesaret alarak bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmaktaydılar. Öç alma düşüncesiyle her tarafa acımasız bir şekilde adam öldürme ve yok etme politikası gütmekteydiler. Maraş'taki acı olay bu yüzden çıkmıştı. Yabancı küvvetleriyle birleşen Ermeniler, top ve mitralyözlerle Maraş gibi eski bir Müslüman beldesini yerle bir etmişlerdi. Binlerce çaresiz ve suçsuz anne ve çocukları, işkenceyle öldürmüşlerdi. Tarihte bir örneği görülmemiş olan bu vahşeti gerçekleştirenler Ermenilerdir.
Sayfa 258 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Maraş Katliamı!
"Ev basmak, yakmak, adam kesmek yasak değil mi? Devletin kapısından medet ummak yasak da bebelere kurşun sıkmak yasak değil mi?"
Sivas'ta katliam! 37 kişi, Madımak Oteli'nin yobazlarca ateşe verilmesi neticesinde, yanarak can verdi. Türkiye bu utanç tablosuna Maraş'la, Çorum'la alışıktı ve tarih bir kere daha utanıyordu. ... Sivas katliamı hakkında söylenmiş onca söz varken halen dahi söylenecek çok şey var.
(Maraş Katliamı)
"Ama nasıl unutabildi herkes? Bunu, öncekileri, sonrakileri. Nasıl hiç yaşanmamış gibi devam edebilirler?” “Senin dediğin gibi. Duygusal taşlaşma çağı." "Ama bir bedeli olmalı bu taşlaşmanın." "Var,” dedi Mürşit "Lanetlendik.”
Reklam
Uzun ama kırpamadım :( Maraş katliamı temalı...
Kimse bu günahları sahiplenmiyordu. Ortada bırakılmış , sahipsiz günahlara kimse aldırmıyordu. Polis kurbanların anısına karanfil bırakmak isteyenlere geçit vermiyordu. Çıplak ölü kız çocuğunun ruhu tepelerinde haykırıyordu, ama dünyanın kendi çevresinde dönüşünün gürültüsü öyle yüksekti ki, kız çocuğunu kimse duymuyordu. "Çürüyoruz,” dedi Madenci. ‘‘Ruhumuz taşlaştı, ama bedenimiz çürüyor. Öyle ya da böyle, daha toprağa girmeden çürüyoruz. İğrenciz, kokuyoruz." Dünya bir an Tanrının parmağının ucundaki bir çıban gibi göründü gözüne, Tanrı parmağını bir bastırsa çıban patlayacak, çürümenin kokusu bütün evrene yayılacaktı. Dünya denen çıban öyle tehlikeliydi ki bütün evreni zehirleyebilirdi. Taşlaşma çağında dünya bir nefes bile iyileşecek gibi görünmüyordu. Vicdana, utanca, bağışlanma isteğinin dayanılmaz azabına ihtiyaç vardı. Ama taşlaşan ruhlara azap işlemiyordu.
Gebe kadınların karnının deşildiği, canların diri diri fırınlarda yakıldığı, yaşlı amcaların ağaçlara çivilendiği Maraş katliamı bugün de insan olan herkesin utanç sebebidir.
Maraş Katliamı
Öldürdükleri insanlara, tutanaklarda yer aldığı şekliyle önce "İslamın şartları nedir?" diye soru soran, sonra da baltalarla parçalayan bu insanlar hangi kutsal davanın takipçileriydi? Nasıl böylesine vahşileşebilmişlerdi? Sırf başka bir mezhebe mensup ya da farklı bir dünya görüşünden yana diye savunmasız insanlara nasıl bu kadar acımasız davranabilmişlerdi?
Kerbelâ bitmeyen, sürekli yinelenen bir kader miydi?
Sayfa 193 - dipnot yayınKitabı okudu
110 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.