"Bulgar dostum Kotsev'in torunu Milena kız dört yaşında. Ninesi dizine oturtmuş bir gün, annesi Nora ve teyzesi Irina da Nâzım'ın Bulgarca kitabını açmışlar; Nikolay Tsonev'in çevirisiyle bir şiir ezberletecekler çocuğa. Irina başlamış: 'Kapıları çalan benim.. Milena tekrarlamış. Gözleri pırıl pırıl. Masal gibi şiir. İyi gidiyor. Derken, dördüncü dizede göze görünmez ölüler duyunca, kızcağızın üzüm karası gözlerinin parıltısı uçuvermiş. İrina yine sürdürmüş: 'Hiroşima'da öleli / oluyor bir on yıl kadar / yedi yaşında bir kızım / büyümez ölü çocuklar. İstemez misin, Milena bir ağlama tutturmuş birden:
'İstemiyorum bu şiiri! Neden öldürmüşler yedi yaşında kızı? Kötü amcalar!.
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı..
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı..
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların
1982 Batman doğumlu olan Ercan y Yılmaz, sınıf öğretmenliği ve Türk Dili Edebiyatı mezunu, kıymetli bir öğretmenimiz. Adındaki “y” harfini, aynı ad ve soyadın sık kullanılmasından dolayı yaratabileceği karışıklığı önlemek amacıyla soyadından kopyalamış. Kısaltma olmadığından mütevelli de noktasız ve küçük diye belirtmiş.
“Şiiri seviyorum, öyküden
Nazım Hikmet Ran'ın bugün doğum günü öncellikle iyi ki doğdun üstad. Yazarımızı anmak istiyorum tabii bunu tek başıma yapmak istemedim. Bizimle Nazım Hikmet'i okumak istermisiniz? Bugün başlayabiliriz,davet ediyoruz, gelmek isterseniz bekliyorum. Bu sefer yazar odaklı etkinlik olsun istiyorum. Keyifli okumalar.
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
Sayfa 67 - Mehmet Akif Ersoy - Sosyal Yayınları - 6. BasımKitabı okudu