"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Sevgili arkadaşlar, size instagramda ya da twitterda reklam yapar gibi şeyler yazmayacağım. Daha samimi anlatacağım çünkü hepsi beni anlayabilecek insanlardan oluşan bir topluluğun içinde konuşuyorum. Bir kitabım çıktı ve tabii ki link paylaşacağım fakat kimseye özelden veyahutta akıştan "kitabımı alın!" çağrısı yapmayacağım. Size kitabı anlatacağım, alıntılar paylaşacağım.
İsmet Özel'i bilirsiniz. Şiiri daha doğrusu annesinden dinlediği Bir Yusuf Masalını da hatırlayacaksınızdır. Dolayısıyla masalın Şivekâr'ını da Yusuf'u da tanıyorsunuzdur. Aslında İsmet Özel'i herkes sever fakat bu masalı pek kimseler bilmez. İşte kitabımızın kahramanı Yusuf'u, gerçek ismini bilmeyip Şivekâr ismini verdiği hayatının aşkıyla buluşturan da ikisinin de bildiği bu masal oldu.
Sizin hiç; "Bu hayatta bir şeyleri engelleme imkânım olsa şunları engellerdim." dediğiniz bir şeyler oldu mu? Sizleri bilmem ama benim oldu. İki şeyi engellemeyi çok isterdim. Sesi güzel olmayanların toplum içersinde şarkı söylemesini ve şâir kimliğine sahip olmayanların şiir yazmasını kat'i surette engellemek isterdim. Hatta olur da bir
Vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için.
Nazım Hikmet Ran - Senden önce ölmek isterim
Merhaba Arkadaşlar :) 17. Kitap Kardeşliği Etkinliği ile beraberiz.21 Mart Dünya şiir günü sebebiyle bu ay etkinligi siir ayı olarak belirledik :) Bu ay birbirimize şiir kitapları gönderelim, ha gönderirken de kitabın icine herkes en sevdigi siiri yazsın bence :) Geçen aylarda yaptığımız etkinlikte gönderdiğimiz kitabın yanında bir de masal kitabı göndermiştik kitap kardeşimiz bir çocuğu sevindirsin diye, gayet güzel geri dönütler oldu o yüzden biz de artık bunu her etkinlikte tekrarlayalım istedik :) Gönderdiğimiz kitabın yanında bir tane de masal kitabı ekliyoruz, Masal kitabının ulaştığı arkadaşlarım, sokakta karşılaştıkları herhangi bir çocuğa masal kitabını armağan edecek,bir çocuğu mutlu ederek başlayalım yaşamı güzelleştirmeye :)
Daha önceki etkinliklerimize katılan arkadaşlar konuyu biliyor zaten, şöyle ki etkinliğe katılmak isteyen arkadaşlar arasında kura ile bir eşleştirme gerçekleştirecegiz ve bu kura sonucunda eşleşen kişiler birbirine kitap gönderecek. Kitap paylaşımındaki kriterler eşlere kalmış bir şeydir. Elinizde bulunan kitaplardan da göndermeniz etkinligin ana amacı aslında, yani illa yeni kitap almanız gerekmiyor. Şimdi arkadaşlar katılmak isteyenlerin bu iletinin altına "katılmak istiyorum" diye yorum yapmaları yeterlidir.
Önemli not: Yorum attıktan sonra yorumu silenlerin,yani katılmaktan vazgecenlerin mesaj ile bana bildirmelerini rica ediyorum.
Not1 :Eşleşmeleri Cuma, saat 23:00da açıklayacagız.
Not2: Bu iletiyi paylasarak daha cok kisiye ulasmasını saglayabiliriz.
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Okurken o kadar keyif aldım ki, bazı şiirlerini tekrar tekrar okudum, hızımı alamayıp evdekilere bile okudum, bıktırmamışımdır canım :D Şiirleri o kadar güzel yazmış ki, -adam yazmış bee- dedirti kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap...
Abdurrahim Karakoç şiir zevkini Balcı Fakı diye tanınan ve halk şiirleri söyleyen dedesi Mehmet Efendi ile babası Ümmet Efendi’den almıştır, Türk halk şiiri geleneğine sahip bir ortamda büyümüş, küçük yaşlardan itibaren şiir yazmaya başlamış, ilk şiirleri 1955’te Elbistan’da çıkan Engizek gazetesinde yayımlanmıştır. Halk şiirinin tükendiği, tıkandığı yerde şiirini yeni hayallerle oluşturarak saz çalmadığı halde âşık tarzı Türk şiirinde âdeta yenilikler yapmıştır. Bilhassa “Hasan’a Mektuplar” adını taşıyan ve birbirinin devamı olan yirmi iki şiirinden meydana gelen eseri (İzmir 1965) Karakoç’un tanınmasında etkili olmuştur. Daha sonra beş şiirden oluşan “Hasan’dan Gelen Mektup”, sekiz şiirden oluşan “Haberler Bülteni”, yedi şiirden oluşan “Vatandaş Türküsü”, beş şiirden oluşan “Masal” Karakoç’un şöhretini sağlamıştır.
"Vardır herkese şiir yazdıracak bir kadın...
Vardır aşkı uğruna şiir yazan bir erkek."
Keyifli Okumalar...
Bütün ŞiirleriAbdurrahim Karakoç · Fetih Yayınevi · 197360 okunma
Attila İlhan; kelimenin tam anlamıyla “ bu topraklara ait” bir şair,yazar,romancı,gazeteci, fikir adamı.
Doğu-Batı meselesinin üzerine kafa yoran, hayatı da bizzat bu meseleyle yoğrulmuş, “hangi?” sorusunu çeşitli mevzularda kitaplarıyla sormuş, başka türlü bakabilmiş adamlardandı. Rahmet olsun..
Hani Neşet Ertaş eserleriyle Türkiye’yi nasıl
“Bu kitabı hakikat arayışına aşina vicdanlar, sona dair bahisleri seven insanlar zevkle okuyabilirler.
Şaheser sıfatına layık denilebilecek bu kitap bir bina olarak düşünülürse, doğu ve batı felsefesi, tasavvuf, mitoloji, dinler tarihi, masal unsurları, bilimkurgu, divan ve halk şiiri bu görkemli binanın taşıyıcı sütunları yerine geçer.”
A’mâk-ı Hayal, Türk edebiyatını ilk felsefi ve gerçeküstü romanı kabul edilmiştir. Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaptı diyebilirim. Alınacak o kadar çok ders var ki hangisini yazsam diğerinin boynu bükük kalır. Mutlaka defalarca okunup istifade edilmesi gerekiyor.
Romanın kahramanı Raci şüphe ejderhasını susturmak için mezarlıkta karşılaştığı Aynalı Baba’nın yardımıyla manevi seyahatleri çıkar. Raci bu seyahatlerinde hedefine ulaşmak için Buda’yla, Hiçlik Zirvesi’ne, Yunan tanrılarının bulunduğu Olimpos Dağı’na, Hürmüz ile Ehrimen’in savaş meydanına, Simurg’un sırtında Merih gezegenine, Kaf Dağı’na ve daha birçok yere gider.
A’mâk-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202116,8bin okunma
Gazzeli profesörün son şiiri: Eğer ölmem gerekiyorsa, umut getirsin...
Gazze İslam Üniversitesi Profesörü Yazar ve Şair Refaat Alareer, "sayılardan ibaret değiliz" projesiyle Gazze’de İsrail'in katlettiği insanların hikayelerini aktarmıştı. İsrail saldırılarının hedefi olduğu Alareer'in ölmeden önce paylaştığı umuda dair şiiri...
"İlla ölmem gerekiyorsa, sen yaşamalısın…
Hikayemi anlatmak için…
Eşyalarımı satıp bir parça kumaş ile uzun kuyruklu ve beyaz teller satın almak için…
Gazze’de, bir yerde bir çocuk, cennetin gözlerinin içine bakarken,
Kendi bedenine bile veda etmeden giden babasını beklerken,
uçurtmayı görür…
Senin yaptığın uçurtmayı,
Ve bir an için bir meleğin ona sevgiyi geri getirmek için orada olduğunu düşünür.
Eğer ölmem gerekiyorsa, umut getirsin,
Bir masal olsun bu uçurtma…
Şehit Refaat Alareer 🤍
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
Sayfa 67 - Mehmet Akif Ersoy - Sosyal Yayınları - 6. BasımKitabı okudu
Doğuda bir baba vardi
Batı gelmeden önce
Onun oğullari batıya vardı
Birinci oğul batı kapılarında
Büyük törenlerle karşılandı
Sonra onuruna büyük şölen verdiler
Söylevler söylediler babanın onuruna
Gece olup kuştüyü yastıklar arasında
Oğul masmavi şafağin rüyasında
Bir karaltı yavaşça tüy gibi daldı içeri
Öldürdüler onu ve gömdüler
Herşeyin bir hikayesi vardır. Bir İnsanın,bir eşyanın, Bir şehrin, bir yolun, bir direnişin, bir ismin, bir kitabın...
Ve onu anlamlı kılan her zaman o hikayedir; kendi hikayesi.
Bu kitabın da bir hikayesi var; ona isim olan; değer veren...
WALDO SEN NEDEN BURADA DEGİLSİN?
Henry David Thoreau, Abd'nin Meksika'ya karşı yürüttüğü emperyalist
"Neden kendimize yetmiyoruz, biliyor musun? Çünkü doğduğundan beri hep senden daha büyük bir şeye ait olman gerektiğini söylediler. Doğuyorsun, otomatikman bir ailenin parçası oluyorsun. yetmiyor, bir okulun, bir arkadaş grubunun, bir şirketin, bir dinin, bir takımın, bir politik görüşün, hatta bir sanat dalının... Ve onların ne kadar ulvi