Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Max Plank
İlim, bir araştırmacının girdiği bir evdir. Önüne çıkan her kapalı kapıyı açtıkça gözünün önünde başka birkaç kapalı kapı daha belirir.
Ortaçağ, bir hakikate erişmek için düşünme ve fikrî bir çaba ; Rönesans işe güce erişme düşüncesi ve çabasıdır. Max Plank şöyle diyor: İlmin hakikate ulaşmasının gereği, birincisi iman, ikincisi ise takvadır.
Reklam
"In summary, we must insure that the flow of those little packets of energy and information called quanta, that Max Plank bequeathed to us some 85 years ago, are used to create the kind of world in which we wish to live." Richard O. Mason - 1986
400 syf.
7/10 puan verdi
Kendisi Olmayan İnsan
Yazar Ali Seriati, Safevi Şiiligine eleştiriler yönelten ve İran'da dışlanan bir dusunurmus. Sii bakış açısında olduğu için ve sahabiler hakkında kullandığı bazı ifadelerden dolayı sunnilerden tepki almış. Yazar bu kitabında dinlerin, insanlarin özünü ve farklarini incelemiş. Batı'nın Hristiyanlığa etkilerine değinmiş. Max Plank in Bilim Nereye Gidiyor kitabından ve Camus'un Veba kitabından alıntılar yaparak Tanrı inancı, kötülük ve isyan konularına değinmiş. Tanrı'ya inanmayan düşünürlerin, fikirlerinden bahsedip bu fikirlerini savunabilme noktalarında delillerinde yasadiklari tıkanıklıklarıni konular bazında ele almış. Özellikle Sartre ve Camus un düşüncelerini karsilastirmis. Dante ilahi komedyadan , jung dan ve Jung açısından aşkın hallerinden bahsetmiş. Ve mitoloji...Promote nin bilgi ve aşk olan iki gücü kurtardığından, Yunan mitolojisinde tanrıların yaratıcı değil de sembollerin insanları teslimiyete çağırdığından bahsetmis. Ve insanların, yaratıcıya değil de tabiatın sembollerine isyan ettiğini anlatmis. İnsanın hâlleri, vahdeti vücut, Aline olmak ve neredeyse bütün "...izm"leri kitabında ele almış. İnsanın dört zorunluluğu vardır tezinden yola çıkarak bunları dört zindan olarak tanımlamış. İnsan olabilme açısından bunlar üzerinden değerlendirmelerde bulunmuş. Günümüz insanının ihtiyaçlarına değinmiş. Bunlardan yola çıkarak da demek ki kitabın adı "Kendisi Olmayan İnsan" olarak koyulmus. Açıkçası kitap felsefik, psikolojik ve sosyolojik açıdan büyük bir yoğunluk taşıyor.
Kendisi Olmayan İnsan
Kendisi Olmayan İnsanAli Şeriati · Fecr Yayınları · 2012540 okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Herkes asılda bir evren gözlemcisi olabilir. Sadece ışık kirliliğinden uzak bir zamanda gece vakti başınızı kaldırın. Merkür, Venüs, Mars, Satürn'ü çıplak gözle görebilirsiniz. Evren hakkındaki bilgimiz insanlığın gelişimi ile artsa da diğer bilimlere oranla en yavaş ilerleyen daldır. Bu kitap da Kopernik'in zamanında var olan kilise mensupları kadar cahil olmamanızı sağlamaktadır. Evren sadece fizikçilere ve matematikçelere atfetdilemez. Aslında evren klasik müzik gibidir. Bilmeyene korkutucu gelebilir ama o kadar eşsizdir ki, herkesi büyüleyebilir. Kitabı herkesin okumasını tavsiye ederim öğrencilerin, ev hanımlarının, mühendislerin, sosyal medya fenomenlerinin bile çünkü Max Plank'in de dediği gibi "Doğa'nın mutlak gizemini bilim çözemez. Ve bunun nedeni de, son çözümlemede bizim çözmeye çalıştığımız gizemin bir parçası olmamızdır." Yani hepimiz evrenin parçası olduğumuz gibi evrenin ta kendisiyizdir.
Evren 101
Evren 101Carolyn Collins Petersen · Say Yayınları · 2016615 okunma
- 1918 Nobel Fizik Ödülü Sahibi Max Plank
"Biri diğerini tamamladığı için din ve bilim arasında gerçek bir karşıtlık olması mümkün değildir."
Reklam
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bilim Ve Kadınlar ?!
Öncelikle Ben Bir Lise 10. Sınıf Öğrencisiyim. İleri de Fizik Eğitimi, Matematik Eğitimi ve Felsefe Okumak İstiyorum. Bunun Yanında Bir Bilim insanı olmak en büyük arzum. Ancak Eğitimimi aldığım toplum, kültür, çevre benim umutlarımı her geçen gün kırmakta... Sistem benim de diğer öğrenciler gibi test çözerek, düşünmeyi engelleyerek ve susarak bir ömür geçirmemi istiyor. Ben Hayatımı sadece bilgi peşinde koşarak kütüphanelerde çürütmek istiyorum. Varlığımın sadece Kitaplar Ve Bilim Olması Gerektiği Fikrindeyim! Bunlardan neden bahsettim çünkü bu kitapta da Kadın Olup Harvard Üniversitesi’ne alınamayan, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü(MIT) alınamayan, Yaptığı çalışmalar çok değerli olsa bile kadın olduğu için Nobel Ödülü Alamayan ya da tamı tamına 30-35 yıl sonra ödül alan BİLİM KADINLARI’ndan bahsediyor. Evet dünya da benim gibi bilim insanı olmak isteyen gençler için örnek teşkil eden bir sürü bilim adamı var ; Richard Feynman, Max Plank, Carl Sagan, Stephen Hawking, Nikola Tesla vb. Ancak Çok ama çok az kadın bilim insanı biliyoruz. Kitabı okurken : Aaaa kemoterapiyi ilk defa bulan bir kadın mı? Periyodik Tablo’daki son doğa da bulunan elementi keşfeden bir kadın mı? olduğumu itiraf ediyorum. Kitap benim ufkumu açtı. Bundan dolayı çok minnettarım.
Dikbaşlılar-Bilimi ve Dünyayı Değiştiren 52 Kadın
Dikbaşlılar-Bilimi ve Dünyayı Değiştiren 52 KadınRachel Swaby · Koç Üniversitesi Yayınları · 201864 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
Nesnelerle örülü bir dünyanın içindeyiz de hala şeylerin tam tanımını yapabilmiş değiliz. Bir sürü çıkarımda bulunmuşuz ama öğrendiğimiz her yeni bilgi maddenin yapısını değiştiriyor. Hele kuantum dünyasının yasaları. Onları anlamaktan hala çok uzağız ve bu nano dünyadan bir makro dünyaya nasıl geçtiğimizi bilmiyoruz. Bir plank sabiti mesafede
Acil Gerçekdışılıkta Maceralar
Acil Gerçekdışılıkta MaceralarMax Blecher · Jaguar Kitap · 2018213 okunma
Doç. Dr. Nurhan Özlü Sıcakkan
Tam da o sıralarda Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünü kurmak üzere Türkiye’ye dönen Prof. Dr. Mehmet Öztürk’ün (şu an Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Uluslararası Biyotıp ve Genom Enstitüsünde öğretim üyesi) Ankara Fen Lisesinde öğrencilerle moleküler biyoloji ve potansiyeli konusunda yaptığı söyleşi Doç. Dr. Özlü Sıcakkan ‘a kararını verdirmiş. Üniversite sınavında ilk 200’e, yaptığı tek tercihle de Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümüne girmiş. Üçüncü sınıfa geldiğinde Heidelberg, Max Plank Enstitüsü, Moleküler Hücre Biyolojisi ve Genetik Bölümünden Prof. Dr. Anthony Hyman’ın laboratuvarına staj için gitmiş ve bir projeye dâhil olmuş. Çalıştığı projede henüz çok yeni olan RNA bazlı gen susturma yöntemiyle 6 bin geni tek tek susturup yani işlevini bastırıp hücre bölünmesine olan etkilerini incelemişler. Bu çalışma Nature dergisinde yayımlanmış ve yazarları arasında henüz 3. sınıf öğrencisi olan Nurhan Özlü’nün ismi de yer almış. Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesinde tamamladıktan sonra doktora yapmak üzere aynı laboratuvara dönmüş ve hücre bölünmesi ile ilgili araştırmalarına başlamış. Doktora çalışmalarında tamamen moleküler biyoloji tekniklerine odaklanmış. Nature dergisinde ikinci makalesinin yayımlanması da çok zaman almamış. Doktora sonrası çalışmaları için ise EMBO’dan (European Molecular Biology Organization: Avrupa Moleküler Biyoloji Organizasyonu) aldığı destek ile Harvard Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Timothy J. Mitchison’un laboratuvarına gitmiş.
Sayfa 60
"Biri diğerini tamamladığı için din ve bilim arasında gerçek bir karşıtlık olması mümkün değildir." - 1918 Nobel Fizik Ödülü Sahibi Max Plank
Reklam
Bakış şeklini değiştirirsen baktığın şeyin de şekli değişir. Max Plank
“Halton Arp, Seeing Red: Redshifts, Cosmology and Acedemic Seience (Montreal: Apeiron, 1998), s. 95. Amerikalı bir astrofizikçi olan Halton Arp, kuasarlar konusunun en önemli uzmanlarından birisidir. Ne yazık ki yıldızsal kırmızıya kayışın Doppler yorumunu açıkça sorgulamaya başlayınca kendisi hemen, en azından Birleşik Devletler’de istenmeyen adam ilan ediliverdi. Şimdi çalışmalarını Münih’teki Max Plank Astrofizik Enstitüsünde sürdürüyor. Kendisinin bu kitabı, gerçeği hayalden ayırmanın giderek zorlaştığı bir alanda yazılmış çok kıymetli bir kaynak oluşturuyor.” (Kadim Kozmoloji İrfanı s. 170, Wolfgang Smith)
_Manyetizma, X, Alfa-Beta-Gama, Çakra
_Frekans - Titreşim, bir eylemin saniyedeki tekrarlanma sıklığı. Tesla’ya göre evren, kocaman bir titreşimdir. Einstein’e göre her şeyin özü enerjidir; her şey titreşen atomlardan oluşmuştur ve madde diye bilinen şey bile titreşen enerjidir. _İnsan zihni, elektrokimyasal enerjiyle çalışır ve farklı dalga boylarında frekanslar yayar ve bu manyetik
Max Plank tanıdığım en iyi insanlardan biridir. Ancak fiziği çok iyi anlamış değildi, zira 1919 Güneş tutulması sırasında bütün gece uyanık kalıp ışığın kütleçekimi alanı tarafından bükülüp bükülmeyeceğini görmeye çalışmıştı. Eğer genel görelilik kuramını gerçekten anlamış olsaydı aynen benim gibi, yatıp uyurdu.
Almanya'daki Max Plank Enstitüsü uzmanlarınca yapılan araştırmaya göre "dedikodu, fikirlerimizi, kendi gözlemlerimizden bile daha fazla etkiliyor." Karakterin belirlendiği davranışı öteki davranış dışa yansımasından ayıran şey karakterin belirlediği davranışın şuurlu ya da şuur dışı psişik güçler tarafından harekete geçirilmesidir.
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.