Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... Allah onların yaptıklarını çok iyi biliyordu. (Yusuf,19)
Ne kadar mazlum olursan ol, ne kadar zalim olursan ol, şunu bil ki Allah her şey(in)e vakıf, her şey(in)i Allah biliyor, her şey(in)i Allah görüyor. Zalim, zulmederken imtihandadır. Mazlum zulme maruz kalırken imtihandadır. Zalim mazluma zulmederken onları seyreden de imtihandadır. Zulüm herkes için imtihandır. Zalim, o, gününü görecek. Mazlum, o, mükafatını alacak. SEYREDEN DE ELİYLE, DİLİYLE, KALBİYLE durduğu yerin hesabını verecek ve aldığı konumun vebalini yüklenecek. Çünkü Allah biliyor, Allah sürecin takipçisi. Hiç şüphe yok ki Allah gözetlemededir.
İnsani İlişkilerde On Altın Kural 1) Sevginde de nefretinde de dengeli ol. 2) Hak edene hak ettiği kadar değer ver. 3) Gereksiz insan olmadığını bil. 4) Mükemmel insan olmadığının bilincinde ol. 5) İnsanların eksiklerini görme, iyiliklerini gör. 6) Nefret ettirici değil müjdeci ol. 7) Zulüm edici değil, merhametli ol. 8) Lüzumsuz ve boş konuşmaları terk et. 9) Zalim olsun, mazlum olsun kardeşine yardım et. 10) Köklü birliktelikler kurmak istediğinde seçici ol.
Reklam
İmam Ahmed b. Hanbel, Enes b. Mâlik (radıyallâhu anh)'tan şöyle nakleder: Allah Rasülü (sallallâhu aleyhi ve sellem), “Zalim olsun mazlum olsun kardeşine yardım et” buyurdu. “Ya Rasülallah! Buna mazlum olarak yardım ederim, fakat zalim ise nasıl yardım edeyim?” diye soruldu. Allah Rasülü (sallallâhu aleyhi ve sellem), “Onu zulüm yapmaktan engeller ve önlersin. Ona yardımın da budur” buyurdu.
"Aç olan biri için İslam ekmektir. Esaret zincirine vurulmuş bir köle için İslam özgürlüktür. Zulüm altında inleyen bir mazlum için İslam adalettir. Sevgi ve şefkat görmemiş bir kadın için İslam aşktır. Hurafelerin kıskacında akıl tutulması yaşayan için İslam ilimdir, farkındalıktır."
Sayfa 104
Zalim, zulmederken imtihandadır. Mazlum, zulme maruz kalırken imtihandadır. Zalim mazluma zulmederken onları seyreden de imtihandadır. Zulüm herkes için imtihandır. Zalim gününü görecek, mazlum mükafatını alacak. Seyreden de elitle, diliyle, kalbiyle durduğu yerin hesabını verecek ve aldığı konumun vebalini yüklecek. Çünkü Allah biliyor!
İsrail, ABD...
Kendi ülkelerinde bolluk içinde yaşarken, israf, fuhuş, faiz, ihanet, zulüm zorbalık, dinsizlik, gösteriş, yalan, iftira ve daha birçok günahla yaşıyorlarken nedense aralarında ki fakirlere hiç aldırmıyor bu yüzden o fakirler çile içinde yaşıyor, mazlum Müslümanları sömürmek için de birbirleriyle yarışıyorlardı. Bunlar hep İslamsız ideolojilerin, İslamsız yaşamın, İslamsız devletin, İslamsız olmanın sonuçlarıydı. İslamsız güçlerin elinden huzur gelir miydi?
Sayfa 11 - Yafes Y.Kitabı okudu
Reklam
مَا رَبُّكَ بِظَلَّامٍ لِلْعَب۪يدِ gibi âyetlerin işaret ettikleri kıyas-ı adlînin hülâsası şudur ki: Âlemde çok görüyoruz ki: Zalim, fâcir, gaddar insanlar gayet refah ve rahatla ve mazlum ve mütedeyyin adamlar gayet zahmet ve zillet ile ömür geçiriyorlar. Sonra ölüm gelir, ikisini müsavi kılar. Eğer şu müsavat nihayetsiz ise bir nihayeti yoksa zulüm görünür. Halbuki zulümden tenezzühü, kâinatın şehadetiyle sabit olan adalet ve hikmet-i İlahiye, bu zulmü hiçbir cihetle kabul etmediğinden bilbedahe bir mecma-ı âheri iktiza ederler ki birinci, cezasını; ikinci, mükâfatını görsün. Tâ şu intizamsız, perişan beşer, istidadına münasip tecziye ve mükâfat görüp adalet-i mahzaya medar ve hikmet-i Rabbaniyeye mazhar ve hikmetli mevcudat-ı âlemin bir büyük kardeşi olabilsin. Tılsımlar - 123
Çin Bir Zamanlar Fakir ve Mazlum Bir Ülkeydi; KÜSTAH ve ŞIMARIK ÇİN
Malcolm X: 1964 yılında Çin, bilimde bir çığır açan bombayı patlattı. Çinli insanlar adına, bilimsel yetenekleri adına ziyadesiyle mutlu oldum, zira buralarda Çin'in oldukça geri kalmış bir ülke olduğu söylenip duruyordu, böylesine fakir ve herkesten geri kalmış bir ülkenin atom bombası geliştirmesine sevindim. Buna gerçekten şaşırdım. Fakirlerin de tıpkı zenginler gibi bunu geliştirebileceğini fark ettim. Bu küçük ilerlemelerin hepsi, dünyanın mazlum halkları tarafından 1964 yılında kaydedildi. Bunlar somut kazanımlardı ve bu ilerlemeleri kaydetmelerini sağlayan şey 'güç' kelimesinin sihrini keşfetmeleriydi, güce karşı güç. Özgürlük savunucusu adına kullanılan güç, tiranlık ve zulüm adına kullanılan güçten üstündür, zira gerçek güç eylem üreten kanaatten gelir. Aynı zamanda zulme karşı başkaldırı üretir. Zulmü sona erdirmenizin tek yolu budur, GÜÇ. Güç, kendisinden daha büyük bir güçten başka hiçbir şeyin karşısında geri adım atmaz. Güç, gülümsemeyle, tehditle yahut şiddet karşıtı hoşgörülü eylemlerle geriye çekilmez. Gücün güçten başka bir şey karşısında geri adım atması doğanın kanunu değildir. Güneydoğu Asya'daki, Kongo'daki, Küba'daki ve dünyanın diğer bölgelerindeki insanların farkına vardıkları şey buydu. Güç güçten anlar ve bunu idrak edebilen herkes ilerleme kaydeder.
Sayfa 176 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Değerlerimizi çaldılar - çalıyorlar...
“Bugün İsrail’in bayrağındaki altı köşeli yıldızı gördüğümüzde, aklımıza Hz. Davud veya Hz. Süleyman’ın aziz hatıraları değil, sadece işgal ve zulüm geliyorsa.. İsrail’in taktiği işe yaramış, zihinlerimizi ve kavramlarımızı bile Siyonistlere kaptırmışız demektir. Hem de öylesine kaptırmışız ki, İsrail bayrağını yakarken, üzerine tükürürken veya
293 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.