Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hazreti Ali şöyle buyurmuştur: Zulümde iki suçlu vardır. Biri zulmeden zalim, diğeri zulme rıza gösteren mazlum. Bu iki kişinin işbirliği ile zulüm ortaya çıkmaktadır. Zira tek taraflı olarak zulmün meydana gelmesi mümkün değildir. Zalim havada zulmedemez. Zulüm; zalimin çekici ve mazlumun örsü ile şekil alan bir demir parçasıdır.
Âlemde çok görüyoruz ki, zalim, facir, gaddar insanlar gayet refah ve rahatla; ve mazlum ve mütedeyyin adamlar gayet zahmet ve zillet ile ömür geçiriyorlar. Sonra, ölüm gelir, ikisini müsavi kılar. Eğer şu müsavat nihayetsiz ise, bir nihayeti yoksa, zulüm görünür. Hâlbuki, zulümden tenezzühü, kâinatın şahadetiyle sabit olan adalet ve hikmet-i İlahiye, bu zulmü hiçbir cihetle kabul etmediğinden, bilbedahe bir mecma-i aheri iktiza ederler ki; birinci, cezasını; ikinci, mükâfatını görsün.
Sayfa 854Kitabı okudu
Reklam
Enes (r.a) rivayet eder ki, bir gün Peygamberimiz bazı ashabıyla otururken güldüler. Hz. Ömer (r.a.): "Ya Resûlüllah! Anam, babam sana feda olsun, niçin güldünüz?" dedi. Peygamberimiz: «Vahiy nazil oldu ki, kıyâmet gününde benim ümmetimden iki kimse Allah'ın huzurunda diz çöküp biri diğeri için: "Allah'ım, bu bana zülüm etti, Benim hakkımı bundan al" diyecektir. Allah da: "Hakkını ver" diye ferman edecektir. O kimse: "Allahım, benim bütün iyiliklerimi davacılar aldı, bir şeyim kalmadı" diyecektir. Allah Teala mazluma: "Ne yapmalıdır? İyiliği kalmamıştır" diyecek. Mazlum: "Allahım, benim günahlarımı ona yükle", diyecek. Bunun üzerine mazlumun günahları ona yüklenecek" buyurdu. Sonra buyurdu ki: «Kıyâmet günü o kadar dehşetli bir gündür ki, herkes kendi yüzünden âciz olur, başkasına yüklenmesini arzular. Sonra Allah mazluma: "Bak ne görürsün? diyecek. Mazlum bakınca, cevher ve incilerle süslemeli olarak gümüşten yapılan şehirler, altından yapılan köşkler görecek ve "Allahım, acaba bu hangi Peygamberin, yahut hangi sıddıkın hangi şehidindir" diyecek. Allah: "Kim pahasını verirse onun olur" buyurdu. Mazlum: "Allahım, kim bunların pahasını ödeyebilir?", der. Allah: "Üzerine hakkı bulunan din kardeşini affedenler öder", der, O da: "Allahım, ne kadar hakkım varsa affettim" der. Sonra Allah: "Kalkın, birbirinizin elini tutarak ikiniz de cennete girin" buyurur. Sonra buyurdu ki: "Durum böyle olunca, Allah'tan korkun, insanların arasını bulun.­"
Sayfa 259
alper’den 700 lira borç aldım bugün israil devleti gömülsün diye karanlıklara! çünkü eğer borcu varsa bir mazlumun başka bir mazluma bir mazluma mazlum… sevgilim tam buraya uygun bir ayet bulamıyorum. oysa ne çok ayet vardı 90’larda… baktığımız her yerde ayrı bir allah gördüğümüz her peygamber yeni bir mağara. insan olmak bizatihi
1) Sevginde de nefretinde de dengeli ol. 2) Hak edene hak ettiği kadar değer ver. 3) Gereksiz insan olmadığını bil. 4) Mükemmel insan olmadığının bilincinde ol. 5) İnsanların eksiklerini görme, iyiliklerini gör. 6) Nefret ettirici değil müjdeci ol 7) Zulüm edici değil, merhametli ol. 8) Lüzumsuz ve boş konuşmaları terk et. 9) Zalim olsun mazlum olsun kardeşine yardım et. 10) Köklü birliktelikler kurmak istediğinde seçici ol.
İktidar ve halk(ezilenler) diye yorumlasam yanlış olur mu ?
Toplumda zulüm meydana gelmesi için iki kişi birbiriyle işbirliği yapar: Zalim ve mazlum. İmam Ali
Sayfa 79
Reklam
Toplumsal Uyuşturucu.
Emevilerin geliştirdiği kader doktrini, isyancılığı ve darbeciliği meşrulaştırma çabasıdır. Söz konusu doktrin hem zalime hem de mazluma hitap etmektedir. Zalim, zulmünün, mazlum da aczinin gerekçesini kaderle açıklamaktadır. "Zulümden kurtuluş ulemanın öncülüğü olmaksızın mümkün değildir; ancak ulema, ilahi takdir havası vererek zulmün sürekliliğine bizzat neden olmaktadır" (Hamid İnayet). Ulema yalnız zulmü değil, başarısızlığın da İslamileşmesini sağlamaktadır. Doğrusu kader doktrini ile hem acziyet hem de zulüm kanıksanmış olmaktadır. Bu durumda 'dinin bir çeşit toplumsal uyuşturucu' işlevi gördüğü ortaya çıkmaktadır.
Sayfa 163 - Otto
Zalim ve zulme Rıza gösteren mazlum
Hz.Ali şöyle buyurmuştur: Zulümde iki suçlu vardır. Biri zulmeden zalim, diğeri zulme rıza gösteren mazlum. Bu iki kişinin işbirliği ile zulüm ortaya çıkmaktadır. Zira tek taraflı olarak zulmün meydana gelmesi mümkün değildir. Zalim havada zulmedemez. Zulüm; zalimin çekici ve mazlumun örsü ile şekil alan bir demir parçasıdır.
Sayfa 105 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Senin inandığın kaza ve kader diyor ki: Her olan iş, her işin yapıcısı, vurulan her tokat, yenen her lokma, yağmalanan her servet, bireyin tüm yaptığı, halkların çektiği her zulüm; yani her şey ben ve senden önce yazılmış ve değişmezdir. Öyleyse cani cinayet işlememezlik edemez! Maktul, kurban edilmeye karşı çıkamaz! Temiz olan kimse, günah işleyemez! Yani, olmuş ve olacak her şey ne senin ne de benim elimde ve irademizdedir. (...) Zalim ya da mazlum olmak yazgısı önceden sabittir.
İnsani ilişkilerde on altın kural
1)Sevginde de nefretinde de dengeli ol. 2)Hak edene hak ettiği kadar değer ver. 3)Gereksiz insan olmadığını bil. 4)Mükemmel insan olmadığının bilincinde ol. 5)İnsanların eksiklerini görme, iyiliklerini gör. 6)Nefret ettirici değil müjdeci ol. 7)Zulüm edici değil, merhametli ol. 8)Lüzumsuz ve boş konuşmaları terk et. 9)Zalim olsun, mazlum olsun kardeşine yardım et. 10)Köklü birliktelikler kurmak istediğinde seçici ol.
293 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.