Onların gerçek hayattan filan anladığı yoktu ve yemin ederim beni en çok kızdıran da buydu. Hatta tam tersine, en basit, en göze çarpan gerçekleri şaşılacak bir aptallıkla karşılıyorlardı; o yaştan beri sadece kuvvete, başarıya tapmaya alışmışlardı. Doğru, fakat küçük, asagi görülmesi, ezilmesi âdet olmuş her şey, onların hayâsız , merhametsiz alaylarına konu oluyordu.