Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İşte, benimki gibi bir geçmişin varsa, geçmişine kafa yormadığın zamanlardaki perde araları uğruna yaşarsın...
Görüyorsun ya, yavrum, vicdan hayati bir organ, bademcikler ya da lenf bezleri gibi bir fazlalık değil.
Reklam
"Biz Starklar’ın damarında hâlâ İlk İnsanlar’ın kanı dolaşır. Biz cezanın, hükmü veren tarafından infaz edilmesi gerektiğine inanırız. Kılıcı, hükmü veren indirir. Bir adamın canını alacaksan, onun gözlerine bakıp son sözlerini dinleyecek cesaretin de olmalı. Bunu yapamıyorsan belki de ölmeyi hak etmiyordur hakkında hüküm verdiğin. Bir gün Bran, Robb’un sancak beyi sen olacaksın. Kendin, kardeşin ve kralın adına yönetmen gereken bir kalen olduğunda adalet senin ellerinden dağıtılacak. O zaman geldiğinde, ölüm emri vermekten zevk duymamalısın ama cezayı infaz etme görevinden de kaçmamalısın. Beslediği cellatların ardına sığınan hükümdar, er geç unutur ölümün nasıl bir şey olduğunu."
Sayfa 20 - Eddard StarkKitabı okuyor
Bran düşündü. “Bir adam korkusuna rağmen cesur olamaz mı?” diyerek yanıtladı. “Bir adamın gerçekten cesur olabileceği tek andır korktuğu an,” dedi babası.
Sayfa 20 - Eddard Stark ve Brandon StarkKitabı okuyor
“…ama tanrılar hangi vakit merhametli olmuştu ki?”
Sayfa 181 - Epsilon YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Bilgi, bana bir harita odası gibi geliyor. Kütüphaneye her gidişimde bunu düşünür, etkilenirim. Öğretmenliğin rolü, çocukların harita odasının içinde ne olduğunu sistemli biçimde öğretmek. Öğretmen, harita odasındaki rehberdir, hepsi o. O bilgiler onların kafalarının içinde değil. İcat eden, yaratan onlar değil. Her şey o harita odasında. Öğretmenler harita odasından nasıl yararlanacaklarını bilir. Onların işi, normalde orada kaybolabilecek kişilere yol göstermektir.
Bütün çocukluğu ve gençliği boyunca belirsiz bir huzursuzluğun sıkıntısını çekmiş, ne istediğini hiç bilememişti. Şimdiyse bu huzursuzluğu çok daha keskinleşmiş ve acı vermeye başlamıştı, ama artık ne istediğini açık ve net biliyordu: Güzelliğe, aydın bir bilince ve aşka sahip olmak istiyordu.
Hayat umulmadık andaki değişimleriyle var ya da yok eder insanı. Öylesine sürprizlerle doludur ki sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine kimine.
Sayfa 499 - Kitap ZamanıKitabı okudu
Bu hayatın ötesinde bir hayat yoktu ona göre; hayat o anda ve oradaydı, sonrasıysa sonsuz kör karanlıktı.
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Karşısında yaşamaya değer bir şey vardı işte; kazanmak için savaşmaya, mücadele etmeye ve evet , uğruna ölmeye. Kitaplar haklıydı. Dünyada böyle kadınlar da vardı...
Ama dinlenmek değildi yaptığı, süper makinelere benzemeye çalışmaktı. Önceki hayatından geriye kalan ruhunun son titrek ışıltısının da sönmesini sağladı.
Hayatı boyunca sevgi açlığı çekmişti. Sevgiye hasretti. Varoluşunun temel talebiydi sevgi ama hiç sevgi görmemiş ve zaman içinde katılaşmıştı.Sevgiye ihtiyaç duyduğunu fark etmemişti bile. Şimdi de bilmiyordu bunu.Sadece sevginin nasıl ifade edildiğini görmüş, yüreği hoplamış ve ne kadar güzel, yüce ve muhteşem bir şey olduğunu düşünmüştü.
Bir sürü kitap okudu ama içindeki huzursuzluk azalmak yerine daha da büyüdü.
Sayfa 55 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Ne yaptın da aşık ettin beni kendine?
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.